Ahmet İnsel
Açık Gazete'nin Ufuk Turu köşesinde Ahmet İnsel'le, önce yakın tarihinde çok kanlı bir iç savaş dönemini atlatan Liberya'da yapılan ve George Weah'ın oyların yüzde 40'a yakınını alarak önde bitirdiği seçimlerden bahsettik. George Weah'ın yapılacak ikinci turda Liberya Devlet Başkanı olması büyük olasılık olarak görünüyor. İkinci olarak, Avusturya'da 31 yaşında Avrupa'nın en genç başbakanı unvanını alacak olan Sebastian Kurz'un lideri olduğu ve aşırı sağ ve göçmen karşıtı muhafazakâr politikaları ile tanınan Halk Partisi'nin (ÖVP) zaferle çıktığı seçimi ele aldık.
Bu yürüyüş CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasıyla harekete geçti ama şimdi Türkiye’de keyfi yönetimin istibdatının mağduru olan herkesin adalet talebini dile getiriyor. Bu aşamada en büyük tehlike, bu barışçı, etkili ve medeni yürüyüşün, dış provokasyon veya başka ne gerekçeyle olursa olsun, bir şiddet sarmalına kapılması ve kendini kendini baltalamasıdır.
Zorbalık ve keyfiliğin hükümdar olmasına, totaliter gidişata karşı “hayır” demek, bu siyasal travmanın üstesinden gelmenin bugün elimizdeki en önemli ve belki son fırsatıdır.
İktidardaki gücün fiilen kurduğu “kendi sistemi”nin ve bunu kalıcı ve yasal hale getirmek için attığı adımların toplumun bir kesiminde elle tutulur biçimde karşılığı var. Bu karşılığın zeminini milliyetçi vurgusu baskın bir dindarlık ve onun tahayyül dünyası oluşturuyor.
OHAL’in, toplanacağı önceden ilan edilmemiş, gerçekten toplandığı ise son derece şüpheli bir Milli Güvenlik Kurulu tavsiye kararı dayanak gösterilerek ve belli ki Bakanlar Kurulu toplantısının gündeminde de bu konu yok iken üçüncü kez uzatıldığının ilan edilmesi, Meclis’e sunulan anayasa değişikliğinde vaat edilen Yeni Türkiye’nin yönetim tarzını özetliyor.