Ahmet İnsel’le Ufuk Turu’nda Kazakistan, Tacikistan, KKTC ve ABD’deki gelişmeler ele alındı.
Kırgızistan seçimleri, bu haftaki Ahmet İnsel’ le Ufuk Turu’nun ilk konusuydu. İnsel özetle, “Bir kişinin ölümü, yüzlercesinin yaralanması ve seçimin iptaline neden olan protestoların ardından Kırgızistan Yüksek Seçim Kurulu cuma günü, seçimin iptal olduğunu, Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, kendisinin yerine makul bir kişi gelirse istifa edebileceğini bildirdi. Başbakan ve parlamento başkanı istifa ettiler. Göstericiler, yolsuzluk başta olmak üzere çeşitli suçlardan tutuklu bulunan eski Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, eski başbakan ve bakanları, bu tür kişilere özel inşa edilmiş binayı, Ulusal Güvenlik Komitesi binasını basarak serbest bıraktılar. Serbest bırakılanlar arasında yer alan, muhaliflerin eski yöneticilerinden Sadır Caparov başbakan olarak atandı” dedi.
Protestoların gerekçeleri ve olası yaşanacakları, “Ne olacağı tam belli değil. Hapisten çıkarılan eski Cumhurbaşkanı Atambayev tekrar hapse atıldı. 2005 - 2010’da da benzer gösterilerle iktidar değişmişti. Bunların tekrarı gibi görünen olayların nedeni Amerika - Rusya çatışması değil. İktidarın da muhalefetin de yüzü Rusya’ya dönük, herkes Rusya’nın desteğini, himayesini talep ediyor. Kırgızistan, kuzey ve güney diye iki bölgeye ayrılmış durumda. Kuzey ve Güney’in arasında 450 km uzunluğunda, zirve noktaları 3000 metreye kadar çıkan bir dağ silsilesi var, bu dağlar ülkeyi kültürel ve hatta dini olarak ikiye ayırmış durumda. Kuzey; modern, siyasal ve dini çeşitliliğe daha açık. Orada sanayi daha gelişmiş durumda. Güney; çok daha muhafazakâr, radikalleşen, selefi İslam ağırlıklı. Kuzey’in yüzü Rusya, Çin, Kore, Avrupa’ya dönük; Güney, Arap petrol monarşileri ve Türkiye’ye dönük. Güney’den başkan çıktığında Kuzeyliler, Kuzeyden başkan çıktığında Güneyliler isyan ediyorlar. Şu an seçimlerde hile yaptırttığı iddia edilip eleştirilen başkan Sooronbay Ceenbekov da Güneyli, hapiste olan eski cumhurbaşkanı Kuzeyli. Ceenbekov denge oluşturmak için hapisten çıkan Kuzeyli muhalif siyasetçiyi başbakan yaptı. Yenilenecek seçimle birlikte kimin daha çok şansı olduğu görülecek. Kuzeyli eski Cumhurbaşkanı’nın yeniden siyasete dönmesi pek mümkün görünmüyor ama Sadır Caparov ve belki Atambayev zamanında başbakan olan İsakov’un lider olarak öne çıkması düşünülüyor. Bütün siyasal akımların yüzleri Rusya’ya dönük akımlar. Rusça 2. resmi dil ve Rusya’nın askeri üssü var Kırgızistan’da. Dolayısıyla Rusya hiç endişeli değil kuzeyden mi güneyden mi iktidara geliyorlar, muhalefet iktidarı devirdi vs. Rusya sakin bir şekilde olayların yatışmasını bekliyor” biçiminde yorumlayan İnsel’e göre Kırgızistan’daki duruma Türkiye’nin bilinen, açığa çıkmış bir müdahalesi yok. Ülkenin güneyi, sadece kültürel olarak Türkiye’ye bakıyor.
Tacikistan'da Rahman yeniden başkan
Programın ikinci konu başlığı Tacikistan’daki başbakanlık seçimleriydi. “Çok büyük bir sürprizle” 1992’den beri başkan olan İmamali Rahman’ın oyların %90’ını alarak 7 yıl daha kalmak üzere yeniden seçildiği bilgisini veren İnsel, “4 aday daha katıldı ama onların göstermelik aday olduğu söyleniyor. Tek gerçek muhalefet partisi olan Sosyal Demokrat Parti, seçimin bir anlamı olmadığını söyleyerek boykot etti. Rahman’ın adaylığa çağrısını ağustos ayında sendikalar yapmıştı. 1997’de Tacikistan’da çok ciddi bir iç savaş yaşandığı sırada da cumhurbaşkanı idi Rahman. Sendikalar iç savaştan sonra ulusal birlik, barış, istikrarı sağladığını gerekçe göstererek İmamali Rahman’ı 20 yıl sonra yeniden aday olmaya davet ettiler. İnanılmaz bir nepotizmin, yolsuzluğun, ağır bir otokrasinin, yoksulluğun olduğu bir ülke Tacisikistan, Orta Asya ülkeleri içinde en yoksulu. Rahman İmamali kendisinden sonrasını da hazırlıyor. Oğlu Rüstem İmamali 32 yaşında. Başkent Duşanbe’nin hem belediye başkanı hem de geçen nisandan beri senato başkanlığını da uhdesine aldı. Dolayısıyla bir İmamali hanedanı Tacikistan’ da yavaş yavaş oluşmakta” dedi.
KKTC'de ilk tur seçim sonuçları
KKTC’ de pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık ilk tur seçim sonuçlarını da değerlendiren Ahmet İnsel, Ulusal Birlik Partisi’nin adayı Ersin Tatar’ın %32 oyla birinci olduğunu; ikinci turda, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (en yüksek üçüncü oy oranına sahip), seçime bağımsız olarak katılan şu andaki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı (ilk turda %29,8 oy alarak 2. oldu) desteklemesinin beklendiğini ifade etti. Fakat Mustafa Akıncı’nın AKP iktidarı tarafından kesinlikle istenmediğini, bunun CTP ile görüşmelere etki edebileceğini, ikinci turda kimin seçileceğini CTP’nin kararının belirleyeceğini dile getirdi. Bu süreçte Kıbrıs’ ta Varosha’nın (Maraş) ziyarete, belki ikamete açılması kararını protesto etmek için 100 civarında, aşırı sağcı olduğu iddia edilen, göstericinin Derinya geçiş kapısına saldırılmasına da değinildi. Kıbrıs Rum kesimi lideri Nikos Anastasiadis’ in, saldırıyı kabul edilemez bulmakla birlikte, Rum halkının milliyetçi hassasiyetlerinin bir yansıması olarak ifade ettiği paylaşıldı. İnsel’ in paylaştıklarına göre, KKTC tarafından da sol hareketler saldırıyı, güneyin derin devletinin, Ersin Tatar’ın seçilmesini desteklemek için organize ettiği bir provokasyon olarak görüyor. Zira Tatar’ın seçilmesiyle kuzeyin iflah olmaz bir sağcı AKP uzantısına dönüşerek görüşmelerin sonlanacağına inanıyorlar. KKTC’de sol, demokrat çevreler, ELAM ya da aşırı sağ girişimin anlamlı bir şekilde Mustafa Akıncı’nın seçilmesini engelleme amacı taşıdığını, AKP ile Kıbrıs Rum kesiminin sağcı ve aşırı sağcılarının el ele çalıştıklarını iddia eden bildiriler yayınladılar. KKTC’de yayın yapan Özgür Gazete’nin 2 Ekim 2020’de T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Basın Danışmanı Ali Genç’in liderliğindeki, yaklaşık 20 kişilik AKP reklam ekibinin Başbakan Ersin Tatar, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy ve ekibiyle görüşmesinin, 3 Ekim 2020’de elinde bir dosya ile Ersin Tatar’ın fotoğraflarını haber yapması da Türkiye tarafından seçime müdahale edildiği iddiasını yansıtıyor. Ahmet İnsel, haberin önemli olduğunu ama bu tip evraklara gerek olmadığını, zaten Türkiye’nin müdahalesini alenen yaptığını, bunun da Kıbrıs’taki seçmenler arasında, özellikle Türkiye kökenli olmayanlar arasında gerginlik yarattığını belirtti. Seçime katılımın %58 olduğu, ikinci turda oranın biraz daha yükselebileceği ifade edildi.
ABD başkanlık seçimlerine doğru
Programda son olarak ABD’de 3 Kasım seçim günü beklenmeden erken oylamanın başladığından bahsedildi. İnsel’in paylaştığı habere göre; yüksek katılım beklendiği için salgın ortamında oluşacak uzun kuyruklar endişe yaratıyor ve seçmenler erken oylamaya teşvik ediliyor. İnsel “Bir siyasal bilgiler profesörünün yaptığı hesaplamaya göre 9,5 milyon kişi oy kullanmış durumda, az değil. Bazı hassas eyaletlerde Biden’ın demokrat aday Clinton’a nazaran oldukça önde olduğunu gösteren kamuoyu yoklamaları giderek artıyor... Toplam olarak bakıldığında da Biden’ın 2. seçmenlerde, (ABD’de seçmenler 2. seçmeni seçiyor, 2. seçmenler başkanı seçiyor) 375, Trump’ın 163 delege alması söz konusu. Ama 2016’ da kamuoyu yoklamalarının yaptığı hatayı şimdi de tekrarladıklarını düşünürsek Biden gene de 319 Trump da 219 önde görünüyor. Bu da Biden’ın hala önde olma ihtimalinin göstergesi. Sadece cumhurbaşkanı seçimleri yapılmıyor, 3 Kasım’ da senatonun 1/3’ ü de yenilenecek, 33 senatör seçilecek. McCain’in ölümü nedeniyle Arizona’da, Isakson’un istifası nedeniyle Georgia’da senato seçimleri yenilenecek. 35 senatör seçilecek... Demokratların 4 ila 5 senatörlüğü kazanmalarıyla senatoda çoğunluğu kazanmaları da mümkün. Yani Biden’ın cumhurbaşkanı seçilmesi ihtimal dahilinde. Kongrede demokratlar çoğunlukta, 12 senatörlüğün üzerine 3 veya 4 senatörlük kazanırlarsa senatoda da çoğunluğa sahip olma imkanları var. Cumhuriyetçilerin bir kesiminde ciddi bir panik yaşandığı söyleniyor ama bu panik aynı zamanda Trump’ın güçlenmesine de yol açabilecek bir yeniden hareketlenme de yaratabilir” dedi.
(Programın özetini hazırlayan gönüllümüz Esra Sokullu’ya çok teşekkür ederiz)