Bu haftaki Ufuk Turu köşesinde Ahmet İnsel Şili’deki referandum, Bolivya ve Gine’deki seçimler, Belarus’ta devam eden gösteriler, ABD’de yaklaşan seçimler ve son olarak da Fransa-Türkiye’den bahsetti.
İlk olarak Şili’deki referandumdan söz eden İnsel şunları söyledi: “Şili’de anayasa değişikliği için halkoylaması yapıldı. Geçen yıl yüzlerce insan, bu anayasanın sosyal devlet yolundaki en büyük engel olduğunu söyleyip büyük bir harekete girişmişlerdi. Referandumdan %78,7 ile evet oyu çıktı. Bu sonuç toplumsal mücadele açısından büyük bir zafer. Cumhurbaşkanı Pinera’nın yaptığı konuşmada bu sonucu benimsediği görüldü.”
Ahmet İnsel referandumda sorulan sorulardan birinin de yeni anayasayı şimdiki parlamento mu yoksa yeni bir kurucu meclis mi yapsın olduğunu ve buna da yeni Kurucu Meclis yanıtı çıktığını söyledi. Ancak mecliste yer alacak adaylar için yüksek sayıda imza desteği gerektiğini ve bunun da salgın koşullarında zor olacağını belirtti. Bu Kurucu Meclis’in çok önemli bir özelliği olacağını söyleyen İnsel, “Kurucu meclisin en az %45’i ve en fazla da %55’i kadınlardan oluşmak zorunda” dedi. Kurucu Meclis’in seçildikten sonra 9 ay içerisinde yeni anayasayı hazırlamak durumunda olduğunu hatırlatan İnsel, her bir anaysa maddesi için Kurucu Meclis’te üçte iki oy alması gerekeceğini söyledi.
‘MAS geçmişten ders çıkarttı’
Bolivya’daki seçimlerde MAS yani Sosyalizm Hareketi Partisi Başkan adayı Luis Arce’nin %55 ile 1. turda seçildiğini, arkasından gelen adaydan neredeyse %30 fark olduğunu ve seçimlere katılımın da %88 olduğunu söyleyen İnsel “Morales, seçimi Arjantin’den çok iyi yönetti. Arce’yi çok iyi destekledi. Yeni seçimde Morales’in kazandığını ama artık yerini genç liderlere bıraktığını, MAS’ın geçmişten ders çıkartarak geldiklerini söyleyebiliriz” diye konuştu. Seçimlerde sadece Başkan’ın değil Temsilciler Meclisi ve Senato seçimlerinin de yapıldığını söyleyen İnsel MAS’ın her ikisinde de çoğunluğu kazandığını belirtti.
Gine’de iktidar çekişmesi
Gine’de hafta sonu gerçekleşen seçimler hakkında da Devlet Başkanı Alpha Conde’nin anayasa değişikliğini bahane ederek 3. kez aday olduğunu ve kendisinin 82 yaşında olduğunu hatırlattı. İnsel “Conde seçimlerde %59 oy aldığı ilan edildi. Seçime katılım oranları ve seçmen oranlarının artışı konusunda bir gariplik var. Conde, Yukarı Gine’nin dört seçim bölgesinde büyük desteğe sahip ve bu dört bölgenin ikisinde seçimlere katılım oranı %99, bir tanesinde %99,8 ve bir diğerinde de %90. Gine genelinde seçimlere katılım oranı ise %79 oldu. Bu dört bölgede seçmen sayısı da beş yıl içinde iki kat artmış. Bu bölgelerdeki seçmen sayısı ülke genelindeki seçmen sayısının dörtte birini oluşturuyor. Kısa bir matematik hesabı yaparak Conde’nin seçimi nasıl kazandığını anlayabiliyoruz. Muhalefet partisinin lideri bunu kabul etmeyeceklerini söyledi ve kendisinin seçildiğini ilan etti. Sokak gösterilerinde ölenler var. Batı Afrika Ülkeleri Liderleri Birliği bir delegasyonla Gine’ye geldiler görüşmeler yapmak için. Uzun süre iktidarda kalan kişilerin çevreleri yolsuzluklara bulaştığı için iktidarı bırakmaktan da korkuyorlar tabii” dedi.
Belarus’ta genel grev çağrısı
Ardından Belarus’taki gelişmelerden bahseden İnsel, Svetlana Tihkanovskaya’nın pazartesiden başlamak üzere genel grev çağrısında bulunduğunu belirtti. Sivil itaatsizlik ve ekonomik yaşamı boğma eylemlerine sokak gösterilerinde ciddi katılım olsa da grevlere katılımın sınırlı kaldığını söyledi ancak yine de bazı fabrikalarda boykotların yaşandığını belirtti. Grevlere katılımın gösteriler kadar yaygın olmamasını işten atılma korkusuyla açıkladı İnsel çünkü Belarus’ta şirketlerin çoğunluğunun kamuya ait olduğunu ve işçilerin kısa vadeli sözleşmelerle çalıştırıldığını söyledi.
Trump’ın kazanma ihtimali
Yaklaşmakta olan ABD seçimleri hakkında ise anketlerin Biden’ın oldukça önde olduğunu gösterdiğini söyledi ve “Erken oylamaya katılımın beklenenin çok üstünde olduğu görülüyor” dedi. Yine de Trump’ın kazanma ihtimali olduğunu şu sözlerle açıkladı: “Pazar günü Maine’de seçim çalışması yaptı Trump, halbuki Maine Demokratlar’ın kalesidir. Bugün de Nebraska’da çalışacak, burası da kendi kalesi. Bu iki eyalette ‘kazanan bütün ikinci seçmenleri kazanır’ ilkesi uygulanmıyor. Trump’ın Maine’deki bir kırsal bölgeden delege kazanma ümidi var. Nebraska’da ise seçilecek 5 ikinci seçmenden Biden’ın bir tane kazanması söz konusu. Eğer Trump, Pennsylvania ve Michigan’ı kaybetse bile sadece Wisconsin’i kazanırsa delege yani ikinci seçmen sayılarında başa baş kalıyorlar. Bu durumda Maine’de 1 seçmeni kazanması ve Nebraska’da 1 seçmeni kaybetmemesi son derece önemli” diye konuştu.
Son olarak Fransa ve Türkiye arasında yaşanan gerilim üzerine konuşan İnsel, Tayyip Erdoğan’ın hakaret içeren konuşma tarzının şok edici olduğunu, 20 yüzyılda totaliter liderlerin konuşma tarzına çok yaşlaştığını belirtti. “Mussolini de böyle konuşuyordu” ifadesini kullandı.
(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Sehel Oto’ya çok teşekkür ederiz.)