Ümit Şahin
Bonn’da COP 23’ü izleyen herkesi bir hayli şaşırtan haber, kuşkusuz Türkiye delegasyonunun zirveyi terk ettiği şeklinde algılanıyor. Oysa durum pek böyle değil.
Bu sene iklim müzakerelerinde ileriye doğru iki önemli adım atıldı. Tabii ikisi de sivil toplum ve iklim hareketinin çabasından kaynaklanıyor: Kömürden çıkış ve 1,5 derece.
Birleşmiş Milletler İklim Zirveleri (COP, yani Conference of Parties, yani Taraflar Konferansı), tarihinin 23. yılında, aradan 16 yıl geçtikten sonra yeniden Almanya’ya döndü.
Açık Yeşil'de bu hafta da Hindistan ve Nepal'de yaşanan seller, Sierra Leone'da 3000 insanın evsiz kaldığı 500'ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği korkunç toprak kayması, Kanada ve Grönland'daki yangınlardan yola çıkarak, artık tüm emareleriyle beraber, tartışmaya yer bırakmaksızın günlük hayatımızda varlığını görebildiğimiz iklim değişikliği hakkında konuşmaya, yayınlanan çalışma ve raporlara değinerek devam ettik.
Açık Yeşil'de iki hafta üstüste konuğumuz Rauf Kösemen'di. Açık Radyo programcısı (Hemzemin), sosyal fayda iletişimi uzmanı Rauf Kösemen'e şu soruyu sorduk: Neden önümüzde apaçık görünen ve artık kapımızda olan iklim değişikliği gerçeğini görmemeyi tercih ediyoruz, iklim değişikliği neden ülke ve dünya nüfusunun çok büyük kısmının umurunda değil?