-
Aa
+
a
a
a

Dünya Mirası Adalar programından

Herkese Kınalıada’dan sevgiler. Ben Narod Avcı, doğma büyüme Kınalılıyım ve aynı zamanda bir Açık Radyo ve Dünya Mirası Adalar dinleyicisiyim. Kınalıada ve Prens Adaları İstanbul’un ve belki de bu coğrafyanın çokkültürlülük denince akla ilk gelen yerlerinden. Hem mimari olarak hem de ev sahipliği yaptığı farklı toplumlar açısından eşine rastlanır mı emin değilim! Prens Adalarının bu özelliğini görünür kılmak, sorunlarını dillendirmek ve çözümler üretmek ancak Dünya Mirası Adalar gibi inisiyatifler sayesinde mümkün olabiliyor.

Dünya Mirası Adalar programından

Merhaba ben Meri Çevik Simyonidis. İstanbullu bir araştırmacı ve aynı zamanda bir gastronomi yazarıyım. Açık Radyo’nun 25. yılını kutluyor olması ve Dünya Mirası Adalar platformundan duygu ve düşünce paylaşımı yapabiliyor olmak bir taşla iki kış vurmak gibi adete. İkisini de çok zevkle dinliyorum çünkü. İnsanlara 25 yıl boyunca Açık Radyo’da özgürce radyo programı yapabiliyor olma olanağını vermesi gerçekten muhteşem ve çok değerli. Tebrik ediyorum, iyi ki doğdun Açık Radyo. Nice nice yıllar devam etmeni diliyorum canı gönülden. Sevgi ve saygılarımla.

 

Dünya Mirası Adalar programından

Ben Fulya Baran. Dünya Mirası Adalar Girişimi gönüllüsüyüm. Ayrıca Kültürel Miras ve Kent başlıklı haftalık bir bülten yayınlıyorum. Her alanda olduğu gibi kültürel miras alanında da haber alma, bilgiye erişim, gündeme farklı perspektiflerden bakabilme fırsatı her geçen gün artan kaynaklara rağmen hâlâ karşılanması zor ihtiyaçlarımız arasında. Açık Radyo, bu ihtiyaca çok renkli, çok çeşitli cevaplar sağlayabilen eşsiz bir platform. Dünya Mirası Adalar’ın Açık Radyo programı ise yıllardır Adaların seslerini özenle hazırlanan programlarda bizlere duyurmaya devam ediyor.

Dünya Mirası Adalar programından

Merhaba kâinatın tüm titreşimlerine açık radyonun sevgili emektarları ve dinleyicileri.

Ben Figen Öcal, Büyükada’da yaşıyorum. Dünya Mirası Adalar’ın sesini Açık Radyo’dan duymak hem çok keyifli hem de adalardaki tüm canlılara soluk aldırıcı oluyor.

Biliyoruz ki sesimizi duyurabileceğimiz, sorunlarımızı konuşabileceğimiz tüm kurumlar kapalı olsa da kâinatın tüm seslerine açık radyo bizim sesimizi de duyacak ve duyuracak.

Dünya Mirası Adalar programından

Merhaba, ben Baret Binatlı. İstanbul Kınalıadalıyım ve Açık Radyo, özellikle de bir Dünya Mirası Adalar programı dinleyicisiyim.

Bu program, her salı saat 14’te takvimimde yer alıyor ve kaçırmamam için takvimim bana uyarı yolluyor. Kaçırdığım zamanlarda da podcast olarak dinleyebiliyorum. Peki ben aslında bu çok sevdiğim programı ve tamamen bağımsız olan Açık Radyo’yu nasıl dinleyebiliyorum? Tabii ki bu ailenin bir parçası olan siz dinleyici ve destekçiler sayesinde.

Dünya Mirası Adalar programından

Bir sivil inisiyatif olan Açık Radyo'yu destekliyorum ve bağımsızlığına çok değer veriyorum.

Açık Radyo'nun, örneğin İstanbul'un Adaları'nın dünya mirasının resmen tanınan bir parçası olmaları için yaptığı katkıları, Adalar'ın doğal ve kültürel zenginliklerinin korunması ve geliştirilmesi için verdiği desteği önemsiyorum.

Açık Radyo Türkiye'de çığır açmış bir girişimdir. Sürdürülebilirliği ise bizlerin elindedir!

 

Ayşe Erzan 

Dünya Mirası Adalar programından

Merhaba, ben Atlas Ataseven. 8 yaşımdayım. Sizlere Büyükada’dan sesleniyorum. Açık Radyo aracılığıyla sizlerle bağlantı kuruyorum. Büyükada’yı çok seviyorum çünkü her yer temiz hava dolu. Burada bir kedim var. Ona bir çocuk gibi bakıyorum. Adı Pisicik. Umarım koronavirüs biter de gelip bir piyano parçası çalabilirim. Her kahvaltıda annem ve babamla Açık Radyo dinliyorum. Açık Radyo, kapalı radyo olmasın! Sizleri desteğe çağırıyorum. Görüşürüz!

 

Atlas Ataseven