Ceyhan Usanmaz

-
Aa
+
a
a
a
15 Eylül 2019

Bir taraftan Atwood'un bu yeni romanının dünya çapındaki etkilerini bir süre daha hissedeceğiz gibi görünürken; bir taraftan da Türkçede, Doğan Kitap, yazarın külliyatını tamamlamaya doğru hızlı adımlarla ilerliyor.

06 Eylül 2019

'Klasik Korku Öyküleri' derlemesiyle de, klasik korku öyküsünün ‘edebiyat’ hüviyeti kazanmasında pay sahibi olan karanlık metinler bir araya getirilmiş.

30 Ağustos 2019

Behçet Çelik, her yeni romanıyla o 'tek büyük roman'ını yazıyor aslında. Bir eleştiri değil bu; bazı romanlar hiç bitmesin isteriz çünkü. Bir evrene benzetmek daha doğru olur belki. 

24 Ağustos 2019

Söyleşiler ortak bir soru listesi üzerinden ilerliyor gibi görünüyor ama elbette her bir müzisyen için 'öznel' farklılıklar da mevcut...

15 Ağustos 2019

Bir yıldır hiç kullanmadıysanız, elden çıkarın. Sırf süs olsun diye tutuyorsanız, atın gitsin. Evimiz müze değildir, koleksiyona gerek yok. Görüntü kirliliği yaratan her şeyi elden çıkarın. Eşyaları elden çıkarmak sizi daha az şeye sahip yapar ama sizi asla bir insan olarak daha az kılmaz. Düşünme, at!

 

31 Temmuz 2019

Hiç kuşkusuz ‘eksikleri’ olan bir derleme; bazı isimlerin bu çalışmada neden yer almadığı da sorgulanacaktır tabii ama kitabı hazırlayanların bunun farkında olduğunun da altını çizmek gerekiyor.

22 Temmuz 2019

John Le Carré'nin birçok eseri zaman içerisinde farklı yayınevlerinden yayımlanıyordu aslında ama bu sıralar iki yayınevinden yapılan yeniden basımlar ve yeni çevirilerle birlikte hem John Le Carré romanlarının Türkçedeki sayısı arttı hem de her biri çok daha kolay ulaşılabilir durumda.

11 Temmuz 2019

Peşine düştükleri soruların bazıları şöyle: Kara delik nedir? Evdeki toz nereden gelir? Diyojen kimdir? Tardigrad nedir? Etobur bitkiler nasıl beslenir? Mikrodalga fırın yiyecekleri nasıl ısıtır? Terraformasyon nedir?

24 Haziran 2019

Can Yayınları yakın bir zaman önce, 'Fizikten felsefeye, genetikten ekolojiye pek çok alanda dünyada süregiden teorik tartışmaların izini süren eleştirel metinlerin yanı sıra, sosyal ve beşeri bilimler alanında aktüel tartışmaları kültür hayatımıza kazandırmak üzere Tellekt başlıklı bir alt marka' oluşturduğunu açıkladı.

16 Haziran 2019

'Kumarbaz’ı, 'Suç ve Ceza’yı ya da 'Yeraltından Notlar’ı kaleme alan o ‘el’i, nereye kadar görmezden gelebiliriz? 

02 Haziran 2019

İnsanlık olarak henüz Jüpiter’e adım atabilmiş değiliz; şu sıralar, 2011’de fırlatılan insansız uzay aracı Juno’nun gönderdiği fotoğraflarla yetiniyoruz ama hayal gücümüz ışık hızı dinlemiyor tabii! İşte Osman Nuri Eralp’e Jüpiter semalarına dair yukarıdaki satırları yazdıran da bu ‘güç’; hem de yirminci yüzyılın henüz ilk çeyreğindeyken.

26 Mayıs 2019

Toplamda yetmiş soru ekseninde, hayvan haklarının elbette öncelikli olarak hukuksal yönünü ve yanı sıra etik, bilimsel taraflarını irdeliyor yazarlar. Bir sohbet havasında ‘rahat’ ilerleyen ama aynı zamanda konulara serinkanlılıkla yaklaşan bir tavır sergiliyorlar.

12 Mayıs 2019

“İflah olmaz bir polemikçi” olarak nitelendirilen Teodor Kasap , mizahi yönü kuvvetli ve son derece muhalif tavırlara sahip olmasıyla da başına büyük belalar açmakta çok gecikmez! 

01 Mayıs 2019

Kimi zaman sıkı, kimi zaman zor belli olacak kadar ince ama mutlaka birbiriyle bir şekilde bağlı denemeler vaat ediyor Armağan Ekici’nin kitabı.

18 Nisan 2019

Armağan Tunaboylu’nun her kitabı, yeni okuru dışlamayacak yapıda aslında. Bir polisiye serisinden bahsediyoruz belki ama Metin Çakır maceralarına istediğiniz kitaptan başlayarak dahil olabilirsiniz

04 Nisan 2019

Fotoğraf muhabirinin ortaya koyduklarını maalesef göremiyoruz ‘Köşe Bucak İstanbul’ kitabında ama Osman Cemal Kaygılı’nın 1930’ların İstanbul’una dair yazdıkları, o ‘nostaljik’ manzaraları zihnimizde canlandırmaya yetiyor. 

13 Mart 2019

'Babil Kitaplığı' öyküsü, ilham vermeye devam ediyor. Bu örneklerden biri de, Steven L. Peck’in yakın bir zaman önce Türkçeye de çevrilen 'Kısa Bir Cehennem' isimli romanı.

06 Mart 2019

Kimi zaman Jungvari bir kişilik testi gibi bile değerlendirilen kitaplıkların hikâyesi, ne kadar anlatılırsa anlatılsın hiç bitmeyecek gibi görünüyor.

28 Şubat 2019

Yesari’nin gözlemleri kadar kaleminin kıvraklığının da eseri olan bu yazılar, bir portreler galerisi sunmanın yanı sıra tarihe farklı noktalardan bakmayı da sağlıyor.

21 Şubat 2019

'Dünün Dünyası', ilk defa yayımlanmıyor elbette Türkçede ama Zweig’ın yeniden gündeme gelmesinin hiçbir sakıncası yok. 

14 Şubat 2019

'Bir Taşra Köpeği’nde, roman boyunca ismini öğrenemediğimiz kahramanımızın peşinde, adı yine roman boyunca anılmasa da neresi olduğunu tahmin edebildiğimiz kentte, kelimenin tam anlamıyla dolanıp duruyoruz.

05 Şubat 2019

Eğer bu masalları da aforizmaları okuduğumuz gibi okursak, her bir masalın merkezinde yalnızca 'cesaret'in yer aldığını zannedebiliriz örneğin; aslında cesaretin sabır, kararlılık, neşe, akıl ve bilgelikle kol kola hareket ettiğini görmezden gelebiliriz!

29 Ocak 2019

Arne Dahl yeni bir seri kaleme almaya başladı ve daha da önemlisi, Türkçede de düzenli olarak okuyabileceğiz gibi görünüyor bu yeni seriyi.

14 Ocak 2019

“Yunan Cinayetleri” seçkisini örnek alan bir derleme yayımlandı geçtiğimiz günlerde; “özel” bir derleme olarak da nitelendirebiliriz.

07 Ocak 2019

Her biri kendine has özellikler barındıran on altı “farklı” öykü okuyoruz İstanbul 2099 derlemesinde; ortak payda ise, gelecek tasavvurlarının distopyaya yakın durması. 

31 Aralık 2018

Hikâyenin düğümü elbette çocukların söz aldığı bölümde çözülüyor, gerçi, düğümün nasıl atıldığı da önemli.

22 Aralık 2018

Portatif Edebiyatın Kısaltılmış Tarihi’nde “taşınabilir edebiyat” düşkünlerinin tarihçesini okuyoruz.

05 Mayıs 2016

Barış Müstecaplıoğlu’nun ismini ilk olarak, 2002’de yayımlanan “Korkak ve Canavar” romanıyla duymuştuk. Okurlarını bambaşka diyarlara davet eden bu romanıyla Barış Müstecaplıoğlu’nun kendisi de, Türkçe edebiyatta pek sık adım atılmamış bir diyara girmiş oluyordu.

21 Nisan 2016

Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nı ilk okuduğumuzda, eminim hepimiz, çikolata fabrikasına giriş imkanı veren “altın bilet”ten bir tane de bizim payımıza düşseydi keşke diye düşünmüşüzdür. Bir çikolata ırmağına ya da bir vanilyalı şekerleme dağına, ceviz odasına kayıtsız kalmak pek mümkün değil ne de olsa!

04 Nisan 2016

Werner Herzog, 23 Kasım’da başlayıp 14 Aralık 1974’te sona eren üç haftalık kış yürüyüşü boyunca notlar tutar. Aslında yayımlamak gibi bir düşüncesi yoktur, ama dört yıl sonra küçük not defterini eline yeniden alınca beklenmedik bir hisse kapılır ve bu metni tanımadığı kişilere gösterme arzusu, yabancı gözlere kapıyı ardına kadar açmanın dehşetine ve çekinliğine baskın gelir.