Yıldırım Türker

-
Aa
+
a
a
a
28 Şubat 2008
Çocukların çeşitli toplumsal çatışma hallerinde ön saflara sürülmesi karşısında acı duymamak mümkün değil
26 Şubat 2008
Evet. Kara harekâtı başladı. Hayatı teferruat olarak görenler bayram ilan ettiler yine. Başta büyük gazete olmak üzere medyamızda sevinçli bir telaş görünüyor. 'Karakışta Güneş Doğdu' idi dev sürmanşeti büyük gazetenin.
18 Şubat 2008
Vatan söz konusuysa, ülkenin bölünmez bütünlüğü söz konusuysa diye söze başlandığında; velhasıl burada itişe kakışa hayatta kalmaya çalışırken tepemizde sallandırılan kimi paslı kılıçlar her çekilende bizim kaygılarımızın teferruat olduğu söylenegelir.
12 Şubat 2008
Almanya'da en son yaşanan yangın olayında da evin duvarında 'hass' yazısı vardı. Bir kişiyi ırkı, rengi, etnik kökeni, uyruğu, dini, cinsiyeti ya da cinsel yönelimi, yaşı, fiziksel ya da zihinsel engelleri nedeniyle hedef alan saldırılara nefret suçu deniliyor
04 Şubat 2008
Türban düğümü, benim meşrebimce bir hak ve özgürlükler sorunudur. Öncelikle öyledir. Bu konuda benden siyasi bir duruş bekleniyorsa, ki hemen herkesten bekleniyor, benim kayıtsız şartsız savunacağım şey, gencecik kızların başlarını türbanlı ya da türbansız, dik tutabildiği bir dünyadır.
28 Ocak 2008
Kardeşimizi vurdular. Gözümüzün önünde vurdular. Hayatı olmayan çocuklara vurdurdular onu. Gözlerinin içine şöyle bir an bakabilseydi, onları o benzersiz varlığıyla bir kucaklayabilseydi, kurtarabilirdi o çocukları. Hrant, katillerini kurtarabilirdi.
28 Ocak 2008
Başbakan, bu kez kıraathane yiğidi mahalle genci edasından sıyrılıverip orta sınıfın mutfakla salon arasında memleketten yakınan iyi vatandaşı olarak konuştu: "Biz, Batı'nın ilmini, sanatını almadık. Maalesef, değerlerimize ters düşen ahlaksızlıklarını aldık..."
22 Ocak 2008
Türk bayrağı, yıllar boyunca her çarpık mülkiyetin, her sahtekârlık kalesinin burcuna dikildi durdu. Barışın güvencesi olmaya yakışacakken savaşın kışkırtıcısı olarak dalgalandırıldı
14 Ocak 2008
Barışacaklarımız listesinde sıra Alevilere geldi. Şimdi Alevilerle barışıyoruz. Biz kimiz?
07 Ocak 2008
O sekiz çocuk o lanetli gün Dağlıca'da PKK'ya esir düştüğünde fermanları çoktan yazılmıştı. Orada, o hepimizden uzak arafta rehin tutuldukları süre boyunca yetkililerin o çocukların ailelerine yönelik soğuk sesizliği her şeyi açık ediyordu. Sekiz genç, artık bu kanlı dama tahtasında birer taştı.
11 Aralık 2007
Onun incelik ve zekâ ışıyan gü
03 Aralık 2007
Kendinizi emniyette hissediyor
14 Kasım 2007
Bir süredir, devlet, elindeki berbat süngerle Sulukule'nin üstünden geçme hazırlıklarını hunharca sürdürüyor. Yıkımlar başladı çoktan.
22 Ekim 2007
Eşsiz bir tarih ve kültürel zenginlik zirvesi olan, Akdenizliliğin kaynakbaşı İda Dağları'ndan vazgeçip vazgeçmemeyi tartışıyoruz.
08 Ekim 2007
Bu çocukları anlamalıyız elbet. katilleri, işkencecileri, kafatasçı nefret militanlarını anlamalıyız. İnsanı bekleyen karanlığı tanımak, bir damarın nerede tıkandığını görebilmek için. Bu zehirli ruh halinin, varsa, panzehirini damıtabilmek için.
17 Eylül 2007
Yabancı basında kafası fesli karikatürize edildiği için kıyameti koparan Türk, kimliği konusunda hassasiyet gösteren farklı kültürlerden insanları anlamakta güçlük çeker.
20 Ağustos 2007
11 yıl bizi, yargıyı, siyaseti, memleketi oyaladı. Dünyanın en gururlu kaçağı olarak hep ortalıkta, hep meydan okuyarak dolandı. Susurluk çetesi üstüne gidildikçe her köşede, her satır başında onun adıyla karşılaşıyorduk: Mehmet Ağar.
30 Temmuz 2007
Demokrasiyi seçen milletime seçim sonrası ilk hafta yaşanan üç olayı aktarmak istiyorum. Meclise girenlerin de dikkatine.
17 Temmuz 2007
Kadının tehlikeli, hakim olunmadığı takdirde insanın başına olmadık işler açacak bir uğursuz olarak resmini her halükârda tepemize asalım istiyorlar
04 Haziran 2007
İhtiyacımız tam da budur. Sistemin ihtiyacı tam da budur. Gangren edilmiş temsil sorununun üstünde ferahfeza oturan Meclis'in ihtiyacı tam da budur: Ezberin bozulması.
28 Mayıs 2007
Tünelden çıkma çabasının kısa tarihi Susurluk'la başladı. Oradan başlayarak okuyalım tuttuğumuz notları. Susurluk konusunda bu kadar sıkışmamıştık. Henüz, muğlaka olan borcumuz bu kadar kabarmamıştı.
23 Nisan 2007
12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babasını 21 Kasım 2004 günü evlerinin önünde kurşuna dizen dört polis memuru beraat etti. 23 Nisan Çocuk Bayramı için size hediyem, Uğur öldürüldüğünde yazmış olduğum yazıdır.
03 Nisan 2007
Milliyetçilikle bu topraklarda her zaman geçerli ve kanıksanmış olan ergen oğlan dilinin ilişkisi üzerine düşünmeliyiz
02 Nisan 2007
Hrant'ın katledilmesinin ne kadar beklenen, kararı ne kadar önceden verilmiş, ne kadar çok insan ve kurum tarafından bilinen bir alçaklık olduğunu şaşkınlıkla öğreniyoruz. Her gün, öğrendiklerimize yenileri katılıyor.
20 Mart 2007
"Akıllı ol!" tehdidinin yükselişte olduğu uğursuz günlerden geçiyoruz. Yazan, çizen, çeken, kaydeden herkes bu tehdidin menzilinde
12 Mart 2007
Kars'ın Digor ilçesi nadir de olsa çatışmalarla, doğal afetlerle, gerilimli atışmalarla gündemimize gelir. Ama Digor'u bir açık yara haline getiren olay 1993 yılında, 17 kişinin ölümü, 63 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan gösteridir. Anılmaz. Büyük basın tarafından yok sayılır.
13 Şubat 2007
Demokrat olma gibi bir derdi hiç olmamış insanlarla halk önünde demokrasi adına tartılırken hep havada kalıp çırpınan olmak kaçınılmaz
12 Şubat 2007
Eski NATO Özel Daire Başkanı ve Kuvayı Milliye Derneği'nin kurucusu Fikri Karadağ, saptamış oldukları 13 bin 500 vatan haininden hesap soracaklarını söylüyor. Yani ellerinde uzun mu uzun bir liste var.
05 Şubat 2007
Aşkının gerilimiyle hayatımızı heba etmekte olduğumuz bu güzel vatanın dirlik düzenliğini temsil eden şahsiyetlerden biri olarak ilgimizi çekiyor Celalettin Cerrah.
30 Ocak 2007
Madem ki Ermenisin, bütün aşağılanmalara göğüs germelisin. Sesini çıkarmadan, kimliğini mümkün olduğunca saklayarak, sürekli saklanarak yaşadığın takdirde sana kimse dokunmaz