Basından derlediğimiz çeşitli yazılar.
OHAL'in 3. kez uzatıldığı ve TBMM'nin Anayasa değişikliğini tartışmaya başladığı günlerde ülkemiz için hayati önemde olan bu konuda basından derlediğimiz yazılar.
Basından derlediğimiz çeşitli yazılar.
OHAL'in 3. kez uzatıldığı ve TBMM'nin Anayasa değişikliğini tartışmaya başladığı günlerde ülkemiz için hayati önemde olan bu konuda basından derlediğimiz yazılar.
Niye tutuklu şu anda bizim Özlem? Şimdiye kadar, demokratik özgürlükleri, çoğulculuğu geliştirmeyi amaçlayan sayısız organizasyonda rol ve yer aldığı için? Hrant’ın “örtülü operasyon”la öldürülmesinden bu yana duruşma önlerinden, 19 Ocak anma toplantı ve gösterilerinin örgütlenmesinden, yürütülmesinden hiç geri kalmadığı için?
Adalet Yürüyüşü’nün sonlanmasının üzerinden –bu yazı yazılırken– on gün geçmiş bulunuyor. Sizce de gündemimizden biraz hızlı çıkmadı mı?
Diyeceğimi dolandırmadan söyleyeceğim: “Allah’ın büyük lütfudur” diye karşılanan bu darbe başarılı olsaydı Türkiye’de biz insan hakları savunucuları daha kötü durumda olur muyduk, inanın gerçekten bilmiyorum.
TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, OHAL'in hak ihlalleri için uygun ortamı hazırladığını, insanların hak arama konusunda endişelendiğini, hak savunucularının gözaltı ve tutuklamalarla karşı karşıya kaldığını anlattı.
AKP iktidarı tarafından toplum öyle bir hale getirildi ki siyaset, Erdoğan ve karşıtlarından oluşan bir bölünmenin daralmasını, çatışmasını ve keskinliğini yaşıyor.
Bu satırları, geç de olsa Cumhurbaşkanlığı’ndan bölücü değil birleştirici bir açıklama, bir düzeltme gelmesi beklentisiyle yazıyorum. Bizler ülkemizi, Cumhurbaşkanı da dahil, 80 milyonun yurdu olarak biliyoruz.
Hakkında“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya çalışmak” ve “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya çalışmak” suçlamalarıyla üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçlamasıyla da 15 yıla kadar hapis cezası istenen gazeteci yazar Altan'ın savunmasının tam metni şöyle:
Bugünün tarihini, 15 Haziran 2017'yi not edin. Bugün, demokrasi tarihimizde bir dönüm noktası.Ya da tarihi bir gün.
Evet öyle. Bugün öğleye doğru tarih yazılmaya başlandı. Kılıçdaroğlu elinde adalet yazan bir pankartla sokağa çıktı, İstanbul'a kadar sürecek adalet yürüyüşü için düğmeye bastı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşünün herkes için olduğunu söyledi yürüyüşü başlatırken. Bunca mağduriyetin, bunca adaletsizliğin yaşandığı ülkemizde adalet talebini paylaşan herkes, her siyaset, her kesim yürüyüşe destek vermeli, desteğini görünür kılmalıdır ki kitleler de seferber olup adalet istemi etrafında kenetlensinler.
Toplumun çok farklı kesimlerinden, farklı görüş, inanış ve kökenden, siyasetçi, gazeteci, sanatçı, biliminsanı, akademisyen, hukukçu, sivil toplum temsilcisi gibi pek çok farklı meslek grubundan 1400’ün üzerinde kişinin imzaladığı, “Yan yanayız, biraradayız” başlıklı çağrı metni bir basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.