Prof.Dr. Adil Güner ile Türkiye’de botanik bilimine katkısı olan iki uzun soluklu projeyi konuşuyoruz: Otoyolların arasında kent için bir nefes alanı yaratan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve 2030'a dek 30 ciltlik bir külliyata ulaşacak olan Resimli Türkiye Florası.
Ümraniye Ataşehir’de otoyolların kavşağında, karayollarına ait yeşil alanda Ali Nihat Gökyiğit ve Adil Güner'in katkılarıyla önce bir hatıra ormanı olarak kurulan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, beton denizinin ortasında bir vaha gibi... Bugün giderek zenginleşen canlı bitkileri, belgelenmiş 11.000 bitki örneğinin korunduğu herbariumu ile bir araştırma enstitüsüne dönüşmüş durumda. Otoyollar arasında olmasının getirdiği fiziki şartların zorluğuna rağmen, ziyaretçilerin ücretsiz yararlanabildiği, eğitim çalışmalarına katılabildiği canlı bir botanik parkı yaratılabilmiş. Sel baskını için otoyolları bağlayan tüneller de hava şartları elverişi olduğunda galeri alanı olarak da kullanılıyor. "Her botanikçinin hayali bir flora yazmaktır" diyen Prof. Dr. Adil Güner, 2030 yılına kadar 30 ciltlik bir külliyata ulaşacak olan Resimli Türkiye Florası projesinin de koordinatörü. Türkiye florası üzerine yapılan en geniş kapsamlı çalışmalardan biri olan, birçok üniversitenin, uzmanların ve bilimsel bitki ressamlarının katkılarıyla sürdürülen Resimli Türkiye Florası projesi, aynı zamanda bir Türkçeleştirme çalışması. Böylece botanik bilgisine halkın çok daha kolay ulaşması amaçlanmış. "Sanat, bilimsel bilginin halka anlatılmasında en güzel yollardan biri" diyen Güner, 15 yıl önce Kew Kraliyet Bahçelerinin baş bitki ressamı Christabel King ile bilimsel bitki ressamlığı eğitiminin nasıl başlatıldığını da anlatıyor. Sohbetin tamamını program kaydımızdan dinleyebilirsiniz.
https://twitter.com/botanitopya
https://www.instagram.com/botanitopya/
