Tütü, korse, ayak bağı: Kadınlar için erkeklerin tasarladığı aksesuarlar. Bale tarihinde giysilerin tasarımı, kadın hakları konusunda ne söylüyor? Açık Bilinç’te Prof. Pınar Aydın O'Dwyer ile konuştuk.
Son iki haftadır önce hukukçu ve siyasetçi Filiz Kerestecioğlu, ardından gazeteci ve yazar Elif Key ile kadın hakları hareketlerini konuştuk:
https://acikradyo.com.tr/acik-bilinc/kadin-haklari-filiz-kerestecioglu-ile-soylesi
Bu hafta konuya farklı bir açıdan, kadın giysi ve aksesuarlarının tasarım tarihini izleyerek yaklaşacağız.
— / —
Konuğumuz Prof. Pınar Aydın O'Dwyer göz hastalıkları uzmanı bir hekim ve göz nörolojisi bilim doktoru.
Fakat aynı zamanda popüler bilim ve sanat konularında yayımlanmış pek çok makalesi, ve opera ve bale üzerine iki kitabı var.
Bu haftaki programda, Prof. O'Dwyer'ın bale tarihinden bir kesit sunan ve PsikeArt Dergisi'nde geçen yıl yayımlanmış olan "Tütüden Miniye: Beyaz Balenin Kadın Haklarına Etkisi!" yazısını referans alacağız.
https://psikeart.com/bulten/sanat/tutuden-miniye-beyaz-balenin-kadin-haklarina-etkisi/
— / —
Tütü, ilk örneği 1832 yılında Eugene Lamy tarafından tasarlanmış, müslin, ipek, tül veya naylondan yapılan ve boyu zaman içinde giderek kısalmış olan, süslemeli ve kabarık bir kadın bale giysisi.
Tütü ilk kez La Sylphide balesinde parmak ucuna çıkan ilk balerin olan Marie Taglioni tarafından giyilmiş. Ama Taglioni'nin giysisi, bugünden farklı olarak diz altına kadar uzanan çan şeklindeki “Romantik Tütü”.
Tütü'nün Klasik Bale tarihinde önemli bir rolü var. Fakat bale ezelden beridir bu giysiyle yapılmıyordu. (Bugün çağdaş bale eserleri de Tütü gerektirmiyor.)
Tütü'nün kadın hakları hareketine ne şekilde temas ettiğini anlamak için, kadınlar için erkekler tarafından tasarlanmış aksesuarlara bir göz atalım.
— / —
Tütü, genel kabul gören bir estetik anlayışı doğrultusunda (veya böyle bir anlayışı tesis etmek için) erkekler tarafından kadınlar için tasarlanmış tek giysi veya aksesuar değil.
Bir başka örnek, sonradan kadın hakları hareketinde de rol oynayacak olan korse.
Tarihçesi 1600'lı yıllara kadar giden ve tasarımında kancalar gibi metal aksam gerektiren korselerin, sağlık açısından zararlı yan etkileri olduğu bilinse de, kullanımı yüzyıllar boyunca çok yaygın olmuş.
Peki bugün korseler niçin yaygın değil?
Korse kullanımının yaygınlığını kaybetmesi, kadın sağlığıyla hiç ilgisi olmayan bir tesadüf sonucu gerçekleşmiş.
Korselerin büyük ölçüde kullanımdan kalkasının nedeni, I. Dünya Savaşı sırasında Amerikan savaş endüstrisinin daha fazla metale gereksinim duyulmasıyla, kadınlardan korse takmamaları istenen bir kampanya düzenlemesi.
— / —
Erkekler tarafından ve yalnız kadınlar için tasarlanan bir başka aksesuar, Çin'de uzun yüzyıllar boyu kullanılmış olan ve kadınların ayaklarını deforme etme pahasına taktıkları veya takmak zorunda bırakıldıkları ayak bağları (veya kafesli ayakkabılar).
— / —
Kısacası, estetik anlayışın belirlenmesi kültürel seçimler sonucu doğuyor.
Erkeklerin tasarladıkları ve kadınların sağlıkları pahasına kullandıkları kimi aksesuarları bu çerçevede değerlendirerek, Klasik Bale'de tartışılmaz bir yeri olan Tütü'ye de başka bir açıdan bakabiliyoruz.
Korse demişken, korseden kurtulmayı kadın hakları hareketinin bir sembolü olarak kullanmış olan, 20. yüzyıl başlarının seçme/seçilme hakları öncüsü aktivist Emmeline Pankhurst'ü de analım.
— / —
Bu akışta, Prof. Pınar Aydın O'Dwyer'ın yukarıda bağlantısını verdiğim "Tütüden Miniye" yazısından yararlandım.
Konuğumuzun müzik, sinema, bellek ve sanat gibi konularda başka yazılarını, “Sanattan Yansımalar” sitesinde okuyabilirsiniz:
https://sanattanyansimalar.com/yazar/pinar-aydin-o-dwyer/
— / —
Kadın hakları üzerine yaptığımız programları burada şimdilik noktalıyoruz.
(Ama Vakayiname'de bilim ve sanatta öncü kadınlar serisi ay sonuna kadar devam edecek.)
Haftaya, lezzetin bilimsel ve felsefi temeli ve gastronomide nesnellik üzerine yeni bir seriye başlayacağız.