Didik Didik Freud, yeniden!

-
Aa
+
a
a
a

Apaçık Radyo arşivini dijitalleştirme çalışmaları 30. yılda sürüyor. Radyomuzun kült programı Didik Didik Freud iyileştirilmiş ses kayıtlarıyla tüm podcast mecralarında!

""
radyodepartmani.blogspot.com

Serol Teper ve Şenol Ayla, Didik Didik Freud'un 3 Mayıs 2004 tarihinde yayınlanan ilk bölümünde programın yola çıkış öyküsünü ve "bilimsel bir peri masalı" kavramı üzerinden Freud'un yaşamöyküsünü ve yapıtlarını konuşuyorlar. Freud'un anne ve babasının evliliklerini, ailenin pek konuşulmayan iç yapısını, Freud'un anneyle ilişkisini, Freiberg günleri sonrasında Viyana'ya göç edişlerini ve Yahudi düşmanlığının ilk belirtilerini didikliyorlar. 

Serol Teper ve Şenol Ayla, 10 Mayıs 2004 tarihli programda Freud'un ilkokul eğitimini, babasıyla birlikte okuduğu ilk kitapları, arkeoloji ve tarih merakını, dil yeteneğini, kültür kaynaklarını, Homeros, Sophokles Shakespeare, Dostoyevski, Heine, Goethe, Michelangelo gibi isimlerin üzerindeki etkilerini, tıp fakültesi geçmişini, karısı Martha ile tanışma hikâyesini ve yazdığı binlerce mektubu didikliyor.

Didik Didik Freud'un 17 Mayıs 2004 tarihli üçüncü bölümünde programcılar, Freud'un evliliğini, Martha'yla kurduğu komployu, dinî ritüellere yaklaşımını, çocuklarıyla ilişkisini, kızı Anna'nın hayatındaki yerini didiklerken, Freud'un kriz dönemlerinin getirdiği yaratıcılıkla, gündelik hayatında yaşadığı "muhteşem monotonluk ve muhteşem yalnızlık" üzerine konuşuyorlar.

24 Mayıs 2004 tarihli programda Serol Teber ve Şenol Ayla, Freud'un hayatının dönüm noktası olarak Paris'i, gece hayatını, Louvre Müzesi ve Michelangelo'nun eserlerini, Charcot şokunu ve Freud'un melankoli nöbetlerini konuşuyorlar. Freud, insanın toplumsal, kültürel ve dinî baskılardan kurtulması, bireyselleşmesi ve özgürleşmesi üzerine düşünmeye başlıyor. Ve sahneye dünyanın ilk psikanaliz hastası Anna O. çıkıyor.

Anna O. hikâyesi devam ediyor, Freyd'un Fliess'e yazdığı mektuplar açıkarttırmaya çıkarılıyor, Freus bu mektupların okunmamasından korkuyor, Avrupa aristokrasisinin ünlülerinden Marie Bonaparte mektupları alarak Freud'u kurtarıyor, Düş Yorumu yayımlanıyor, Viyana Çetesi kuruluyor, Yahudi Freud, "çok fazla Alman" Jung ile tanışıyor. 31 Mayıs 2004 tarihli programda, bir anlamda ortalık karışıyor.

7 Haziran 2004 tarihli programda Serol Teber ve Şenol Ayla, Freud'un hayatına giren, dünyanın en özgür, en dışa dönük ve en zeki kadınlarından Lou Andreas-Salomé'yi konuşuyor. Freud, kendisini analize başlıyor, günde 20 puro içiyor, Sabina Spielrein'dan fazlaca esinlenerek aşktaki tahrip içgüdüsü kavramını ortaya atıyor ve Kışkırtma Teorisi ile kutsal aileye darbe indiriyor.

14 Haziran 2004 tarihli programda, Freud, Libido kavramının adını koyuyor, "içgüdü"yü tanımlıyor ve "bilinçdışı"nı psikanalizin temel kavramlarından biri olarak kullanmaya başlıyor. Kışkırtma teorisi Katolik Viyana'da çok tepki çekince, Freud'un akademik kariyeri de tehlikeye giriyor. Babasının ölümüyle Oidipus kompleksi teorisine yaklaşmaya başlıyor.

21 Haziran 2004 tarihli programda Freud'un Oidipus kompleksine doğru giden yolu Shakespeare'den geçiyor: Neden Hamlet babasının öcünü almak için amcayı öldürmek isterken kararsız davranır? Hamlet kararsızlığı babayı öldürüp anneyle evlenme isteğini mi tanımlar? Freud'un ailevi romanı sona ererken tarihsel romanının sayfaları açılıyor ve Freud, Roma ve Troya'daki arkeolojik araştırmaların izinde kendi arkeolojisine başlıyor.

28 Haziran 2004 tarihli programda Freud, arkeolojiye büyük ilgisi sonucu psişik yapılanmaları ve bilinci açıklarken psiko-arkeoloji benzetmesini kullanıyor, yazdığı "Jensen'in Gradiva'sında Hezeyan ve Düşler" adlı denemesi sürrealistler tarafından coşkuyla karşılanıyor, Freud'un ruhun katmanlarına, serbest çağrışıma ve düşlere dair fikirleri sürrealizmin önünde yeni kapılar açıyor.

Sherlock Holmes ile Freud'un, formel düşünceden kaçış ve ayrıntılara önem verme gbi büyük benzerlikleri, psikopatolojilerin gizemlerini çözerken Freud'a yardım ediyor; Freud, unutmalardan, çağrışımlardan insan ruhunun gizemlerine varıyor, Holmes ile Freud arasındaki benzerlikler bu kadarla da kalmıyor...

12 Temmuz 2004 tarihli programda Freud, günlük yaşamdaki dil sürçmeleri, unutmalar ve batıl inançlar üzerine düşünüyor, Tanrı ile hesaplaşmasını sürdürüyor, saplantı nörozlarındaki ritüeller ile dinî ritüeller arasındaki benzerliği ortaya koyuyor ve elbette bunun ciddi sonuçları oluyor.

Didik Didik Freud'un 19 Temmuz 2004 tarihli programında Freud, ilkel toplumlardaki yasakların nedenini anlama yolunda Darwin'den ve mitolojiden ilham alıyor; Thomas Mann'ın tabiriyle Freud'un "en şiirsel, en poetik, insanları, özellikle edebiyatçıları ve sanatkârları en fazla etkileyen yapıtlarından biri" olan Totem ve Tabu yayımlanıyor.

Didik Didik Freud'un 26 Temmuz 2004 tarihli bölümünde Mario Levi ile, diasporada yaşamanın hayatı ve edebiyatı üzerine etkileri, İstanbul'da azınlık olmanın anlamı, kendi dilini arayış serüveni ve Mahler'in hayatındaki yeri üzerine konuşuluyor.

2 Ağustos 2004 tarihli programda Freud'a göre edebiyat dünyasının üç baş yapıtı olan Kral Oidipus, Hamlet ve Karamazov Kardeşler'de ortak nokta olarak babayı öldürmek, Freud'dan çok etkilenen Kafka'nın "Yargı" öyküsündeki baba-oğul ilişkisi, babaları öldürülünce oğulların özgür kalmaları, Freud'un şeytan, büyü gibi bilimsel olmayan şeylere ilgisi üzerine konuşuluyor.

9 Ağustos 2004 tarihli programda Freud, bir Yanılsamanın Geleceği, Kültürdeki Huzursuzluk ve Kitle Psikolojisi kitapları ile Musa ve Tekranrıcılık'a giden yolda ilerliyor; Kitle Psikolojisi, Hitler'in gelişini haber veriyor, Freud Mısır tarihine eğiliyor ve sağlığı giderek kötüleşiyor.

16 Ağustos 2004 tarihli programda Freud'un üst çene kemiğinde kanser olduğu anlaşılıyor, çok ağrı çeken Freud acıların yaşanması gerektiğini söylüyor, sağlığı giderek bozuluyor. Almanya'da Naziler iktidara geliyor, Berlin'de Freud'un kitapları yakılıyor, faşizm hızla Viyana'ya yaklaşıyor.

23 Ağustos 2004 tarihli programda Freud 82 yaşında Nazi işgali altındaki Viyana'dan Londra'ya göç etmek zorunda kalıyor ve Londra'da büyük tezahüratla karşılanıyor. Virginia Woolf ile tanışıyor ve onu çok etkiliyor. Kutsal kitaplardaki Musa yerine Michelangelo'nun Musa'sını tercih ediyor ve onun üzerine bir makale yazıyor.

30 Ağustos 2004 tarihli programda Freud, Antik Mısır'da tektanrıcılığa geçişin öyküsünden yola çıkarak insanları çok tanrıcılıktan tektanrıcılığa doğru getiren Aydınlanmacı kişilik olarak Musa üzerine çalışıyor. Ahlak uğruna yapılan ahlaksızlıklar, vicdan uğruna yapılan vicdansızlıklar ve insanın otoriter baba karşısında ödediği beden Freud'un tezinin temelini oluşturuyor.

6 Eylül 2004 tarihli programda Serol Teber ve Şenol Ayla, Freud'un çenesindeki tümör ilerlerken Nazilerin İngiltere bombardımanını ve felaketleri önceden görüp pek çok eleştiri almak uğruna dillendiren Laokoon ve Kassandra gibi çağın felaketine tanıklık eden Freud'un son günlerini konuşuyorlar. Freud, Balzac'ın Tılsımlı Deri romanını okuduğu son günlerinde, özel doktoru Max Schur'dan, kendisine yıllar önce verdiği sözü tutmasını istiyor.

13 Eylül 2004 tarihli Didik Didik Freud programında, Serol Teber ve Şenol Ayla, Tevfik Fikret üzerine konuşmaya başlıyor; Tevfik Fikret ile Freud'un melankolik dünyalarının, yaşamlarının paralelliği üzerinde duruyorlar. Tevfik Fikret'in ölümünden başlanarak geriye doğru gidiliyor. Fikret, büyük acılar çektiği hastalıklarından sonra yüzünde trajik, ironik bir gülümsemeyle hayata veda ediyor.

20 Eylül 2004 tarihli programda Tevfik Fikret ve Freud'un paralellikleri, melankolik dünyaları, kendilerini analiz etmeleri, toplumsal eleştirileri ele alınıyor."Monad" kavramı, Tevfik Fikret'in yalnızlık tercihi, toplumdaki bütün titreşimleri fark etmesi, kavgacı tavrı, oğlu Halûk'la ilişkisi Freud'un ışığı altında tartışılıyor.

27 Eylül 2004 tarihli programda Tevfik Fikret'in melankolisi ve sanatçıların melankolik hâlinden yola çıkılarak Albrecht Dürer'in ünlü Melankoli gravürüne değiniliyor. Tevfik Fikret, Aşiyan'daki evine kapanıyor, dünyayla hesaplaşmaya hazırlanıyor.

4 Ekim 2004 tarihli programda Servet-i Fünun döneminden sonra kendini tanıma aşamasını tamamlayan Tevfik Fikret, Rübab-ı Şikeste'yi kapatarak toplumla hesaplaşma dönemine giriyor; "Sis" şiirini yazıyor, sis altında gördüğü toplumun kimliksiz ve kişiliksiz olduğunun altını çiziyor ve felaketi haber vermeye çalışıyor.

11 Ekim 2004 tarihli programda Osmanlı İmparatorluğu çökme dönemindeyken İstanbul'da destopik baskı giderek artıyor. Tevfik Fikret Abdülhamid'e yapılan başarısız suikast girişimi üzerine "Bir Lâhza-i Teahhur" şiirini yazıyor, hem sağ hem sol kesim tarafından eleştiriliyor, Aşiyan'daki fildişi kulesine sıkışan Fikret, gördüklerini söylemekten çekinmiyor, Tanin gazetesi yayın hayatına başlıyor.

Didik Didik Freud'un son iki programında melankoli konuşuluyor: Bir yaşam tarzı, bir ruhsal durum, bir kişilik tipi olarak melankoli; Antik Yunan mitolojilerinden Dürer'in gravürüne homo melancholicus'un özellikleri; yazar, şair, ressam ve düşünürlerin melankolisi didikleniyor.

25 Ekim 2004 tarihli programda dinin melankoliye bakışı, Fransız Devrimi'nin melankoli ve günaha bulduğu çözüm, psikiyatride melankolinin anlamı, karasevda-melankoli ilişkisi, Baudelaire'in melankolisi, yaratıcılıkta melankolinin etkisi konuşuluyor ve Didik Didik Freud sona eriyor.