Makale - Yorum - Analiz
"Bu ayıba ve haksızlığa son verilmeli" : CHP'nin İstanbul milletvekilleri Barış Yarkadaş, Eren Erdem ve Sezgin Tanrıkulu, kişisel Twitter hesaplarında yaptıkları paylaşımlarda HDP'nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilmesi gerektiğini belirttiler.
Sevgili Ahmet Türk'ün öfkesini anlıyorum, HDP'yi dışlayarak demokrasi bloku olmaz. "Millet ittifakı"nı kuran dört parti, başta CHP, bu gerçeğin ne kadar farkında? Ya da CHP bu gerçeğe sırtını dönerek, Erdoğan gitse bile, Türkiye'de demokrasi yolunun açılamayacağını görmüyor mu?..
0 milyonun Cumhurbaşkanı olacağını belirten İnce, "HDP'liler de İyi Parti'liler de Saadet Parti'liler de bu memleketin evladı, Akşener'le uğraşma, Perinçek'le uğraşma, Demirtaş'ı hapse atma, böyle olmaz. Demokrasi empati yapmaktır" diye konuştu.
Erdoğan gibi otoriterleşecek bir başka adaya Türkiye'nin ihtiyacı yoktur. Türkiye'nin ihtiyacı, kim olursa olsun farklı kesimler arasında uzlaşmayı, çoğulculuğu talep eden bir isimdir.
Gönül rahatlığı ile, “Demirtaş ikinci tura kalırsa biz onu destekleriz” diyemeyecek olanların, “Kürtler bizi ikinci turda destekler mi? sorusunu sormaya haklarının olmadığına inanıyorum.
16 yıldır seçmen, “Bize oy verirseniz özgürlük ve refah gelecek” masalıyla aldatılıyor. Ama artık bu lafları kimse duymak bile istemiyor.
Ahmet Türk, 'Seçim 2. tura kalırsa HDP İnce'ye oy verecek mi?' sorusuna yanıt verdi.
HDP’ye karşı yapılan bu “adaletsizliği” Türkiye halkının görmemesi mümkün değildir ve seçim sonuçlarının da buna uygun gerçekleşme olasılığı yüksektir.
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş'ın açıklaması sosyal medya hesabından paylaşıldı. Demirtaş, "Artık sağ faşizme karşı, sol demokratik bir alternatifi öne çıkarmanın zamanı geldi" dedi.
HDP, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanı adaylığını, Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda düzenlenen etkinlikle resmen açıkladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevinden Mezopotamya Ajansı’ndan Hayri Demir’e konuştu.
CHP, hem Kürt seçmenlerden, hem MHP küskünü İYİ Partililerden, hem Saadet Partisi’nin mütedeyyin tabanından ve “Bunca yıl AKP’ye oy verdim, Reis’i seçtim ama artık bu kadar yolsuzluğu, bu kadar hırsızlığı, bu kadar hırçınlığı, bu kadar savaş düşkünlüğünü kabul edemem” diyecek vicdan ve izan sahibi AKP seçmenini kucaklayabilecek, en azından biraz zorlanarak da olsa benimsetebilecek bir aday bulup çıkarmak zorunda…
Bu siyasal aymazlıkta ısrar edenler, Türk milliyetçiliğini açık açık ya da gizli gizli bilinçlerinde yaşatanlar, 25 Haziran sabahı “Erdoğan başkan, gerisi yalan” gerçeğine uyanacaklar.
Dörtlü ittifaka ad aranıyormuş. Huzur ittifakı mı olsun, demokrasi ittifakı mı, millî ittifak mı? Oy katkım olamayacak ama isim analığı yaparak yardımcı olabilirim. CHP-Saadet-İYİ Parti-DP dörtlüsüne en uygun ad: Kürtlere Geçit Yok İttifakı‘dır.
Muharrem İnce bu seçimde çok iş yapar ve belli bir çoğunluğun umudu azalırken, zoru başarabilir. Ve bir de bakmışız ki, Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle, “seçimin ertesinde sadece İzmir’in dağlarında değil, Türkiye’nin bütün dağlarında çicekler açmış”...
Bu satırları öğle vakti Brüksel'de İstanbul uçağını beklerken yazıyorum. Havalimanına gelmeden önce önce televizyonda Kılıçdaroğlu-İnce ikilisini izledim. Verdikleri demokrasi mesajları gayet iyiydi. Demokrasi ve hukuk açısından Erdoğan'a dönük eleştirileri yerindeydi.
Halk Partisi’nin aday açıklama süreci bir tuhaf oldu gibi geldi bana. Muharrem İnce de noktalanan bu süreç, insanda başka bir şey planlanmış, ama ne olmuşsa olmuş, bu plan işlememiş ve buraya varılmış izlenimi yaratıyor.
Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı yarışının birinci turunda, 2014’te elde ettiği sonucun çok daha üstünde oy alması, HDP’nin barajı geçerek Meclis’te güçlü bir grup kurması, Türkiye toplumunu boğan tek adam otoriterizmine, yerleştirilmek istenen Erdoğanizme karşı durabilmenin yeterli değil ama olmazsa olmaz koşulu haline geliyor.
Adaylar ve ittifaklar netleştiğine göre artık 24 Haziran’a odaklanabiliriz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak Muharrem İnce'yi açıkladığı konuşmada sürpriz olarak karşılanan sözleri, 'geniş ittifak'a ilişkin dile getirdikleriydi.