Uluslararası Fringe Festival İstanbul bu yıl yedinci kez düzenleniyor. Gülin Dede Tekin ekiple festivali ve Oyuncular Sendikası ile birlikte planlanan "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Ayrımcılık ve Tacizle Mücadele" atölyesini Açık Dergi'de konuşuyor.
Eylül ayında şehre bir kez daha Istanbul Fringe Festival geliyor. 2019’dan bu yana Türkiye’den ve dünyadan tiyatro, dans ve performans disiplinlerinde üretilen alternatif işleri seyirciyle buluşturan Istanbul Fringe Festival, 7. edisyonu için programını açıkladı. Festival bu yıl 19-27 Eylül tarihleri arasında toplamda 26 gösteri ve 6 atölyenin yanı sıra buluşmalar ve partilerle, bir kez daha katılımcılarına özgür bir keşif alanı açacak.
Dünyanın dört bir yanından İstanbul’un Her Köşesine
Alternatif ve yenilikçi işler üreten genç sanatçılara işlerini uluslararası platformda sergileme imkanı sunan festival, bu yıl da Türkiye’nin yanı sıra Belçika, Fransa, Filistin, İspanya, İtalya, İsviçre, Kanada, Kıbrıs ve Slovenya olmak üzere toplam 10 ülkeden ekipleri İstanbul’da ağırlayacak.
Her yıl yeni mekanlarda yeni deneyimler sunan festival, bu yıl, başta Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy olmak üzere, Paribu Art, Eksi On Altı Mekan, TheraPera, İMÇ Atölye 5554, Paşa Han, BarınHan, Cihangir Atölye Sahnesi, Arter,, Üsküdar Belediyesi Bağlarbaşı Kültür Merkezi, Komünite, ENKA Oditoryumu, çakSTÜDYO, Zorlu PSM %100 Studio Sahnesi, Kadıköy Sineması, MSGSÜ İDK Modern Dans ASD Bomonti Yerleşkesi ve Karga gibi farklı disiplinlerde mekanlara yayılacak.
Festival Programında Neler Var?
Istanbul Fringe Festival 2025, bu yıl da açılış etkinliğini 19 Eylül’de Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy’de gerçekleştirecek. Festivalin klasikleşen “Fringe Kısalar” başlığı altında “The World Behind” ve “PE***E” gösterileri seyirciyle buluşacak. Açılış gösterisinin ardından, festivalin açılış partisine de yine Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy ev sahipliği yapacak. Alan Kadıköy ayrıca tüm hafta boyunca “Nostalgia” (22 Eylül, 20.30), “Last Things Remaining” (23 Eylül, 20.30), “Endophasia” (24 Eylül, 20.30), “Habemus Naufragium” (25 Eylül, 20.30) ve “Goodbye Beaches” (26 Eylül, 20.30) gösterilerine de ev sahipliği yapacak.
Festival kapsamında Paribu Art’ta 20–21 Eylül tarihlerinde izleyiciyle buluşacak “asses.masses”, oyun ve performansı bir araya getiren, izleyiciyi içine alan deneysel bir proje olarak dikkat çekiyor. Saat 12.00 - 20.00 arasında tüm güne yayılan gösteri; emek, teknoloji korkusu ve devrimin yükünü paylaşmak hakkında tasarlanmış, baştan sona canlı tiyatroda oynanmak üzere yapılmış özel bir video oyunu. Bir performans olarak oyun; seyirciyi içine alan, muzip ve son derece özgün bir deneyim sunacak.
Festivalin ikinci gününde, kentin farklı noktalarında gösteriler ve atölyeler yer alacak. Eksi On Altı Mekan, “Gesture in Dance” (20 Eylül, 11.00) atölyesine ev sahipliği yaparken, TheraPera’da, Gül Öykü Su Okur’un kişisel bir hikayenin ve kolektif bir deneyimin kesişiminde doğan performansı "Zuhal" (20 Eylül, 17.00 ve 20.00) festival seyircisiyle buluşacak. Aynı gün İMÇ içerisinde yer alan Atölye 5554, iki farklı gösteriye ev sahipliği yapacak: Fikir, metin ve müziğini Semih Fırıncıoğlu’nun hazırladığı, ses ve hareket ile Sedef Gökçe’nin sahnede olduğu “Bir de Ben” (20 Eylül 19.00) Türkçe dilinin kendine özgü kurgusu ve deyişleri ile oynuyor ve toplumun çoğu anlamsız ve gereksiz kurallarıyla bireyi kuşatışına işaret ediyor. Şiva Canbazoğlu ve İlayda Evgin’in koreografi ve performansını gerçekleştirdiği dans gösterisi “How Now Becomes Then” ise (20 Eylül, 20.30) insanın kendinden çok daha büyük bir koreografinin parçası olduğu savından hareketle, anın varoluşunu araştıran kavramları; hareketler, kelimeler, materyaller ve sesler vasıtasıyla yorumluyor. Akşamın ilerleyen saatlerinde ise Paşa Han’da Reka Kolektif’in “Hangi Yıldayız Biz?” (20 Eylül, 22.00) işi Istanbul Fringe Festival’de yer alacak.
Secret Third Collective’in interaktif yürüyüş performansı ''What to Say?'' 21 Eylül’de saat 15.00’te (Türkçe) ve saat 18.00’de (İngilizce) iki ayrı grupla Cihangir sokaklarında bir rotayı takip edecek. Performans katılımcıları "yabancı" birini—pedesis pratiği yapan bir performansçıyı—takip etmeye davet eder. Katılımcılar, aynı yolu yürümenin gerçek bir bağ kurup kuramayacağını keşfederken mesafe ve sınırlar üzerine "Ne söylemeli?" sorusu ortaya çıkar. Bu deneyim, katılımcıların çevrelerini ve ilişkilerini yeniden düşünmeye teşvik ederken birlikte yürümenin dönüştürücü gücünü vurgular.
Aynı gün Barınhan’da ışık ve beden arasındaki ilişkiyi araştıran “ROTA” saat 17.30 ve 20.30’da iki farklı gösterimle festival programında yer alacak. Performansta ışığın hareketiyle bedensel ve mekansal ilişkiler dönüşürken; görünürlük sınırları ve grup dinamikleri yeniden kurulacak.