Vakayiname’nin 15 Ocak 2021 tarihli nüsnasında akademik özgürlükler ve üniversitede idari özerklik konusunu, YÖK'ün işlevi ve Boğaziçi Üniversitesi’ni rektör ataması çerçevesinde, Prof. İlker Birbil ile konuştuk.
Geçen hafta, Boğaziçi Üniversitesi'ne seçimsiz olarak rektör atanması konusunu, Prof. Reşit Canbeyli ile konuşmuştuk.
Bu hafta, tartışmaya YÖK'ün kuruluşu ve gördüğü işlev çerçevesinde devam edeceğiz.
YÖK, malum, 1980 askeri darbesinin hemen ardından, üniversiteler üzerinde merkezi bir denetim sağlamak amacıyla kuruldu. Hâlâ varlığını sürdürüyor.
YÖK 1980'den bugüne neler yaptı?
İktidarlar YÖK'ü niçin kaldırmıyor?
Bugün YÖK'ün işlevi ne?
YÖK'süz akademi nasıl olur?
— / —
Konuğumuz Prof. İlker Birbil, daha önce Prof. Pınar Yolum ile, Açık Bilinç’te konuk olmuştu. Birlikte kurdukları “Bol Bilim” (https://bolbilim.com) sitesi hakkında konuşmuştuk.
Prof. Birbil, akademik çalışmalarını Rotterdam'da, Erasmus Üniversitesi’nde sürdürüyor. Mayıs'tan itibaren Amsterdam Üniversitesi’nde göreve başlayacak.
Prof. Birbil'in 2013-17 arasında Radikal ve BirGün gazetelerinde YÖK üzerine yazdığı yazıların hepsi bu tartışmayla ilintili.
Yeniden hatırlayalım:
1. http://radikal.com.tr/yazarlar/ilker-birbil/direnme-yok-1149689/
2. http://radikal.com.tr/yazarlar/ilker-birbil/yok-2-0-1150756/
3. https://birgun.net/haber/yine-yok-yine-yok-127819
4. https://www.birgun.net/haber/yok-insanin-kendine-yakisani-giymesidir-151580
— / —
Prof. Birbil, programda üniversitelerde özgürlüklerin ne kadar önemli olduğunu şu ifadelerle anlattı: “Olmayan şey özerklik. Kurallara boğulmuş silsilenin içinde YÖK koskoca bir yapı. Üç beş kişiden oluşmuyor. Başkanını öne çıkarıyor olsak da yönetim kurulu var. Yönetim kurulunun üniversiteler hakkında etkili, toplumu yönlendirecek bir görüş bildirdiğini duydunuz mu?
Öğrencileri bir araya getiren, özgürlükleri tesis eden bir atmosfer varlığı oldukça önemli. Üniversitede eğitim tabi ki önemlidir ama atmosfer daha önemlidir. YÖK’ün rektörlere verdiği güç ve özgürlükler o kadar fazla ki, sadece bir rektörü atayarak tüm üniversiteyi yönetebiliyorsunuz. 200 rektörle yaklaşık 5 milyon öğrenciyi kontrol altına alabiliyorsunuz.”
Boğaziçi Üniversitesi’ne atan Rektör Melih Bulu’nun doktora tezinde intihal yaptığı iddialarına ise Birbir, “İntihal konusu çok önemli olmakla birlikte, bütün olup bitenler bununla kısıtlanırsa çok yanlış olur. Bir kişi üzerinden bunları konuşulması doğru olmaz. Burada sorun en azından bir nüve olabilecek, ümit verebilecek kendi tahammüllerini kurmaya çalışan, bütün eksikliklerine rağmen var olan bu yapının içinde özgürlüklerini tesis etmeye çalışan bir kurumun başına bu kişi getirildi. Bu kişi de gelmeyi kabul etti” diye konuştu.
— / —
Boğaziçi Üniversitesi için Mezunlar Girişimi BUİM’in yeni hazırladığı "Biz De Kabul Etmiyoruz" sitesinde de konumuzla ilgili bilgiler var: Biz De Kabul Etmiyoruz
Geçen hafta duyurmuştuk, "Boğaziçi Üniversitesi'nin yeni rektörü demokratik seçimle göreve gelsin!" talebini imzalamak isteyenler için, Change,org'daki kampanya da hala sürüyor: Sign the Petition