Ekvador Yerlileri Ulusal Konfederasyonu ve Hükümet arasında yeni müzakere dönemi

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu'nda, Ekvador'daki yerli hakları mücadelesi, Ukrayna'da üst düzey yetkililerin görevden alınması, Bulgaristan ve Kuzey Makedonya'nın AB müzakereleri süreci ve Sudan'daki iç husumetler konuşuldu.

Ekvador yerli halklarık sokakta eylemde
Fotoğraf: Andres Yepez/AA

Ekvador Yerlileri Ulusal Konfederasyonu ve hükümet arasında 90 gün sürecek bir müzakere dönemi başladı

Ufuk Turu bu hafta Ahmet İnsel’in Ekvador sürecini özetlemesi ile başladı. İnsel, iki hafta önce de aktarılan anlaşmaların ilerlemelerinden bahsederek, yerlilerin en büyük konfederasyonu olan, Ekvador Yerlileri Ulusal Konfederasyonu’nun, 13 Temmuz’da 90 gün sürecek bir müzakere dönemi başlattığı bilgisini verdi. İnsel, Katolik Kilisesi’nin aracılığı ile akaryakıt fiyatlarının düşürülmesi, özelleştirme kararlarında geri adım atılması ve özellikle maden arama ruhsatlarında yaratılan çevre tahribatının veya tarihi anısı olan, yerliler açısından kutsal sayılan yerlerin tahribatının sınırlandırılması taleplerinin bu müzakere döneminin başlıca konuları arasında olduğu bilgisini verdi.

İnsel, “13 Haziran’da büyük bir grev dalgası ile başlayan bu protesto gösterileri ile altı eyalette acil durum ilan edildi” dedi. İlk zamanlarda şiddetle bastırılmaya çalışılan bu protesto hareketlerinin başkente taşınması sonucu ve parlamento binasının abluka altına alınması ile hükümet ve konfederasyon arasında 7 Temmuz’da bir müzakere masası kuruldu. İnsel, hükümetin müzakere süreçleri henüz başlamadan, bir iyi niyet işareti olarak petrolün galonunda 15 sent indirim yapmayı kabul ettiğini ve acil durumu iptal ettiğini belirtti. Beş gün önce, 90 gün sürecek olan müzakerelerin başladığını belirten İnsel, bu süre zarfında Lasso’nun  yerli halklara yönelik uyuşturucu ticareti yapmak gibi ithamlarda bulunduğunu, bu gösterilerin finansını buradan sağladıkları yönünde provokasyon girişimleri olduğu ifadesini kullandı. İnsel,  bunun üzerine tekrardan yerlilerin tepki gösterdiğini belirtti. İnsel, 90 gün sürecek olan görüşme masasındaki konuları şöyle ifade etti;

  • Temel ihtiyaç mallarında fiyat kontrolünün getirilmesi
  • Kamunun eğitim ve sağlık harcamalarının, bütçedeki payının büyütülmesi
  • İşsizlikle mücadele için etkin önlemler alınması
  • Devletin petrol arama sektöründe özel yatırıma izin vermemesi, eğer sadece devletin kendisinin yapması gerekirse yapılması
  • Tarihi anısı olan, yerliler açısından kutsal sayılan yerlerin tahribatının sınırlandırılması, koruma altına alınması
  • Maden arama ruhsatı öncesinde halk oylaması yapılması ve bunun her durumda sınırlandırılması

İnsel, “Bu kriz sırasında parlamento Lasso’nun azledilmesini gündeme getirdi” dedi.  Lasso’nun geri adım atmasında parlamentonun da payının olduğunu belirten İnsel, “sonuç olarak Lasso azledilmekten kurtuldu ama ekonomi, sağlık, ulaştırma ve eğitim bakanlarını değiştirmek zorunda kaldı” ifadesini kullandı. Ek olarak bölgenin siyaset bilimcilerinin, 2019’da da Lasso’nun benzer bir anlaşma yoluna gittiğini ancak sözünü tutmadığını, benzer endişelerin sürdüğünü hatırlattıklarını belirtti ve farklı olarak bu süreçte yerlilerin çok daha organize hareket ettiklerini, genç grupların desteğini daha fazla aldıklarını söyledi.

Ukrayna’da İstihbarat Başkanı (SBU) Ivan Bakanov ve Başsavcı Iryna Venediktova Görevden Alındı

İnsel, Ukrayna Başkanı Zelenski, gerek istihbarat gerekse adalet teşkilatında, bu iki kurumda da ihanet ve düşmanla işbirliği yapan çok sayıda görevli olduğu gerekçesiyle, İstihbarat Başkanı (SBU) Ivan Bakanov ve Başsavcı Iryna Venediktova' yı bir başkanlık kararnamesi ile geçici olarak görevden aldıdedi.  Zelenski yönetiminin yakın arkadaşlığa, kişisel güvene dayalı yönetici seçimlerinin de sonuna gelindiğini ifade etti.

Ülkede savcılık ve kolluk kuvvetlerine karşı 661 suç soruşturması açılmış olduğunu belirten İnsel, mart ayından bu yana Bakanov’un atadığı birçok yetkilinin Zelenski tarafından görevden alındığına ve 24 Şubat’tan bu yana Bakanov’un ortalıkta görünmediği söylentilerinin konuşulduğuna yer verdi.

Bulgaristan, Kuzey Makedonya'nın Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik müzakerelerini engelleyen vetosunu kaldırdı

Kuzey Makedonya’nın AB sürecine yönelik olarak, Yunanistan'ın 2018'e kadar süren vetosu, ardından 2020'de de Bulgaristan’ın veto koymaya başlaması ve vetoya sebep olarak ‘uzun süreli tarihi ve kültürel anlaşmazlıkları’nın sebep gösterilmesine değinen İnsel, Bulgaristan’ın Kuzey Makedonya'nın Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik müzakerelerini engelleyen vetosunun Fransa arabuluculuğu ile kaldırdığını belirtti.

Böylelikle Makedonya’nın AB üyeliği müzakereleri yolunun açıldığını belirten İnsel, Makedonya parlamentosunda Milliyetçi Muhafazakâr Parti (VMRO-DPMNE)’nin oturumu terk ettiğini, çünkü bu anlaşmanın Makedonya’yı ‘Bulgarlaştırma’nın yolunu açtığını, iddia ettiklerini belirtti.

Parlamento dışında da milliyetçilerin anlaşmaya karşı gösterilerinin bir haftadır devam ettiğini belirten İnsel, Kuzey Makedonya parlamentosunun bu oylaması sayesinde henüz nasıl olacağı belli olmasa da, Makedonya Anayasası’nın değişimini gündeme getirdiğini ifade etti. Anayasa değişikliği 3/2 çoğunluk gerektiriyor ancak bu durumda bunun sağlanmasının pek mümkün görünmediği bilgisini veren İnsel, en önemli değişimin Makedonya’da Bulgar azınlığın resmen tanınması olduğunu belirtti. Bulgarlıkla Makedonluk arasındaki sınırın hassas bir çizgide olduğu vurgusunu yapan İnsel, her iki tarafın da birbirlerinin kültürlerine yaptıkları etki ile ilgili kaygılı olduklarını söyledi. İnsel, böylelikle 2017’de Bulgaristan’la imzalanan dostluk antlaşmasının da yürürlüğe girmesininin garantisinin verildiğini belirtti ve aynı zamanda Kuzey Makedonya Parlamentosu’nun Makedonya dili, kültürü ve kimliğinin koşulsuz saygı görmesi ve tanınmasını da bu anlaşma ve anayasaya eklendiği ifadesini kullandı.

Mavi Nil’de Sokağa Çıkma ve Toplantı Yasağı

Sudan’da toprak ve su paylaşımı üzerinden oluşan husumet nedeni ile bir haftadan beri 79 kişinin öldüğü, 200 kişininse yaralandığı bilgisini veren İnsel,  şu aşamada Mavi Nil bölgesinde devam eden bu çatışmaların başka eyaletlere de yayılma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

İnsel, Hausa ve Birta arasındaki çatışmaların, Hartum da dâhil olmak üzere, ülkenin bir çok yerine yayılmış durumda.olduğunu belirtti. İnsel, Hausa kabilesi için; “yayılmış, Müslüman ama Arap olmayan, kendi dillerini konuşan büyük bir kabiledir” ifadesini kullandı. Hausa kabilesi, toprak ve suya erişimi sağlayacak bir komisyon kurulmasını isterken, diğer kabile ise, “toprakların sahibi biziz, bizim kabileye ait olmayanlardan toprak ve su kullanım izni vermeyiz, bunu düzenleyecek bir kamu otoritesi de istemiyoruz” dedi. İnsel,  Mavi Nil’de sokağa çıkma ve toplantı yasağı olduğu bilgisini ekledi. Programa son verirken İnsel, kabileler arasındaki bu iç çatışmaların arka planında o bölgeyi yönetilmez hale getirmek ve madenleri paylaşmak gibi ihtimalleri değelendirmek gerektiğini belirtti.

(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Burcu Baydar’a teşekkür ederiz.)