"Sarsılmaz azim, kararlılık, yöneliş"

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu'nda Ahmet İnsel, Doğu Avrupa’da demokrasi ile otoriter popülizm arasındaki çekişmeye, Orta Doğu’da insani girişimlerin yeni boyutlar kazandığına ve ABD'deki silahlı şiddetin toplumsal bir krize dönüştüğünü dile getiriyor.

""
Ufuk Turu: 30 Eylül 2025
 

Ufuk Turu: 30 Eylül 2025

podcast servisi: iTunes / RSS

Ufuk Turu'na ilk olarak Moldova’daki parlamento seçimlerini ele alan Ahmet İnsel, "Ülke, uzun yıllar boyunca uluslararası siyasette geri planda kalsa da, Ukrayna savaşının ardından Avrupa Birliği’ne adaylık sürecine girmesiyle dikkatleri üzerine çekti. 2021’den bu yana iktidarda olan Maia Sandu liderliğindeki Hareket ve Dayanışma Partisi seçimlerden yine birinci çıktı. %50,2 oy alan parti, parlamentodaki çoğunluğunu korudu. Buna karşın Rusya yanlısı Vatansever Blok’un %24’lük oy oranı, ülkedeki derin kamplaşmanın sürdüğünü ortaya koydu. Seçimlere düşük katılım, diaspora oylarının etkisi ve Rusya’nın müdahale iddiaları tartışmaların odağına oturdu. Özellikle sınır kapılarındaki kontroller, sahte bomba ihbarları ve seçmenlere para dağıtıldığına dair iddialar seçim atmosferine gölge düşürdü. Tüm bunlara rağmen sonuçlar, Moldova’nın Avrupa Birliği hedefini sürdürdüğünü, ancak sürecin Macaristan ve Slovakya gibi ülkelerin vetolarıyla sekteye uğradığını gösteriyor," dedi.

Ardından Çek Cumhuriyeti’nde gerçekleşecek seçimler hakkında bilgi veren Ahmet İnsel, "3–4 Ekim’de yapılacak seçimlerde eski başbakan Andrej Babiš’in liderliğindeki parti önde görünüyor. Babiš’in iktidara gelmesi halinde Macaristan ve Slovakya ile birlikte Avrupa Birliği içinde Rusya yanlısı, NATO karşıtı yeni bir üçlü blok oluşabileceği konuşuluyor. Çek toplumunun otoriter-popülistler ve liberal demokratlar arasında keskin biçimde ikiye ayrılması, seçimleri daha da kritik hale getiriyor. Ayrıca yurtdışındaki Çek vatandaşlarının bu kez ilk kez mektupla oy kullanabilecek olmaları dikkat çekiyor," diye belirtti.

Orta Doğu gündeminde ise Gazze’ye doğru yola çıkan Sumud Filosu hakkında konuşan Ahmet İnsel, "Yaklaşık 40 gemiden oluşan bu filoya bu kez yalnızca sivil gönüllüler değil; İtalyan, İspanyol ve Türk savaş gemileri de eşlik ediyor. Bu durum, İsrail’in muhtemel bir müdahalesini daha riskli ve karmaşık hale getiriyor. Türkiye’den de aktivistlerin bulunduğu filo, Gazze’ye ulaşmayı başarırsa, bölgedeki dengeler üzerinde önemli etkiler yaratabilir," dedi. 

Programın son bölümünde ABD'deki silahlı saldırılar ele alan Ahmet İnsel, "Michigan’da bir Mormon kilisesine düzenlenen saldırı, ülkedeki şiddet sarmalını yeniden gündeme taşıdı. Bu yılın yalnızca ilk dokuz ayında 324 kitlesel saldırı gerçekleşti yani günde birden fazla kitlesel saldırı yaşanıyor. Buna rağmen ABD yönetimi, silahlanmayı kısıtlamak yerine bireylerin silah taşımasını teşvik eden bir yaklaşım sergiliyor," açıklamasında bulundu.