2010'lu yıllara veda etmemize sayılı günler kala, bu haftaki programımızı son on yıla damga vuran şarkı ve şarkıcılara ayırdık. Programda genel olarak Gauvain Sers, Louane ve Angèle gibi genç sanatçıların parçalarına yer versek de Céline Dion ve Calogero gibi tecrübeli isimleri de unutmadık.

Dört Ayaklı Şehir girişiminden Mine Yıldırım ile dört ayaklı İstanbullular'ı odağına alan iki programlık bir seri gerçekleştiriyoruz. İlk programda 19.-20. yüzyıllarda İstanbul'un köpeksizleştirilmesi üzerinden modernleşme serüvenini, iktidar ve kamusal mekânı, mekânsal pratikleri konuştuk. Gelecek hafta 2000'li yılları tartışıyoruz. 

Meeting Jim, İngiltere’de altmışlı yıllarda Richard Demarco ile öncü ve radikal Traverse Tiyatrosu’nu, ardından “underground” pop kulübü U.F.O.’yu ve London Arts Lab’i kuran; Edinborough’da Fringe festivalini başlatmış bir “karşı-kültür ikonu” Jim Haynes hakkında bir belgesel.

Ekonomi Politik programında Ali Bilge, Türkiye’nin Katar’la ilişkilerine değindi: “Türkiye ile Katar arasında ilişkiler bu dönemin aynası olacak nitelikte. AKP liderinin ve iktidarının iki büyük aşkı var; birincisi inşaat, ikincisi Katar! İki aşkı anlamadan çözümleme yapamazsınız.”

Ulusal bir politikaya sahip olmaması ve uluslararası politikalara dahil olmaması nedeniyle sondan üçüncü olan Türkiye, gelişmekte olan Fas ve dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip Hindistan’ın çok gerisinde kaldı. 

İnsanların, insanlıktan hayli uzak bütün yönlerini gören çocuklar olarak bize göre atılması gereken adımlar epey kesindi. İklim krizi bir kriz, kendine karşı açtığın bir savaş, bir yok oluştu.

Sudan Gelen'de Türkiye için önemli bir projeden bahsettik. Geçtiğimiz mayıs ayında TEMA’nın başlattığı Katılımcı Nehir Havza Yönetimi projesini konuştuk. Havza bazında yönetim ülkemizde oldukça yeni bir kavram. Türkiye’nin 25 havzası var ve bunların henüz sadece beşinin havza yönetim planı tamamlanmış ve kamuoyuyla paylaşılmış durumda. Katılımcılık konusu ise henüz sadece emekleme aşamasında.

İklim krizine karşı gençlerin ön saflarını tuttuğu mücadele artık siyaset meydanlarının da önemli bir etkeni haline dönüşüyor.

1800’lerin ortalarında görülen ve ‘kartomania’ olarak tanımlanan fotoğraf toplama çılgınlığı, Fransız mucit Disderi’nin tasarımından sonra yaşandı. Yeni bulunan kartvizit format fotoğrafı ucuzlattı ve halk tabakasına doğru yaydı. İşte olanlar da ondan sonra oldu...