Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, resmi tarih anlatısında yok sayılan halkların, toplulukların, kimlik gruplarının, bireylerin geçmişlerini miraslaştırma çabasının öneminden yola çıkan Hrant Dink Vakfı tarafından düzenlenen 'Tarihi Yeniden Keşfetmek: Arşivler, Hafıza ve Siyaset' başlıklı panel etkinliğini etkinliğin moderatörü Ayfer Bartu Candan ile konuşuyorlar.
23 Kasım Cumartesi günü Hrant Dink Vakfı tarafından İstanbul’da 'Tarihi Yeniden Keşfetmek: Arşivler, Hafıza ve Siyaset' başlıklı önemli bir panel etkinliği düzenlendi. Konuğumuz bu panelin moderatörü Ayfer Bartu Candan. Doç. Dr. Bartu Candan, Hrant Dink Vakfı Araştırma Direktörü ve hafıza çalışmaları, arşivler, tarih yazımını çoğullaştırma konularında çalışmaları ve yayınları olan bir araştırmacı ve akademisyen. Konuğumuz, Hrant Dink Vakfı’na katılmadan önce Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde antropoloji kuramı, politik ekoloji, kültürel miras çalışmaları ve şehir çalışmaları alanlarında dersler veriyordu.
'Tarihi Yeniden Keşfetmek: Arşivler, Hafıza ve Siyaset' başlıklı panelin arka planında bireysel ve kurumsal hafızaların kayda geçirilmelerinin tarih yazımında adaletin ve çoğulluğun sağlanması bakımında hayati olduğu saptaması yer alıyor diyebiliriz. Adaletsiz güç ilişkileri sonucu, hep birilerinin görünmez kılınmaya çalışılması karşısında o birilerinin kendi yaşadıklarını, hafızalarını, elle tutulur somut olan ve olmayan tüm izlerini kayda geçirmeleri ve aktarmaya çalışmaları önem taşıyor.
Burada yok sayılan halkların, toplulukların, kimlik gruplarının, bireylerin geçmişlerini miraslaştırma sürecinden bahsediyoruz. Bu çaba; resmi miras anlatısının görmediği, bastırdığı hatta zaman zaman yok ettiği somut ve somut olmayan izlerin ortaya çıkarılması, arşivlenerek bir miras anlatısına dönüşmesi suretiyle mirasın çoğullaştırılması çabası olarak yorumlanabilir. Bu panelde, özellikle üzerinde durulan konu, yaşanmakta olan ve de yaşanmışlara ilişkin hafızanın savaş ve yıkım gibi olağanüstü koşullarda ya da siyasi baskı ortamlarında, nasıl kayda alınabileceği sorusu idi.
Mezna Qato, Gazze’de yaşanan hafıza kaydı çalışmalarını anlatırken; Anna Maria Beylunioğlu ise deprem sonrası Antakya’da yıkımların yarattığı büyük boşluğa rağmen kentlilerin hafızalarını diri tutmak amacıyla Antakya haritasına işlemelerini sağlayan haritalama çalışmasını aktardı. Hrant Dink Vakfı’nın yürütttüğü Ermeni Vakıfları ve Okulları arşivlerini dijitalleştirmek ve erişime açmak için çalışmalarını İren Bıçakcı, Deniz Derya Dertli ve Lara Çakmak, 'Ermeni Vakıfları Arşivi Üzerinden Ermeni Mirasının İzini Sürmek' başlıklı bildirilerinde anlattılar.