İklim ve çevre krizi, Türkiye gündemi ve dünyadaki son gelişmeler üzerine yazılmış makale ve analizleri takipçilerimizle paylaşıyoruz.
İklim ve çevreye dair
The Guardian gazetesi çevre muhabiri Patrick Greenfield, BM Biyoçeşitlilik zirvesi COP15 sırasında yayımlanan yeni bir bilimsel araştırmayı özetledi. Araştırma biyoçeşitlilik krizi ve iklim krizi durdurulmadığı takdirde yeryüzündeki türlerin onda birinin yüzyılın sonunda yok olabileceğini gösteriyor.
BM Biyoçeşitlilik zirvesi COP15’de devletlerin onayladığı “tarihi anlaşma”nın ayrıntılarını Patrick Greenfield ve Phoebe Weston The Guardian gazetesi için kaleme alıyor. Common Dreams yazarı Jon Queally ise anlaşmanın eksik yönlerini daha eleştirel bir gözle analiz ediyor. Democracy Now!’da Amy Goodman ise anlaşmayı programına davet ettiği yerli temsilcileriyle birlikte yerli halkların haklarına etkisi üzerinden değerlendiriyor.
Jonathan Watts, 2023 yılında Lula da Silva’nın başkanlığa geçeceği Brezilya’da Amazon ormanları için umutlu olmamız gereken yedi nedeni ve dikkatli olunması gereken üç riski anlatıyor.
Küresel ısınma ve iklim krizini dünyaya 35 yıl önce haber veren bilim insanı James E. Hansen’ın ABD, Hollanda, Fransa ve Çin'in önde gelen üniversitelerinden 14 bilimciyle birlikte hazırladığı rapor: “Küresel Isınma Yolda”. Raporun ortaya koyduğu sonuç şöyle özetlenebilir: Atmosferdeki sera gazı yoğunluğu bugünkü seviyesinde kalacak olursa, önümüzdeki onyıllarda dünya ortalama sıcaklığı artışı 7 - 10 derece olacaktı. Daha önceki tüm model ve tahminlerin ötesinde! Şu anda endüstri çağı öncesine göre 1.27 derece sıcaklık artışı olduğu gözönüne alındığında bu adeta kozmik bir felaket anlamına geliyor. 48 sayfalık raporda felaketi önlemek için yapılması gerekenlere ait düşünceler de ayrıntılı olarak yer alıyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres’in, COP15 diye anılan Biyolojik Çeşitlilik Zirvesi (Montreal) açılış konuşmasında “Doğaya karşı savaş açtık, insanlık bir doğa imha silahı hâline geldi, 1 milyon türü ebediyen yokoluşa gönderiyoruz...” dediği radikal konuşmasında dinozorlardan 65 milyon sonra Altıncı Büyük Yokoluşu yaratmanın eşiğinde olduğumuz belirtiliyor. Efsanevi radyocu Amy Goodman ve partneri Democracy Now! sitesinden sesleniyorlar: “Altıncı Yokoluş'u Durdurabilir miyiz?”
Dünyadan
Chris Hedges, İsrail’de kurulmak üzere olan aşırı sağcı koalisyonu “yeni sağın yükselişi” başlığıyla tarihsel bir arka plan okuması üzerinden analiz ediyor.
ABD’li sosyal bilimci Dr. Maha Nassar ise Amerikan medyasının İsrail-Filistin meselesine bakışındaki sorunları The New York Times gazetesinin 1970’den bu yana yaptığı haberler üzerinden analiz ediyor.
Rus sosyal bilimciler Anatoly Kropivnitskyi ve Alya Denisenko, Rusya’da devlet propagandasının neden hâlâ halk üzerinde bu kadar güçlü bir etkisi olduğunu Irak işgali döneminde ABD medyasının halkın davranışları üzerindeki etkisi üzerine yapılan araştırmalarla kıyaslayarak anlatıyor.
Daniel Boffey ve Pjotr Sauer, Ukrayna’yı işgal eden Rus askerlerinin Ukrayna istihbaratının kayıtlarına takılan aile görüşmelerine yer veriyorlar.
Common Dreams yazarı Medea Benjamin, 2022 yılında sürpriz bir şekilde gelişen ve insanlığın biraz olsun nefes almasını sağlayan 10 büyük gelişmeyi analiz ediyor.
Bütün dünyada Covid-19 pandemisi geride kalmış gibi bir izlenimle tedbir alınmasından ve hatta maske takılmasından büyük ölçüde vazgeçilmiş gibi görünüyor. Ancak, başta Çin olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde pandemi vaka ve vefat sayılarının hızlı bir yükselişe geçtiği, hatta Çin’de gelecek yıl 1 milyondan fazla vefat sayısı olacağı yolunda Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlardan uyarı üstüne uyarı gelmeye başladı. Yeni dalgalar kapıda görünüyor. OK Doomer blog’unda 15 Kasım tarihli yazısında gazeteci Jessica Wildfire bilimsel dergilerdeki yazılardan bir tarama yapıyor ve 2022 sonu itibariyle genel bir değerlendirme kaleme alıyor, önemli bir Covid-19 okuma önerileri listesi çıkarıyor.
Türkiye’den
Independent Türkçe yazarı Ali Kemal Erdem,başörtüsü düzenlemesi ve ailenin korunması için yapılacak bir referandumun erken seçimle birleştirilerek sandığa gidilebileceği yorumlarını yer veriyor.
Yazar Oya Baydar, T24 sitesinde kaleme aldığı köşe yazısında, ülkede yükseliş halindeki faşist zihniyete ilişkin bir değerlendirme yapıyor ve yaklaşan seçim gündemi içinde muhalefet kanadını (6’lı masayı) eleştiriyor. “Bu seçimler kaybedilecek olursa ülkeyi bekleyen karanlığın sorumlusu kişisel ikbal kaygılarından kurtulamayıp adaylık kavgası yapanlar, parti çıkarlarını ülkenin çıkarlarından üstün görüp oy hesabıyla ya da cesaretsizlikle ve asıl kendi içlerindeki o zihniyete yenilip Kürt hareketini, solu, emek hareketini gündemin dışında tutmaya çalışanlar olacak. Olan da hepimize, ülkemize olacak.”