İklim İçin 350 Derneği yayımladığı “Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı” raporuyla bankalara başta kömür olmak üzere fosil yakıtlı yatırımlara finansman sağlamamaları için çağrıda bulundu.
“Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı” raporu Türkiye’nin en büyük 17 bankasını iklim değişikliğiyle ilgili beş kriterde değerlendiriyor: Fosil yakıt varlıkları/yatırımları, temiz enerji yatırımları, “net sıfır, karbon ayak izi, karbon nötr” için hedef belirlenmesi, ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişimsel Uygulamalar) ve benzer derecelendirmeler. Rapora göre, Türkiye’de sekiz banka kömürü finanse etmeyeceğini açıklarken, diğerlerinin böyle bir beyanı bulunmuyor. Bankaların yaklaşık yarısı “karbon nötr” ve/veya “net sıfır” hedefini belirlemişken, geri kalanların bir tarih belirleyip belirlemediğine ilişkin bilgiye ulaşılamıyor. Hedef belirlemiş bankaların ise bu hedeflerini destekleyici kısa vadeli planlamalarının bilgisi bulunmuyor. Rapor, hemen hemen her bankada farklı isimler altında kurulan “sürdürülebilirlik komitelerinin” bu alanda çalışmalarını gayretle sürdürdüğüne, ancak bu komitelerce hazırlanan sürdürülebilirlik raporlarının yeknesak olmadığına ve farklı metriklere göre hazırlanmış olduğuna dikkat çekiyor.
Aynı zamanda yayımlanan raporların ve/veya yapılan bilgilendirmelerin denetiminin nasıl yapıldığına dair de yeterli veri bulunmadığı ortaya konuyor. İklim İçin 350 Derneği’nden Efe Baysal, iklim kriziyle mücadelede adil bir ekonomi ve yaşanabilir bir yeryüzü için bankalara büyük sorumluluk düştüğünü belirtiyor:
Bankaların başta kömür olmak üzere fosil yakıtlara finansal kaynak sağlamaktan vazgeçmesi, iklim krizine neden olan, havayı, suyu, toprağı kirleten projelerin durması için çok önemli bir adım. Aynı zamanda Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine giden yol, emisyonlarda en büyük paya sahip enerji sektörünün dönüşümü için finansal sistemlerde yapılacak köklü değişikliklerden geçiyor.
İklim İçin 350 Derneği tarafından geçtiğimiz aylarda başlatılan “Dumansız Para Sahası” imza kampanyası, bankalarda bulunan bireysel mevduatların gücünü hatırlatmayı amaçlıyor. Banka müşterilerinin bireysel mevduat hesaplarının toplam finansman gücünün farkına varmasını ve bankalarının kömürden çıkış için bir adım atması için talepte bulunmalarını sağlıyor. Baysal, banka müşterilerinin, birikimlerinin gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak için kullanılmasını talep edebileceklerini söyledi.
COP27’ye sayılı günler kaldı
COP27, 6 Kasım Pazar günü Şarm El-Şeyh’te başlayacak. Dünya liderleri, görüşmelerde müzakere ekiplerini yönlendirmek üzere konferans merkezine gelecekler. Birçok ülke ve sivil toplum grubu, hükümetlerin liderler zirvesi için bir araya geleceği BM tarafından korunan “mavi bölge” içinde bölümler kurdu. Bu bölümlerde tipik olarak bilim insanları, politikacılar, iş dünyası liderleri, ünlüler ve kampanyacılar fikir alışverişinde bulunabilecekleri etkinliklere katılıyorlar. Pazartesi günü yapılacak etkinliklerin, eğer bir devlet başkanı ziyarette bulunmayacaksa iptal edileceği aktarıldı.
Guardian tarafından paylaşılan bir e-postada BM’nin, “Mısır hükümeti, 7 Kasım 2022’de bu bölümlerde etkinliklerin gerçekleşmeyeceğine karar verdi” açıklaması yer aldı. 8 Kasım Salı için şu ana kadar bir kısıtlama söz konusu değil. STK’lar iptaller nedeniyle endişeli çünkü bu etkinlikler iki haftalık konferansta ele alınmasını bekledikleri önemli konuları gündeme getirmek için önemli bir yer tutuyor. İptallerin tartışmaları kısıtlayabileceğinden ve devlet dışı aktörlerin rolünü baltalayabileceğinden çekiniyorlar. Mavi bölge içindeki bölümlere ve diğer alanlara medya erişiminin de büyük ölçüde kısıtlanması muhtemel. COP27’deki bölümleri için ödeme yapan ülkeler ve gruplar, sözleşmeleri kapsamında tazminat talep edebilir veya kuralları aşmak için devlet başkanlarını etkinliklerine davet edebilir. BM iklim konferansları, müzakerelerin yapıldığı ve STK’ların, gözlemcilerin ve medyanın delegasyonlarla kaynaşabileceği mavi bölge ile işletmelerin yeşil yeniliklerini sergilemek için bir araya geldiği ve halkın katılabileceği yeşil bölgeden oluşuyor. Planlanan etkinliklerin iptal edilmesi sıra dışı bir eylem. Ancak liderler zirvesinden sonra STK’ların protesto hakkı BM kuralları çerçevesinde güvence altına alınacak. Mısır’ın insan hakları sicili COP27’de mercek altında. Sivil toplum örgütleri de Mısırlıların sokaklarda yürüyemeyeceklerine dair endişelerini dile getirdiler ki bu, hükümetlere iklim krizi konusunda harekete geçmeleri için baskı yapmayı amaçlayan önceki COP’ların önemli bir parçası.
Bafra’da açılacak kalker ocağına onay verildi
Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, Samsun Bafra’da Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü, ikinci grup madenler sınıfında olan kalker ocağı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurdu. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nin 17. maddesi gereğince “ÇED gerekli değil” kararı verildi. Toplam 12.74 hektarlık bir alandan söz ediliyor ve 12.30 hektarlık alanda patlama gerçekleştirilecek. Proje alanının bir kısmı orman alanı, bir kısmı da Türkmenler Devlet Ormanı’nın içerisinde. ÇED dosyasında, proje alanı içerisinde bulunan ağaçların yerlerinden söküleceği için proje bitiminde rehabilite aşamasında bölgeye gerekli ağaç dikimi gerçekleştirileceği belirtildi. Ayrıca arazi vasfıyla ilgili kurumlardan ve şahıslardan gerekli izinlerin alınacağı, izinler alınmadan üretim faaliyetlerine başlanmayacağı söylendi.