Bu haftanın Ufuk Turu’nda Şili’deki devlet başkanlığı seçimlerini yorumlayan Ahmet İnsel, daha sonra Bulgaristan seçimlerine ve Sudan’daki gelişmelere, son olarak da İstanbul’da yapılan İnterpol seçimlerine değindi.
Şili seçimlerinde taban tabana zıt iki isim ikinci tura kaldı
İnsel, Şili’de yapılan devlet başkanlığı ve henüz sonuçları belli olmayan parlamento seçimlerinde sürpriz bir şekilde birinci gelen ismin 55 yaşındaki Jose Antonio Kast olduğunu söyledi. Pinochet hayranı iş insanının oyların %28’ini aldığını duyuran İnsel, Kast’ın aşırı sağ etiketini reddetse de 2019’dan beri eşitsizlik karşıtı ve ilerici fikirlere karşı çıktığını iletti. İkinci tura kalan diğer isim ise oyların %25,5’ini alan ve seçim tarihindeki en genç isim olan Gabriel Boric. Boric’in 2014’ten beri milletvekili olduğunu ve 2011’deki öğrenci hareketlerinin liderlerinden olduğunun altını çizen İnsel, ikinci turda taban tabana zıt iki profilin yarışacağını belirtti. Birinci aday olan Kast’ı geleneksel, muhafazakar, katolik, milliyetçi olarak niteleyen İnsel, diğer aday Boric’i -Kast’ın tam tersi olarak- kürtaj ve eşcinsel evliliğin yasallaşmasını, sendikal örgütlenme ve kadın-erkek eşitliğini savunan bir değişim yanlısı olarak niteledi. Toplamda yedi adayın yarıştığını belirten Ahmet İnsel, üçüncü sıradaki ismin %13 oyla bir fenomen olan Franco Parisi olduğunu ve ilginç bir şekilde ailevi sorunlar, Covid salgını gibi nedenler göstererek tüm seçim kampanyarını Amerika’da geçirdini ve sağa yakın bir isim gibi göründüğe değinerek Franco’nun seçmenlerinin ikinci turda sandığa gitmeyeceğinin muhtemel gözüktüğünü ekledi. Dördüncü sırada merkez sağ adayı olan Sebastian Sichel (%12,7) seçmenlerinin ikinci turda Kast’ı desteklemesinin beklendiğini belirtip beşinci sıradaki adayın %11,6 oyla merkez sol aday ve tek kadın aday olan Yasna Provoste olduğunu, Provoeste’nin seçmenlerinin bir sonraki turda Boric’e daha yakın gözüktüklerini söyledi.
Ömer Madra’nın kutuplaşmanın zeminini yorumlamasına ekleme yaparak sağ-sol ayrımının ötesinde Jose Antonio Kast’ın düzen üzerine oluşturduğu söyleminden bahseden İnsel, ev ve işyerleri yakılan Venezuelalı göçmenleri ve OHAL ilan edilen Mapuş bölgesindeki yerlileri terörizm tehdidi olarak tanımladığını ve “düzen-güven” söylemleri ile muhafazakar ve Katolik kesimden oy topladığını iletti.
Son olarak, büyük önem taşıyan parlamento seçimlerinin henüz belirlenmediğini ve devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turunun 19 Aralık tarihinde yapılacağını hatırlatan İnsel, iki karşıt adayın da rahat bir şekilde çoğunluğu elde etmesinin pek muhtemel görünmediğini ekledi.
Özdeş Özbay’ın aşırı sağcı ve otoriter liderlerin küresel düzeyde yükselişte olduğu eklemeleri üzerine Ahmet İnsel, dünyanın bütününde genel bir otorilerleşmenin meydana geldiğini ve nitekim bu yapının Göteborg Üniversitesinde “otokrasileşme eğilimi” olarak ele alındığını iletti.
Bulgaristan bir kez daha Radev dedi
Bulgaristan ikinci tur seçimlerinde beklenildiği gibi Radev’in oyların %66’sını alarak ikinci kez seçildiğini belirten Ahmet İnsel, başbakan Borisov’un adayı olan Anastas Gercikov’un ise oyların yaklaşık %32’sini elde ettiğini duyurdu. Bulgaristan’da Borisov’un partisinin yanı sıra Haklar ve Özgürlükler Haraketi’ne karşı da cephe alındığını ve bunun sebebinin yolsuzlukla mücadeleyle toplumsal dayanışma olduğunun altını çizen İnsel, Bulgaristan siyasetinin ana temasının sağ-sol ve doğu-batı çatışmasından yolsuzlukla mücadeleye dönüştüğünü vurguladı. Ayrıca bu seçimin 2021’de yapılan üçüncü seçim olduğunu, seçmenlerin yorgun düştüğünü ve net olmasa da katılımın %40’ın altında gözüktüğünü ekledi.
Sudan’da darbeyi meşrulaştıran anlaşma
Pazar günü Sudan’da yaşanan öenmli bir gelişme ile devam eden İnsel, El-Burhan’ın iktidara el koyarak sivil yöneticileri tutkladığını ve buna karşı protestoların da devam ettiğini hatırlattıktan sonra beklenmedik bir şekilde El-Burhan ile Başbakan Abdullah Hamduk arasında anlaşmanın yapıldığını, tutukluların bir kısmının serbest bırakıldığını ve Hamduk’un Başbakan olduğunu belirtti. Ayrıca bu anlaşmanın ardından kısa bir süre sonra başbakanın bayıldığını, anlaşmada Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nin ismi geçmediğini ve bu hareketin öenmli bir parçası olan Sudan Profesörler Birliği’nin başkanının hala tutuklu olduğunu da hemen ekledi. Bu anlaşmanın 25 Ekim’deki darbeyi meşrulaştırıp, sivilleri askerlerin yönetimine tabi tutan bir gelişme olarak tanımlandığını, gelişmiş ülkelerin ise bu anlaşmadan memnun kaldıklarını belirten Ahmet İnsel, devam eden gösterilerde 16 yaşındaki bir gencin hayatını kaybettiğini ve toplam can kaybının 41’e yükseldiğini ifade etti.
İstanbul’da yapılan İnterpol Seçimleri
Salı günü başkanının üç aday arasından seçileceği İnterpol seçimlerinin İstanbul’da yapılacağını haber veren İnsel, en güçlü adayın Birleşik Arap Emirlikleri ülkesinden içişleri bakanlığında çalışmış general Ahmed Nasır el-Reisi olduğunu duyurdu. Reisi’nin ülkesindeki güvenlik ve polis teşkilatını modernleştirmekle övündüğünü ancak Dünya İnsan Hakları Birliği gibi diğer insan hakları derneklerinin Reisi’yi işkenceci olarak tanımladıklarını iletti. Buna ek olarak Guardian haberini alıntılayan Ömer Madra, el-Reisi’nin emri ile iki İngiltere vatandaşının işkence ve cinsel tacize maruz kaldıklarını aktardı. Son olarak bir haberleşme teşkilatı olan İnterpol örgütünün BAE gibi modernleşmeye ihtiyacının olup olmadığını ve sorgulama yetkisinin bulunup bulunmadığını irdeleyen İnsel, üye ülke sayının yaklaşık 190 olduğunu ve kazanmak için 100 üyenin desteğini almak gerektiğini söyleyerek haftanın Ufuk Turu’nu tamamladı.
(Program özetini hazırlayan Koçer Karatepe’ye teşekkür ederiz.)