İklim Habercileri'nin üçüncü programında Paris Anlaşması'nın TBMM'de kabulünün ertesinde Türkiye’nin "2053 net sıfır" taahhüdünü gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği ve güncel iklim haberleri üzerine konuştuk.
Paris Anlaşması TBMM’de onaylandı: Sırada kömürden çıkış var
Türkiye tarafından 6 yıl önce imzalanan ancak bir türlü onaylanmayan Paris Anlaşması, sonunda TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Görüşmelerin ardından yapılan oylamada 353 milletvekili oy kullandı ve oy birliği ile Paris Anlaşması'nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi kabul edildi. STK’lar ise yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye’nin 2053 net sıfır taahhüdünü gerçekleştirmek için iddialı emisyon azaltım hedefleri koyması gerektiğini belirtti. Kömürden ve kömüre dayalı enerji politikalarından çıkmak, bu yoldaki en önemli ilk adım.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise, 2022 yılının başında “İklim Şûrası” düzenleyeceklerini belirterek Şûranın iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’nin yol haritasını oluşturacağını kaydetti. Kurum, “Özel sektörümüzle, sivil toplum kuruluşlarımızla, üniversitelerimizle, sanayicilerimizle ve uluslararası kuruluşlarla uzun vadeli stratejik eylem planımızı ortaya koyacağız. Önemli olan paydaşların tamamının iklim değişikliğine ilişkin fikirlerinin, önerilerinin özgürce paylaşıldığı, bütün sektörlerin dinlendiği ve fikirlerinin dikkate alındığı bir şûra olması. Bu şûradan alacağımız fikir ve öneriler de aslında bundan sonraki süreçte ülkemizin 2053’e giden yolda net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda atacağımız adımlar için önemli kararların altyapısı olacaktır” dedi.
Türkiye’de her üç kişiden ikisi kendini iklim krizi karşısında kırılgan hissediyor
İklim krizi her geçen gün şiddetini artırırken yurttaşlar da etkilerini daha belirgin bir şekilde hissetmeye devam ediyor. Konda Araştırma ve Danışmanlık desteğiyle hazırlanan Yuvam Dünya Derneği “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı” Araştırması’nın sonuçları da bu farkındalığa dair veriler sunuyor. Buna göre her üç kişiden 2’si iklim değişikliğinden dolayı meydana gelebilecek bir olay veya durumda başkalarına kıyasla daha fazla zorlanacağını belirtiyor ve daha kırılgan hissediyor. Toplumun %72’si iklim değişikliğinin olası etkilerinin başında gelen gıdaya erişimde zorlanmaktan endişe ediyor. Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da halkın en çok sağlık problemleri ve susuzluk yaşamaktan korkması. Önümüzdeki iki yılda başlarına gelebilmesi en olası iki olay seçmeleri istediğinde, toplumun en tedirgin olduğu olay olarak %54 ile sağlık problemi yaşamak geliyor ve bunu %38 oranıyla susuzluk çekmek takip ediyor.
Karbon ayakizinin azaltımı iklim kriziyle mücadelede önemli bir yer tutuyor. Ancak bu bireysel çabalarla mı yoksa toptan bir yaşam tarzı değişikliği ile mi olmalı tartışması sürüp duruyor. Hot or Cool Institute tarafından kamuoyuna sunulan yeni araştırma, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu dokuz G20 ülkesinin (Kanada, İngiltere, Japonya, Çin, Güney Afrika, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Finlandiya) yaşam tarzına dayalı karbon ayakizini analiz ediyor. Çalışma, hükümetlerin karbon ayakizini azaltmak üzere yeterli katkı sağlayamayan bireysel davranış değişikliklerine odaklanmak yerine, daha sürdürülebilir yaşam tarzlarının önünü açmaya yönelik uygulanabilecek politikaları inceliyor.
Çin’in kömür kararı 130 milyar Dolarlık bir bütçeyi yenilenebilirlere yönlendirebilir
Çin’in yurtdışında yeni kömür projelerini finanse etmeyeceğini açıklamasının yankıları sürüyor. Küresel Enerji Takipçisi (Global Energy Monitor, GEM) tarafından güncellenen ve dünya genelinde kömür santrallarına ve madenlere sağlanan kamu finansmanını takip etmek üzere geliştirilen Küresel Kömür Kamu Finansmanı Takipçisi, Çin’in denizaşırı kömür finansmanını sonlandırma taahhüdünden, toplamda 42.220 megavat (MW) kurulu güçteki 44 kömür santralının etkileneceğini gösteriyor. Bu durum, kullanım ömrü boyunca toplamda 130 milyar dolar tasarruf sağlamanın yanı sıra, küresel ölçekte kömür talebindeki yıllık artışta 30 milyon ton daralma anlamına geliyor. Santralların toplam kullanım ömrü hesaba katıldığında kömür talebindeki azalma 1.100 milyon tona denk geliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tüketici fiyatları bazında Eylül ayında en fazla fiyat artışı yaşanan ürünleri açıkladı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre tüketici fiyatları bazında geçtiğimiz Eylül ayında en yüksek fiyatı kömür ücretinde yaşandı.
COP26, Paris Anlaşması’nın amaçlarını yerine getiremeyebilir
İklim müzakerelerindeki kilit oyuncular, iklim çöküşünü engellemek için son şanslardan biri olarak kabul edilen Birleşmiş Milletler iklim müzakerelerinin Paris Anlaşması’nın amaçlarını yerine getirmek için gereken atılımı sağlayamayacağını ifade ediyorlar. BM, ev sahibi İngiltere ve görüşmelere katılan diğer önemli figürler, COP26’nın asıl amacına ulaşamayacağını kabul ettiler. Bunun arkasındaki neden ise büyük ekonomilerden kaynaklanan seragazı emisyonlarının azaltılmasına ilişkin taahhütlerin küresel ısınmayı 1.5 derecede sınırlandırmak için gereken emisyon azaltım oranına yaklaşamaması.
Düşünce kuruluşu Enerji Geçiş Komisyonu’nun yeni raporuna göre ise metan sızdıran gaz sondaj platformlarında ve üretim tesislerinde yapılacak keskin azaltımlar, Paris Anlaşması’nı yerine getirmek için gerekli olan seragazı emisyonlarının azaltılmasında önemli bir rol oynayabilir. Çalışma bu yaklaşımın aynı zamanda Kasım ayında İngiltere’nin ev sahipliğinde Glasgow’da düzenlenecek olan COP26’nın da temel amacı olmasını öneriyor.
Thunberg: “Falan filan, falan filan; umutlarımız boş vaatlerinizde boğuluyor”
COP26’ya az bir zaman kala ülkelerin Ulusal Katkı Beyanları tartışılmaya devam ediyor. Greta Thunberg, küresel liderleri iklim acil durumunu ele alma biçimini sorgularken, verilen taahhütleri “falan filan” diyerek küçümsedi. Milano’daki İklim İçin Gençler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada genç iklim aktivisti, liderlerin iklim taahhütlerinin boş olduğunu ifade etti. Thunberg, “Daha iyi inşa et. Falan filan. Yeşil ekonomi. Falan filan. 2050’ye kadar net sıfır. Falan, filan. Sözde liderlerimizden duyduğumuz tek şey bu. Kulağa harika gelen ancak şimdiye kadar eyleme dökülmemiş sözler. Umutlarımız onların boş vaatlerinde boğuluyor” dedi.
İklim krizine karşı atılacak adımların görüşüleceği 26. Taraflar Konferansı (COP26) öncesinde dünya çapında dini temsilciler ise Vatikan’da bir araya gelerek ortak çağrıda bulundu. Ortak çağrıda, dünya liderlerinden iklim değişikliğine karşı kararlı şekilde ve küresel çapta harekete geçmeleri istendi. Ortak metindeki talepler arasında, küresel ısınmanın sanayileşme öncesi döneme kıyasla 1,5 derece ile sınırlandırılabilmesi hedefi için karbon emisyonlarının durdurulması ve zengin ülkelerin yoksul ülkelere mali yardımda bulunması da yer alıyor.
600’den fazla şirket, G20’yi emisyonları azaltma ve kömürden çıkışa çağırıyor
Dünyanın en büyüklerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce şirket, son derece kritik G20 ve COP26 görüşmeleri öncesinde, G20 ülkelerini ulusal iklim hedeflerini güçlendirmek üzere birlikte karar vermeye çağırdı. Gelirleri toplam 2,5 trilyon doları (1,8 trilyon sterlin) geçen ve dünya genelinde 8,5 milyon kişiyi istihdam eden birçok işletme, G20 liderlerine yazılan açık mektubun altına imza attı. Arçelik, Unilever, Netflix, Volvo Cars, Iberdrola ve Natura&Co gibi isimlerin de içinde yer aldığı imzacılar, enerjiden ulaşıma, modadan inşaata kadar çok çeşitli sektörlerde faaliyet gösteriyor. Söz konusu şirketler, dünyanın en büyük ekonomilerini, gelişmekte olan ülkeler için yılda 100 milyar dolarlık iklim fonu oluşturma taahhüdünü yerine getirmeye, 2025 yılına kadar fosil yakıtlara verilen sübvansiyonları sonlandırmaya ve karbon fiyatlandırmasını başlatmaya çağırıyor.
Başka bir çağrı ise Yaklaşık 30 trilyon dolarlık varlıkları yöneten fonlardan geldi. Dünyanın en büyük kirletici 1.600 şirketi “acil olarak” bilime dayalı emisyon azaltım hedefleri belirlemeye çağrıldı. Fidelity International ve Amundi de dahil olmak üzere 220 yatırımcı, yatırım yaptıkları firmaların CEO’larına, küresel ısınmayı 2050 itibarıyla sanayi öncesi seviyelere göre en az 1.5 derece ile sınırlandırmaya yardımcı olacak zorlu hedefler için ulaştıklarını söyledi. Çağrı, Glasgow’daki COP26 zirvesinin yaklaşık 1 ay öncesinde geldi. Tüm ülkeler iklim değişikliğinin etkileri daha belirgin hale geldikçe daha güçlü hedefler belirlemeye zorlanıyor.
Tweets
- Türkiye’nin bir türlü onaylamadığı Paris Anlaşması, sonunda TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Şimdi sıra daha sıkı bir emisyon azaltım taahhüdünde…
- Ocak ayında düzenlenmesi planlanan İklim Şûrası ile Türkiye’nin uzun vadeli stratejik eylem planı ortaya konulacak.
- Çin’in denizaşırı kömür finansmanını sonlandırma kararı, temiz enerji yatırımlarına yönlendirebilecek 130 milyar doları serbest bırakıyor.
- Yaklaşık 30 trilyon dolarlık varlıkları yöneten fonlar, dünyanın en büyük kirletici 1.600 şirketini “acil olarak” bilime dayalı emisyon azaltım hedefleri belirlemeye çağırdı.