Aralık ayının ilk Hasat’ında, 2021’in gündem maddelerinden biri olan "plastik" ile ilgili yakıcı bazı soruları Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ile birlikte ele alıyoruz.
- Plastik atık ithalatı yasağının geri çekilmesinin ardından getirilen sıkı denetim sistemi işe yaradı mı?
- Türkiye’den geçen uluslararası atık ticareti koridorları hala aktif görünüyor. ‘Gelişmiş ülkeler’ fosile dayalı ekonomilerini dönüştürmeden, çevresel maliyetler ‘dışsallıklar’ olarak görülmeye devam ettikçe, bu koridorların ortadan kalkmasını beklemek ne kadar gerçekçi?
- 1 Ocak 2022’de yürürlüğe girmesi planlanan Depozito İade Sistemi baş edilemez boyutlara ulaşan plastik atık problemini çözmeye ne derece yardımcı olacak? Yurttaşların bilmesi gereken şeyler neler?
- İstanbul’da Avrupa’nın en büyük atık yakma tesisi faaliyete başladı. 1.5 milyon ton ek karbon kredisi sağlayacak olan bu ve benzeri tesisler gerçekten çevre dostu, ucuz ve sürüdürülebilir enerji kaynağı mı?
- Türkiye’de sucul ortamlarıdaki plastik kirliliği ne durumda? Okyanuslardaki plastikler temizlenebilir mi?
Bu soruları ve yanıtlarını Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ile birlikte programımızda tartıştık.
Hasat’ın diğer haberleri
Yeni bir rapora göre ABD, küresel plastik atığı üretiminde, açık arayla, en büyük pay sahibi olan ülke. Buna göre ABD 2016 yılında tek başına 42 milyon metrik ton plastik atık üretti. Bu Çin’in ürettiğinin iki katından ve Avrupa Birliği ülkelerinin toplamından fazla idi. ABD’de her yıl, kişi başı ortalama 130 kg plastik atık üretiliyor. Onu 99 kg ile Britanya ve 88 kg ile Güney Kore izliyor.
Aralık 2020'de yasalaşan ‘Denizlerimizi Koru 2.0 Yasası’ kapsamında ABD Kongresi tarafından zorunlu kılınan rapora göre, okyanuslara yıllık olarak giren plastik miktarı, denizlere her dakika bir kamyon dolusu plastik boşaltmakla eşit. 2030’a geldiğimizde yıllık olarak okyanuslara deşarj edilen plastik miktarı 53 milyon metrik tonu bulabilir. Bunun sebebi 1980’den bu yana kentsel atıklarda yaşanan patlama. Atık sorununu çözmek için raporda önerilen adımlar şöyle:
- Ham plastik üretimini azaltmak, örneğin ulusal bir kota belirlemek,
- Doğada daha kolay bozunan ya da daha kolay geri dönüştürülen malzemeler üretmek,
- Belirli tek kullanımlık plastiklerin kullanımını azaltmak,
- Atık yakalama teknolojileri geliştirerek bu plastiklerin su yollarına gitmesini engellemek,
- Atık yönetiminde, mikroplastiklerin atık sulardan temizlenmesini sağlayacak tekniklerin geliştirilmesi gibi iyileştirmeler yapmak
- İzleme ve takip sistemi kurarak atık kaynaklarını ve atıkların yığıldıkları noktaları belirlemek
‘Okyanuslardaki plastik için kırmızı alarm’ olarak nitelenen rapor, ülkenin 2022 yılı bitmeden ulusal bir strateji belirlemesi gerektiğini not ediyor.
Yeni bir araştırma mikroplastik kirliliğinin antibiyotik direncini artırabileceğini buldu. Buna göre, mikroplastik yüzeyler, duyarlı bakteriler için toplanma yerleri haline gelip, bakterileri birbirleriyle ve salınan kimyasallarla temas ettirerek gen transferini hızlandırıyor. Çalışmaya göre, bu sinerji, antibiyotiklerin yokluğunda bile antibiyotik direncine uygun çevresel koşulları hazırlayabilir.
Bir diğer araştırma, biberon emziklerinin buharla dezenfekte edilmesinin bebeği ve çevresini mikro ve nano plastiklere maruz bıraktığını buldu. Araştırmacılar, silikon kauçuk malzemenin ısıya dayanıklı olduğu düşünülse de, dezenfeksiyonlardan sonra eskidiğini bulduklarını söylüyorlar. diyor. Plastiklerin eskimesi ve ayrışması mikroplastik kirliliğinin önemli sebeplerinden biri.
Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde, 12 gün önce madencilik şirketinin ikinci atık barajındaki iç setinde oluşan çökme nedeniyle kimyasal atıklar, Darabul Deresi ile taşınarak Kılıçkaya Barajı'na ulaştı. Valilik tarafından faaliyeti süresiz durdurulan, sorumluları hakkında adli ve idari işlem başlatılan tesisle ilgili hazırlanan raporda, 4 bin 500 tondan fazla kimyasal atığın çevreye yayıldığı belirlendi.
Giresunluların Anlatacakları Var❗
— TEMA Vakfı (@temavakfi) November 30, 2021
18 Kasım'da Giresun Şebinkarahisar'da kurşun-çinko-bakır madeninin atık havuzu patladı. Tüm canlı yaşamı, toprak, su, hava ciddi tehdit altında. pic.twitter.com/TmihAcuANY
Söz bitmeden…
Birmingham doğumlu ses kayıtçısı Martyn Stewart'ın son 55 yılda dünyanın en büyük özel doğal ses koleksiyonlarından birini oluşturdu. Stewart, 30.000 saatlik materyalden oluşan, sayısız memeli, böcek, amfibi ve sürüngen ile birlikte 3.500 kuş türünün kayıtlarının yanı sıra Serengeti, Kuzey Kutbu ve Çernobil'in ses manzaralarını içeren arşivini kullanıcılara açtı.
Stewart’ın kaydettiği sesleri The Listening Planet adresinden keşfedebilir ve albümlerini Spotify, Apple Music gibi kanallardan dinleyebilirsiniz.