Günün Sözü
"Bu ülkelerin liderleri arasında iklim değişikliği olmadığına inanan biri varsa, onu akıl hastanesine kaldırmak lazım; bence, o tamamiyle aklını yitirmiş biri demektir."
"Eşcinselliğimden gurur duyorum. Okul başladığında arkadaşlarıma da söyleyeceğim."
"İnsanlar doğumdan ölüme kadar ciddi, sistematik biçimde ve kurumsal olarak baskılanıyor."
"O günden bu güne hiçbir şey değişmedi. 1997'de iki kuşak olarak gözaltına alınırdık, bugün üç kuşak gözaltına alındık... Söyleyecek tek sözüm var; 700 hafta geçti tükenmedi umudum..."
"Uluslararası insancıl hukuka ve teamüllere uygun."
"Her gün bir çiftçi ailesini ziyaret ediyorum ve bir gün çok geç kalmış olabileceğimden kaygı duyuyorum. Durum bu kadar kötü!..."
"Kardeşimi aradım 'yardıma geleyim' diye... Gelme, sen de yanarsın dedi."
“Susuzluğa ölüm!"
“Dolu açısından çok hareketli bir yıl yaşıyoruz. Hasar ödeme süreçlerini başlattık.”
"Kentsel dönüşüm projelerinin bedeli olarak Delhi şehrinin ölmesine izin veremeyiz."
"Söz konusu rapor tanı ve tedavi sürecine dair herhangi bir tıbbi bulgu içermediği gibi, raporun dili ve üslubu hekimlik ve sağlık ortamında bugüne kadar verilmekte olan rapor formatlarının hiçbiri ile uyum göstermemekte, ‘usule ve fenne’ uygun düşmemektedir."
"Biz burada doğduk. Nereye gitmemizi istiyorlar?"
"İki yılım gitti."
"Ben bugün buraya çıktım, çünkü fark yaratmanın önemli olduğunu hissediyorum. Bence herkesin ayağa kalkması, korkmayı bırakması ve ana-babalarından ayırtılan bu çocuklara fiilen yardım etmesi zamanı geldi artık."
"Seçim güvenliği gibi, geçmişte toplumun garanti olarak gördüğü, devlete havale ettiği kurumları kendi eline alma çabasını görüyoruz burada. Bu, demokratikleşme açısından çok olumlu bir şey. Bir özneleşme süreci: Vatandaşlaşmak. Olumsuz senaryo ise, bunun tersi olurdu: Yani, 'gene başaramadık' deyip geri çekilmek. Bu çok yanlış olur. Ama tabii, bu da hiçbir şekilde düşman yaratarak olmamalı. Tam tersine kutuplaşmayı aşmaya yönelik olmalı."
"Seçilmiş otoriter rejimler kervanına katıldık."
"[Seçimler öncesindeki] şu iki günde bile bütün seçim tablosunun sonucunu altüst edecek, radikal değişiklik yaratacak şey, o gençlerin gidip sandığa, kendi geleceklerine sahip çıkmalarıdır. Ama şunun da altını çizmek isterim: Kim kazanırsa kazansın, cumhurbaşkanı kim olursa olsun veya parti olarak çoğunluğu kim sağlarsa sağlasın, yüzde 51 ile yüzde 49'a oturmuş bir denge içinde, bir çatının altında öbür kesimi yok sayarak ülkeyi yönetebilmesi mümkün değildir."
" 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayımıza, milletvekili seçiminde HDP’ye oy vereceğim’ diyenlere kızmayın...Eğer sırf AKP’den kurtulmak için HDP’ye oy verenlere ‘hain’ diyecekseniz, ikinci turda HDP’den oy beklerken de size ‘hain’ derler."