Günün Sözü
"Bilim insanları büyük harflerle 'HEMEN HAREKETE GEÇİN, APTALLAR!' demek istiyor ama bunu gerçekler ve rakamlarla kibarca ifade ettiler."
"Sonra elime bir fotoğraf geçti. Şahin Bey ve eşi Fatma Hanım’ın fotoğrafı… Birbirlerine bakıyorlar. Ta içine. Fatma Hanım’ın yüzünde tarifsiz bir tebessüm. Yıllarla sınanmış bir yol arkadaşlığında atlatılmak zorunda kalınan bir badirenin izdüşümü. Ve başka bir şey daha. Fatma Hanım’ın yüzündeki o asalet. Hani artık tedavülden kalkmış olan, handiyse bir manevi değerden ziyade ayak bağı telakki edilen şey. Bir dönem hikâyesi. Eski zaman, farklı mekân bilgisi. Bir terbiye. Hiçbir okulun öğretemeyeceği…
"Veganlık, bir diyet ya da hayat stili değil. Bu bir moda ya da sağlıklı yaşama trendi de değil. Bu bir adalet meselesi ve adalete hepimizin ihtiyacı var."
"Her evde yaşanan şeyler... Ne olur onu serbest bırakın.”
”Osman Kavala bize, yapılacak hiçbir şey olmadığında yapabileceklerimizi öğretti.
"Eğer o zaman İsveç Demokratları’nın politikası uygulansaydı ne olacağı konusunda spekülasyon yapmak istemiyorum."
"Allah kahretsin seni e mi! Arabam mahvoldu!"
'' Yemen'de insanlar yiyecek hiçbir şey bulamadıkları için ot ve yaprak yiyor; kıtlığa karşı mücadeleyi kaybediyoruz."
“Biz halkız ve barıştan başka ne çıkar yolumuz var ne de çıkarımız! Ustamız, barışın yılmaz savunucusu, hep özlediğimiz Aziz Nesin'in "İyi olmak zorundayız," sözü uyarınca 'Barış içinde birlikte bir arada yaşamak zorundayız!'"
Felaket kapıya dayandığında, bir zamanlar baş tâcı edip el üstünde tuttuğunuz bütün o yalanların hiçbir işinize yaramadığını anlayacaksınız. Ahlakın tamamen çöktüğü bir toplumda yaşamanın nasıl birşey olduğunu göreceksiniz o zaman. Ve her şey olup bittiğinde, tanıklar bu dünyadan geçip gittiğinde, yavaşça bakacak ve fakat kesinlikle göreceksiniz ki, bu en ağır dersler unutulmuş, onların yerini yeni efsaneler alıvermiş.
"Bildiriye imzamı atarak işlenegelen suçları durduramadım ama bu konuda kamuoyu oluşmasına bir milim katkım olmuşsa mutluyum, ve bu fevkalade kör, vicdansız, tek sesli resmi tarihe bir düzeltme olarak böyle bir metni imzaladığım için de gururluyum."
"Çalışmaların başladığı Mayıs 2015 tarihinden itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, sağlık sorunları ve trafik kazası vakalarının da yer aldığı olaylarda 27 işçi hayatını kaybetti."
"Hepimiz güvencesiz şartlarda çalışıyoruz. Barınmada problemler yaşıyoruz, yemeklerde sorunlar yaşıyoruz, servislerde sorunlar yaşıyoruz. Burada bir işçinin yaşayacağı bütün sorunlar mevcut."
“10 bin silahlı kişiyle, teröristlerle savaşıyorsunuz ve savaşın bedeli 3 milyonluk nüfus olacak. Tabii ki teröristlere karşı savaşa diyecek birşeyimiz yok ama 1 milyon çocuk dahil 3 milyonun haklarını korumak için de birşeyler yapılmalı. İdlib’de olabilecekler yanında diğer tüm olaylar ufak kalıyor."
"Her 5 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. Dünyada 300 trilyon dolarlık bir varlık bulunuyorken bu durum kabul edilemez ve affedilemez."
"Uçurumun kenarına doğru yaklaşıyoruz. Ama kaderimiz kendi elimizde."
"Pek çok kişi İsveç küçük bir ülke ne yapabiliriz diyor. Ama düşünün bir kaç küçük kızın bir kaç hafta okula gitmemesi uluslararası medyada yer alabiliyorsa hepiniz bir arada pek çok şey başarabirirsiniz.”
"Kendimi güvende hissetmek istiyorum... Ama, insanlığın tarihindeki en ağır, en keskin krizle yüz yüze olduğumuzu bildiğim halde kendimi nasıl güvende hissetmem bekleniyor? Şu an harekete geçmezsek, yakında her şey için çok geç olacağını bilirken, nasıl güvende hissedebilirim kendimi? "
"Ciddi olma zamanıdır... Pek çok başka mücadele de meşru. Ama bunu kaybedersek, yürütecek başka mücadele kalmayacak."
"Bunu yapıyorum çünkü başka kimse birşey yapmıyor. Yapabileceğimi yapmak, benim ahlakî sorumluluğum. Politikacıların iklim sorununa öncelik vermesini, iklime odaklanmasını ve onu bir kriz olarak ele almasını istiyorum. "