WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) hayalet ağlar ile mücadele etmek ve denizlerimizin plastiğe boğulmasını durdurmak için hükümetlere, av aracı tasarımcılarına, teknoloji uzman ve üreticilerine, balıkçılara ve halka çağrıda bulundu.
WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) hayalet ağlar ile mücadele etmek ve denizlerimizin plastiğe boğulmasını durdurmak için hükümetlere, av aracı tasarımcılarına, teknoloji uzman ve üreticilerine, balıkçılara ve halka çağrıda bulundu. Bununla ilgili “Küresel Plastik Sözleşmesi” adlı imza kampanyası başlattı. Kampanyada dünya çapında 2 milyon imza sayısına ulaşıldı. 2020 yılının aralık ayına baktığımızda bu sözleşme için çağrıda bulunan toplamda 67 ülke var. Bu çağrı 30 uluslararası şirket ve sivil toplum örgütlerinde çalışan kişilerin büyük bir çoğunluğu tarafından da destekleniyor. İmzalar, üye devletlerin yeni bir sözleşmenin nasıl oluşturulacağına dair tartışmaları başlatıp başlatmama konusunda karar vermeleri için Birleşmiş Milletler’e sunulacak. Bu, plastik kirliliğinin yarattığı küresel problemle tam anlamıyla mücadele etmek adına atılan çok büyük bir adım.
Biden, iklim ekibini kuruyor
ABD Başkanı seçilen Joe Biden, iddialı bir temiz enerji ve iklim vaadlerini yerine getirmesi için güveneceği ekibi bir araya getirmeye başladı. Biden, 15 yıl içinde elektrik şebekesini karbondan arındırma, elektrikli araçları teşvik etme ve federal topraklarda petrol gelişimini kısıtlama kampanyası vaatlerini yerine getirmeye çalışıyor. Cumhuriyetçiler Senato’da en az 50 sandalyeye sahip olacakken, Biden hedeflerine ulaşmak için yönetmeliklere ve idari emirlere büyük ölçüde dayanmak zorunda kalabilir. Bill Clinton başkanlığındaki Beyaz Saray’da iklim yardımcısı olarak görev alan; şu an İlerlemeci Politika Enstitüsü’nde olan Paul Bledsoe, “Biden’in seçimleri, ekonomik ve çevresel konulara vurgu yaparak, temiz enerji ve altyapı yatırımlarıyla ekonomiyi sıfırdan başlatma ihtiyacını yansıtıyor” dedi. Biden, 2035 itibariyle elektrik şebekesini emisyonsuz hale getirmek ve sadece 15 yıl sonra ekonomi çapında net sıfır emisyon hedefine ulaşmak amacıyla 2 trilyon dolarlık kapsamlı bir temiz enerji planı önerdi. Jennifer Granholm’un liderlik edeceği Enerji Departmanı, ülkenin nükleer savaş başlıklarının bakımından tutun, gelişmiş, sıfır emisyonlu güç teknolojisini teşvik etmeye kadar geniş bir portföye sahip. Biden yönetiminde departmanın, emisyon azaltıcı enerji gereksinimlerine ve Trump döneminde körelmiş bir temiz enerji kredisi programının yeniden canlandırılmasına odaklanan bir iklim merkezi haline gelmesi bekleniyor.
Hava kirliliği ölüm nedeni sayıldı
İngiltere Yüksek Mahkemesi, annesiyle birlikte Londra’da yoğun trafiğin olduğu bir yolun yakınında yaşayan 9 yaşındaki Ella Kissi Debrah’ın ölüm nedenleri arasında hava kirliliğinin bulunduğuna karar verdi. Ella, İngiltere’de ve hatta dünyada, hava kirliliğinin ölüm nedeni olarak belirtildiği ilk kişi oldu. Savcı, Ella’nın evinin yakınındaki hava kirliliği seviyelerinin, ölümünden önceki üç yıl boyunca Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırın ve AB kapsamında yürürlükte olan yasal seviyenin üzerinde olduğunu belirterek bu durumun Ella’nın ölümünde doğrudan etkisi olduğunu tespit etti. Dünyadaki 15 yaşın altındaki çocukların %93’ü kirli hava soluyor ve hava kirliliğine neden olan kirleticilerin, bir annenin plasentasını geçerek rahimdeki fetüslere kadar ulaşabileceğini ortaya koyan araştırmalar bulunuyor.
Kapadokya'daki altın madenciliği 'hevesi' mahkemelik
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan Kapadokya Avanos’un Özkonak beldesinde altın madenciliği yapmak isteyen Kanadalı şirketin yöneticileri hakkında ‘insanlığa karşı suç’ işledikleri gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi‘ne (UCM) başvuru yapıldı. Konuyla ilgili Özkonak Yeraltı Şehri önünde bir araya gelen yurttaşlar adına UCM’ye suç duyurusunu gerçekleştiren Avukat İsmail Hakkı Atal, Kanadalı şirketlerin kendi ülkelerinde ağaçları yasalarla korurken, sadece Kazdağı Kirazlı madeni için Kanadalı başka bir firmanın 350 bin ağacı kestiğini hatırlattı. Evrensel’den Özer Akdemir’in aktardığına göre basın açıklamasında, “Bu şirketler tüm dünyada eko-kırım uyguluyor” ifadelerini kullanıldı.
"İstanbul için kuraklık, depremden büyük bir tehlike"
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek yaptığı bir açıklamada “İstanbul için kuraklık artık depremden daha büyük tehlike. Yakında iklim kaynaklı ölümleri görmeye başlayacağız” ifadelerini kullandı. İklim krizinin küresel bir tehlike olduğunu belirten Tek, İstanbul’un büyük bir nüfus ve ormansızlaşma sorunu yaşadığını söyledi. Hürriyet‘ten Emre Eser‘in haberine göre, Adil Tek, 1911’den beri yaptıkları ölçümlerde İstanbul’un ortalama sıcaklığının 1.5 derece arttığını, bugün yaşanan iklim kaynaklı tüm sorunların bu nedene dayandığını belirtiyor. Tek, İstanbul’u bekleyen su kıtlığı tehlikesi için acilen günlük sembolik su kesintilerinin yapılması gerektiğini savunuyor. ''Türkiye’de çok sayıda deprem olmasına rağmen gerçek deprem bilinci 1999’dan sonra oluştu. İnsanlar yaşamadan asla gerçek farkındalığa sahip olmuyor. Bu nedenle İstanbul’u bekleyen su kıtlığı tehlikesi için de acil olarak günlük iki saati aşmayacak şekilde sembolik su kesintilerinin yapılması şart. Başka türlü insanların tüketim alışkanlıkları değişmeyecek. Sembolik kesintiler bu konuda davranışları değiştirecek.” İklim ölümlerinin bilimsel olarak depremden daha büyük bir tehlike olduğunun altını çizen Adil Tek, yakın zamanda iklim kaynaklı ölümlerin yaşanacağını söylüyor.