Türkiye 2030'a kadar kömürden çıksın!

-
Aa
+
a
a
a

İklim için Gençlik: "Türkiye’nin açıkladığı 2053 karbonsuzlaşma hedefine ulaşmak için acilen gerçekçi ve samimi adımlar atmasını talep ediyoruz."

Fotoğraf: Change.org

Dünya genelinde iklim değişikliği ile mücadele için yapılan en önemli iklim zirvesi COP29, Azerbaycan'ın Bakü kentinde başladı. İklim alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, iklim zirvesi öncesinde yaptığı ortak açıklamada, Türkiye’nin güçlü iklim hedeflerine ulaşması için acilen ‘yeni kömürlü termik santral yapmama’ kararı alması ve kademeli olarak kömürden çıkış yapılması gerektiğini vurguladı. İklim için Gençlik ekibi de change.org’da yürüttüğü kampanya ile 2030’a kadar Türkiye’nin kömürden çıkması talebini sürdürüyor. Change.org/komurdencikis adresinde başlatılan kampanyada, “Bizler, Z kuşağı temsilcileri olarak Türkiye’nin açıkladığı 2053 karbonsuzlaşma hedefine ulaşmak için acilen gerçekçi ve samimi adımlar atmasını talep ediyoruz. Bunun için öncelikle, 2030 yılına kadar gerçekleşecek elektrik üretiminde iklim krizinin en büyük nedenlerinden birisi olan kömürden çıkılacağının açıklanması gerekmekte,” diyerek COP29 haftasında da kömürden çıkmanın önemini bir kez daha vurguladı. Kampanya, change.org/komurdencikis adresinde.

“Türkiye'nin belirlediği yetersiz iklim hedeflerinin geleceğimizi tehlikeye atacağını görüyoruz”

Türkiye’nin iklim hedeflerinin yetersiz olması gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı’na dava açan üç genç iklim aktivisti, change.org'da başlattıkları kampanya ile dava süresince destek toplamaya devam ediyor. Change.org/iklimdavasi adresinde yürüttükleri kampanya ile seslerini duyuran genç iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu, Seren Anaçoğlu ve Ela Naz Birdal’ın davası, Danıştay tarafından reddedilirken, ilgili İdari Dava Kurulları tarafından da davanın reddi onaylandı. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’ne başvuran gençlerden Seren Anaçoğlu, şu açıklamada bulundu, “Davamızın Anayasa Mahkemesi’ne taşınması, sadece hukuki bir süreç değil, iklim adaletinin sağlanması için verilen bir mücadeledir. İklim krizinin yıkıcı etkileriyle karşı karşıya olan gençler olarak bizler, Türkiye'nin belirlediği yetersiz iklim hedeflerinin geleceğimizi tehlikeye atacağını görüyoruz. Türkiye’nin COP29'da açıkladığı 2053 Uzun Vadeli İklim Stratejisi, kömürden çıkışa dair net bir plan sunmuyor ve emisyon azaltım hedefleri Paris Anlaşması'nın 1,5 °C hedefiyle uyumlu değil.” Kampanyacı Atlas Sarrafoğlu ise COP29’da açıklanan 2053 Uzun Vadeli İklim Stratejisi’ne dair şu yorumda bulundu, “Türkiye'nin COP29’da açıkladığı yeni iklim stratejisi, ne yazık ki kömür gibi fosil yakıtların tamamen terk edilmesi ve net sıfır hedeflerine ulaşılabilmesi için gereken gerçekçi adımları atmaktan hala çok uzak.” İklim kriziyle mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Ela Naz Birdal ise, “Change.org üzerinden başlattığımız imza kampanyası, bu önemli davanın arkasındaki sesi güçlendirmek için büyük bir fırsat. Tüm gençleri ve iklim dostlarını bu mücadeleye katılmaya davet ediyorum. Birlikte, iklim kriziyle mücadelede güçlü bir değişim yaratabiliriz,” diyerek kampanyayı desteklemeye davet etti. Kampanya, change.org/iklimdavasi adresinde.

“Didim'in Sarıkum ve Akkum Koyları’nda yapılacak otel ihalesine ‘dur’ de!”

Billur Kaya, change.org’da başlattığı kampanya ile Didim’in Sarıkum ve Akkum koylarında yapılması planlanan otel ihalesi üzerine alanın korunabilmesine dikkat çekmek istiyor. Kampanyacı change.org/didim adresinde, “Ben ve binlerce diğer Mavişehirli, 50 yıldır halkın özgürce yararlandığı Sarıkum ve Akkum’un otel ihalesi karşısında büyük üzüntü yaşıyoruz,” diyerek, bu iki doğal koyun halka kapatılacak olmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Olcay, “Bu bölgeye yapılacak bin yataklı oteller, halkın denizle bağını koparacak ve doğal güzellikleri yok edecek,” dedi. Koyların turizm projelerine kurban edilmesinin, sadece bölgenin ekolojik dengesine değil, biyoçeşitliliğe de zarar vereceğini belirtti. Doğal alanların korunması için sesini duyuran Olcay, herkesi kampanyaya imza atarak bu alanların halkın kullanımında kalmasına destek olmaya çağırdı. Kampanya, change.org/didim adresinde.

“Munzur Nehri'ne kanalizasyon akıtılmasına ‘Dur’ diyelim”

Veysel Emre, change.org’da ‘Munzur Nehri'ne Kanalizasyon Akıtılmasına Dur Diyelim’ talebiyle change.org/munzur adresinde başlattığı kampanyada, “Ovacık/Tunceli'de yaşayan bir yurttaş olarak, güzel Munzur'a göz göre göre kanalizasyon akıtılmasına daha fazla göz yumamam. Bu sorun, bizim topluluğumuz için bir yaşam kalitesi sorunu. Temiz hava ve temiz su, hem toplumu hem de yerel ekosistemi zenginleştirir. Yetkilere sesleniyorum, artık geç olmadan harekete geçin,” çağrısında bulundu. “Türkiye'de çevre kirliliğinin %60'ının evsel atık su kaynaklı olduğu tahmin edilmekte. Kanalizasyon sistemlerinin yetersiz olması veya hiç olmaması; hem insan sağlığını, hem de çevreyi ciddi şekilde tehdit ediyor. Bu duruma dikkat çekmek ve yetkililerin hızla harekete geçmelerini sağlamak için bu dilekçeyi oluşturduk,” açıklamasında bulunan kampanyacı, Ovacık/Tunceli'nin kanalizasyon sorununa derhal bir çözüm bulunmasını talep ediyor. Kampanya change.org/munzur adresinde