"Sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerinin önü açılmalı"

Tarım ve Orman Bakanlığı, Karadeniz’de avlanan hamside yasal avlanabilir boy uzunluğunun altındakilerin oranının artması nedeniyle  hamsi avına 10 gün süreyle yasak getirdi. Bu gelişme üzerine, bir akademisyenin basında yer alan, “yunus popülasyonunun avlanma yasağı nedeniyle giderek arttığını, yetişkin bir yunusun günde 70 kilo hamsi yediğini ve yunusların kontrollü avlanmaları gerektiğini” belirtti. Bunun üzerine WWF yaptığı açıklamada,  ‘’Bilimsel açıdan balık değil, “deniz memelisi” olarak kabul edilen yunusların birçok türü küresel ölçekte tehlike altındadır ve son elli yıl içerisinde sayılarındaki azalış, türün devamlılığı için endişe verici. Akdeniz genelinde olduğu gibi Türkiye denizlerinde de, yaşam alanlarının tahribi,  yasa dışı balıkçılık faaliyetleri nedeni ile besin azlığı ve kazara ağa takılma, deniz trafiği, gürültü, deniz kirliliği, iklim değişikliği ve kasti öldürme gibi nedenler sayılarındaki bu hızlı azalışın ana nedenlerini oluşturmakta. Türkiye’de, 12 yunus ve balina türü gözlemlenmekte ve bu türler deniz ekosisteminin sağlıklı devamlılığında kilit rol oynamakta ve sadece bu nedenle “deniz mühendisleri” olarak bilinmekteler. Bilgi ve bilinç eksikliği, tehditlerin en önde gelenini oluşturmakta’’ dedi. Ayrıca ‘’Yunus sayısının ülkemiz sularında arttığına dair açıklamalar, bilimsel veriye dayanmadığı gibi, populasyon sayılarındaki göz ardı edilmesi mümkün olmayan azalış eğilimi ulusal ve uluslararası platformlarca kabul edilmekle birlikte, ülkemizde korunması gereken öncelikli türler arasındadır. Bir yunusun günde 70 kilo balık tükettiği iddiası ise tamamen gerçek dışı. Türüne göre değişmekle birlikte bir yunus bir günde kendi ağırlığının ortalama yüzde 2 ila 5’i kadar balık avlar. Ancak yeterli balık bulduğu takdirde, Mutur için yaklaşık 1 kg, Tırtak için 3 kg, Afalina 7.5 kg anlamına gelen bu durum yere ve zamana göre değişir. Yunus, balık bulamadığı zaman ihtiyacını kendi yağ dokusundan karşılar’’ dedi. Açıklamada ‘’Balık stoklarının azalmasının nedeni, yunus değil insan kökenli. Sürdürülebilir olmayan balıkçılık faaliyetleri, balığın üremesi ve çoğalmasına fırsat tanımamakta. Kıyılardaki  plansız yapılaşma ile doğal üreme ortamlarında değişimi, iklim değişikliği nedeni ile deniz suyu sıcaklığındaki artış, istilacı türler ve kirlilik gibi etkenlerin de balık popülasyonlarındaki azalmanın nedenleri arasında olduğu bilinmekte. Bugün bilimsel veriye dayanmadan vereceğimiz kararlar bizleri ileride, en başta balıkçılığı olumsuz etkileyecek ve geri dönülemeyecek yanlışlara sürükleyecek. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin sadece ekolojik değil, ekonomik sürdürülebilirliğinin de sağlanması için yunusların avlanması söz konusu değil. Denizlerimizde yunusların bulunması balıkların bulunduğunun göstergesi ve birinin olmaması diğerinin de olmaması demek. Bu nedenle, yunusların katledilmesi yerine, balık stoklarının kendini yenileyebilmesi için sürdürülebilir balıkçılık faaliyetlerinin önü açılmalı ’’ denildi.

Arabistan'a kar yağdı

Çöl ikliminin hakim olduğu Suudi Arabistan‘da bulunan Abha kentinin 110 kilometre kuzeyinde yer alan Billasmer Bölgesi’nde hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle birlikte kar yağdı. Ulusal Meteoroloji Merkezi konuyla ilgili yaptığı açıklamada bölgedeki kar yağışının özel bir durum olduğu belirtti. Billasmer’de yaşayan bölge sakinleri de yaklaşık 100 yıldan beri ilk defa kar yağdığını ifade etti.

Öte yandan Suudi Arabistan’ın veliaht prensi, dünyanın en büyük petrol ihracatçısının ekonomisini çeşitlendirmeyi amaçlayan, 500 milyar dolarlık ilk büyük inşaat projesinde sıfır karbonlu bir şehir inşa etme planlarını açıkladı. Prens Muhammed bin Salman, “Hat” (The Line) olarak bilinen şehrin 170 km’den (105 mil) fazla uzanacağını ve “%100 temiz enerji destekli karbon-pozitif kentsel gelişmelerde bir milyon sakini barındırabileceğini” söyledi. Petrol üreticisi ülkenin Prensi Muhammed bin Salman ”Gelişme uğruna doğayı neden feda edelim? Geleneksel şehir kavramını fütüristik bir şehir kavramına dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.

Kırmızı orman karıncası sayısında büyük düşüş

Trakya bölgesindeki meşe ormanları, ağaçları böceklerin istilasından koruyan kırmızı orman karıncalarının sayısındaki büyük düşüş nedeniyle tehlike altında. Karıncalar toprak yüzeyine bir metre yükseklikte yuvalar yapılarak koruma altına alınmaya çalışılıyor. Bu türün yok olmasının nedeni olarak plansız endüstrileşme ve kullanılan pestisitler gösteriliyor. DHA’nın haberine göre kırmızı orman karıncalarının popülasyonunu artırmak için bölgedeki sivil toplum kuruluşlarıyla çalışan Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, 25 bin kilometre karelik Trakya Bölgesi’nde 10 binlerce kırmızı orman karıncası yuvası olması gerekirken, sadece 70 civarında yuva tespit ettiklerini söyledi.

Bir gorile koronavirüs bulaştı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) San Diego‘da yer alan bir hayvanat bahçesinde esaret altında tutulan gorillere koronavirüs bulaştı. Bir çalışan tarafından taşındığı ve primatlarda ilk defa görülen virüsün goril grubunun tamamına yayılması bekleniyor. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, gorillerin öksürük gibi hastalık semptomları da gösterdiğini ancak bunun şiddetli boyutta olmadığı ve hayvanların iyileşmesinin beklendiği belirtildi.