COP28 Tematik Programı ile dünya çapındaki iklim eylemlerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
2030’a kadar küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamak, iklim direncini artırmak ve iklim finansmanını ölçeklendirmek doğrultusunda çeşitli paydaşları bir araya getirecek olan COP28 Tematik Programı ile dünya çapındaki iklim eylemlerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Programın altıncı gününde ise sürdürülebilir şehirlere odaklanılacak. Bu kapsamda düzenlenecek 55 oturumda; su, gıda, enerji, lojistik, inşaat ve moda sektörleri ele alınacak. ‘Yeşil Şehirler: Sürdürülebilir Şehirler İçin Finansmanın Artırılması’ panelinde, iklim finansmanını doğrudan şehirlere kanalize ederek kent düzeyinde etkili planlama ve karar almayı mümkün kılacak yenilikçi yaklaşımlar ele alınacak. Bu etkinlik ile iklim eylemini şehir ve bölge düzeyinde sergilemek ve iklim eylemine öncülük eden yerel yönetimleri kilit aktörler olarak destekleyecek adımların atılması planlanıyor. ‘Finans Mekanizmalarının Kilidinin Açılması: Ekosistemin Onarılma Potansiyeli’ isimli iklim değişikliğiyle mücadelede ekosistem restorasyonunun rolü ve yerel yönetimler için finans mekanizmalarının kolaylaştırılması konularının ele alınacağı oturumunda, kentsel alanlardaki restorasyon çalışmalarının potansiyeline odaklanılacak. Bakanlar düzeyinde yapılacak toplantıya, konut, kentsel gelişim ve çevre finansmanı gibi alanlardan gelen delegeler, yerel ve bölgesel liderler, finans kuruluşları ve uluslararası örgütler katılacak. ‘Şehirleşme ve İklim Değişikliği Bakanlar Toplantısı’ ile binalar, atık, ulaşım, su ve enerji alanlarında sürdürülebilir kentleşmeye yönelik çok düzeyli eylem paketlerinin oluşturulması planlanıyor. ‘İklim Pozitif Şehirler, Bölgeler ve Beşeri Çevre’ başlıklı oturumda; sürdürülebilir arazi kullanımını teşvik etmek, biyoçeşitlilik ve kritik ekosistemleri korumak, insan sağlığını ve refahını, su kalitesini ve güvenliğini geliştirmek hedefiyle yola çıkılan politika ve finansmanlar ele alınacak. Oturumun ana amacı ise, doğa pozitif kalkınma ve iklime dayanıklı ortamlar yaratmak olacak. İnsanların refahını ve gezegen sağlığını iyileştirmek adına gıda sistemlerini dönüştürmekte atılan adımların paylaşılacağı ‘Sürdürülebilir Gıda ve İklimde Öncü Şehirler’ oturumunda, belediye başkanları ve kent liderleri yeni araçlar ve yaklaşımlarla destekledikleri eylemleri aktaracak. Oturumda ayrıca, şehirlerin Ulusal Katkı Beyanı’na entegrasyonu görüşülecek. COP28 Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Kentsel Su Direnci Yuvarlak Masa Toplantısı’ ile kentsel su direncine yönelik çok katmanlı eylem planını belirlemek adına yerel yöneticiler, hükümet temsilcileri ve şehir kolektifleri bir araya gelecek. 2023 Birleşmiş Milletler Su Konferansı’nın çıktıları doğrultusunda yapılacak toplantıda, kentsel su direnci konusunda bir çalışma grubu kurulacak.
Dünyanın en büyük buzdağı hareket etmeye başladı
30 yılı aşkın süre okyanus tabanına saplanmış halde duran dünyanın en büyük buzdağı hareket etmeye başladı. A23a adındaki buzdağı, 1986'da Antarktika kıyısından ayrılmasının ardından hızla Weddell Denizi'ne yerleşmiş ve bir buz adası haline gelmişti. Yaklaşık dört bin km² yüz ölçümüne sahip bu buzdağı, İngiltere’nin başkenti Londra’nın yaklaşık iki katı büyüklüğünde. Geçen yıl hızla sürüklenmeye başlayan buzul, şimdi Antarktika sularının ötesine doğru yol alıyor. Devasa boyutlarda olan A23a’nın en etkileyici yanı sadece genişliği değil. Bu buz tabakası yaklaşık 400 metre kalınlığında. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Avrupa'nın en yüksek gökdeleni olan Londra’daki Shard, sadece 310 metre uzunluğunda. A23a, bir zamanlar Antarktika’da Filchner-Ronne Buz Sahanlığı’nın bir parçasıydı ve o zamanlar Sovyetler Birliği’ne bağlı bir araştırma istasyonuna ev sahipliği yapıyordu.
İzmir, Kırıkkale ve İskenderun’da deniz taştı
Cumhuriyet’ten Beste Çelik’in haberine göre, İzmir, Kırıkkale ve Hatay’ın İskenderun ilçesinde şiddetli yağış sonrası deniz taştı, sokaklar su altında kaldı. Son dönemde artan ani yağışlara ilişkin iklimbilimci Prof. Dr. Nüzhet Dalfes, Cumhuriyet TV’ye konuştu. Ani yağışların uzmanlar tarafından beklendiğini ifade eden Dalfes, “Burada ciddi bir rüzgar devreye girdi ve onun sonucunda da körfezdeki su İzmir’e doğru itildi. Bu tip şeyler her zaman olmuştur ama iklim değişikliğinden kaynaklı bunların sıklıklarında ve şiddetlerinde zamanla bir artış olacağını bekliyorduk,” açıklamasında bulundu. Yaşanan taşkınların nedenlerini dile getiren Dalfes, “Her şeyden önce denizi ısıtıyoruz. Isınan Akdeniz’in üzerinde genleşen havanın yukarı doğru hareket etmesi ve rüzgarların güçlenmesi taşkınları artırıyor. Bu işte en önemli etken deniz kabarması. Yüzyılın ortasına kadar 50 cm, yüzyılın sonuna kadar 1 metre olması beklenen bir deniz seviyesi yükselmesi var. Burada en önemlisi, ani fırtına kabarmaları. Bunların sıklıklarında bir değişim bekleniyor. 100 yılda ya da 50 yılda bir karşılaşılıyorsa belki artık üç, dört yılda bir karşılaşılacak,” ifadelerini kullandı.
Barajlardaki doluluk oranları yükselişe geçti
İstanbul'da kurak geçen yaz ve sonbaharın ardından, barajlarındaki doluluk oranları yükselişe geçti. Kent genelinde son günlerde etkili olan yağışlar İstanbul'un barajlarına yaradı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ) verilerine göre, bugün itibariyle barajlardaki ortalama doluluk oranı %25,44 olarak ölçüldü. 14 gün önce barajlardaki doluluk oranı %17,08 olarak ölçülmüştü. İstanbul'a su sağlayan önemli barajlardan bir olan Alibeyköy Barajı, yağışlı havalardan olumlu etkilendi. Baraj doluluk oranı hızlı bir artışla son 14 gün içinde %17,66’dan, %29,98’e yükseldi.