Seksenli yılların yıldızlarını bir araya getiren turne: Stars 80

2012 yılında vizyona giren Frédéric Forestier ve Thomas Langmann imzalı aynı adlı komedi filmi sayesinde popülerlik kazanan Stars 80, zamanla seksenler nostaljisini yeniden canlandırma amacı taşıyan iddialı bir projeye dönüştü. Kısaca filmin, aynı zamanda gerçek bir olaya dayanan konusundan bahsetmek gerekirse: hikâye, Bernard Frédéric’in canlandırdığı bir banka memuru etrafında dönmekte. Çalıştığı işte mutsuz olan ve 80'lerin müziklerine tutkun bir adam olan Bernard, bankadaki sıkıcı hayatından kurtulmak isterken bir gün arkadaşı Antoine ile birlikte çılgın bir fikir geliştirir: ikili 80'lerin unutulmuş pop yıldızlarını bir araya getirip bir turnesi düzenleyecektir. Amaçları, hem nostaljiyi canlandırmak hem de bu proje sayesinde hayatlarına renk katmaktır. İki kafadar, dönemin Jean-Luc Lahaye, Lio, Sabrina ve Jeanne Mas gibi ünlü isimlerini bulup ikna etmeye çalışır. Ancak bu süreç pek de kolay olmaz; sanatçılar ya şöhretlerini yitirmiştir ya da eski günlerle ilgili karmaşık duygular içindedir. Bernard ve Antoine, finansal sorunlar, organizasyon kaosu ve sanatçıların kaprisleriyle boğuşurken, bir yandan da kendi hayatlarını yeniden anlamlandırmaya çalışır. Yukarıda bahsettiğimiz isimlerin dışında; Patrick Hernandez, Joniece Jamison, François Feldman ve Jean-Pierre Mader gibi sanatçıların da kendilerini canlandırdığı film, Fransa’da 24 Ekim 2012’de gösterime girdi ve toplamda bir milyon sekiz yüz binin üzerinde bir seyirci sayısına ulaşarak muazzam bir gişe başarısına imza attı. Bu başarının ardından yeniden gündeme gelen tüm bu sanatçıların katılımıyla organize edilen ilk turne ise, 1 Şubat 2013’te, Le Mans’da start aldı.

2013-2019 arasından düzenlenen tüm turnelerde sahne alan Jean Schultheis, bu turnelerdeki konserlerde en ünlü şarkısı Confidence pour confidence'ı seslendirmişti. 1943’te Casablanca’da dünyaya gelen sanatçı, yetmişlerde Michel Jonasz, Maxime Le Forestier ve Johnny Hallyday gibi isimlere müzisyen olarak eşlik etmesinin ardından 1981’de piyasaya çıkan bu parçayla adını yorumcu olarak da duyurmuş, şarkı Fransız listesinde üçüncü sıraya kadar yükselmişti.

28 Şubat 1958 tarihinde İspanya’nın Alicante kentinde dünyaya gelen Jeanne Mas, 18 yaşında Paris-Nanterre Üniversitesi’nde İspanyolca ve İtalyanca eğitimi almış, aynı zamanda dans, şarkı ve piyano dersleriyle sanatsal yönünü geliştirmişti. Bir yıl sonra tüm bu faaliyetleri bırakıp İtalya’ya yerleşme kararı alan genç kadın, burada RCA stüdyosu ile sözleşme imzalayıp ilk 45’liğini çıkarmasının ardından bir punk grubu kurmuş, televizyon reklamlarında yer almış ve özel bir televizyon kanalında sunuculuk yapmıştı. 1983’te Columbia stüdyosu ile anlaşarak Fransa’ya dönen Mas, asıl çıkışını 1984’te Toute première fois adlı single’la yaptı. Bu şarkı, onun kendine özgü gotik-punk tarzı ve güçlü sahne performansıyla geniş kitlelere ulaşmasını sağlarken, sanatçının kendi yazdığı şarkılardan oluşan 1985 tarihli ilk albümü "Johnny, Johnny" ona En İyi Kadın Sanatçı dalında Victoire de la Musique ödülünü getirecek, ertesi yıl piyasaya sürdüğü “Femme d’aujourd’hui” ise En rouge et noir ve Sauvez-moi gibi şarkılar sayesinde büyük başarı elde edecekti. Doksanlardan itibaren popülaritesini kaybetmeye başlasa da üretmeye hiç ara vermeyen Mas, yirmi yılı aşkın bir süredir ABD’de yaşıyor ve gerek eski şarkılarının remix’lerinden oluşan albümler gerekse yeni single’larla müzik marketleri ziyaret etmeyi sürdürüyor. Şubat ayında düzenlenen Les Victoires de la Musique töreninde Solann’a "En İyi Çıkış Yapan Kadın Sanatçı" ödülünü vererek yeniden gündeme gelen sanatçı, seksenli yıllar denince akla ilk gelen isimlerden biri hâlâ. 1984’te single olarak piyasaya çıkan parçası Toute première fois'yı, ilk başta İtalyanca olarak kaleme almıştı Mas, bunun ardından Fransa’ya döndüğünde sözleri Fransızca olarak yeniden yazdı ve şarkı sekiz yüz binin üzerinde bir satış rakamına ulaşarak sanatçının kariyerinin en fazla satan single’ı unvanını kazandı. Bir diğer hit parçası En rouge et noir'ı ise Sthendal’ın Kırmızı ve Siyah isimli romanından aldığı ilhamla Roma’da kaleme almış Mas. Toplamda yaklaşık yedi yüz binlik bir satış rakamına ulaşan bu şarkı da 1986’da, on iki haftası ilk üç sırada olmak üzere, yirmi üç hafta boyunca Top 50 listesinde boy göstermiş.

Şu ana dek düzenlenen beş Stars 80 turnesine de katılan, aynı zamanda 2012 tarihli aynı adlı filmde de rol alan Jean-Pierre Mader, eğitimini bilgisayar bilimi alanında tamamlamasının ardından bir süreliğine Toulouse çıkışlı Tangara grubunda basgitar çalmış, yetmişli yılların sonunda birkaç single yayınlamasına karşın beklediği başarıyı bir türlü elde edememişti. Seksenlerin başlangıcıyla birlikte basgitarını bırakıp elektronik klavyeye geçmesi genç adamın kariyerinde bir dönüm noktası oldu ve Richard Seff ile birlikte yazıp bestelediği, akıllara Depeche Mode parçalarını getiren synth-pop tarzındaki Disparue (1984) ve Macumba (1985) gibi 45’likler ona şöhretin kapılarını ardına dek açtı. Bir genç kızın kaçırılmasını konu alan, Latin Amerika dans ritimleriyle bezeli Disparue, ele alınan konuyu fazla hassas bulan stüdyo tarafından pek de hoş karşılanmamıştı. Bunun üzerine şanslarını farklı bir yapım şirketiyle denemeye karar veren Mader & Seff ikilisi henüz yeni kurulan Flarenasch stüdyosu ile anlaştı. Bu etiketle piyasaya çıkan parça ilk başta radyolarda fazla çalınmasa da diskolar sayesinde yavaş yavaş bir hite dönüştü ve ünlü Top 50 listesinde haftalar boyunca kalmayı başardı. Ne var ki bu büyük çıkışın ardından 1985 tarihli albümüyle de ses getiren Mader’in kariyeri, 1986’dan itibaren düşüşe geçecek, sanatçı 1989 tarihli albümünün de beklenen ilgiyi görmemesi üzerine, şarkı söylemeyi bırakıp yapımcılığa odaklanacaktı.

Gençlik yıllarını Marvin Gaye, Stevie Wonder ve James Brown gibi Amerikalı soul müzisyenlerinin şarkılarını dinleyerek geçiren François Feldman, müzik kariyerine seksenli yılların başında, disko çılgınlığının tam ortasında başlamıştı. İlk 45’liği You Want Every Night, Fransa’da pek bilinmese de New York Dans Müzik listelerinin altıncı sırasına kadar tırmanırken aynı tarzı denediği 1984 tarihli Wally Boule Noire ve Obsession her nedense müzikseverler tarafından görmezden gelinmişti. 1986’da piyasaya çıkan ve üç yüz bin gibi ciddi bir satış rakamına ulaşan Rien que pour toi, Feldman’ın şeytanın bacağını kırmasını sağlayan single oldu. Ertesi yıl piyasaya çıkan ilk albümü “Vivre, vivre”de yer alan otobiyografik parça Slave ve melankolik bir havaya sahip olan Le mal de toi, onun müzik listelerinde daha da yukarılara tırmanmasını sağlarken, 1989 tarihli “Une présence”, Feldman’a kariyerinin en büyük ticari başarısını getiren albüm oldu. Romantik tınılara sahip Les Valses de Vienne’in yanı sıra Joue pas ve C’est toi qui m’as fait gibi ritmik parçalar da içeren bu albüm bir milyonu aşan bir satış rakamına ulaşacak, 1991’de yayınlanan “Magic’ Boul’vard” ise bu başarının tesadüfi olmadığını kanıtlayacaktı. Doksanlı yılların geri kalanında çıkardığı albümlerin git gide daha az ilgi görmesi üzerine çalışmalarına bir süreliğine ara veren Feldman, 2004’te yayınladığı “Des larmes et de l’amour” ile de eski günlerine dönmeyi başaramadı. Feldman, sözleri Jean-Marie Moreau, bestesi ise kendisine ait Les valses de Vienne ile 1990’ın başında Fransa listesinde zirveye oturmuş, parça yirmi üç hafta boyunca listede kalmayı başarmıştı. Kendi yazıp bestelediği ve Amerikalı şarkıcı Joniece Jamison ile birlikte seslendirdiği Joue pas isimli pop ve funk tarzındaki yüksek ritimli parça ise 1989 yazında piyasaya çıktığında Fransa listesinde ikinci sıraya kadar tırmanmıştı.

Stars 80’in 2014-2019 arasında düzenlenen dört turnesine katılan Pauline Ester (ya da gerçek adıyla Sabrina Ocon), kariyerine dansçı olarak başlamış, 1989’da önce Il fait chaud daha sonra da Oui, je l’adore adlı parçalarla Fransa listesinde üst sıralara tırmanmıştı. Doksanlı yıllar boyunca fazla sesi soluğu çıkmayan sanatçı, 2006’da Y’a de l’amour partout adlı single’ı da içeren Best Of albümüyle müziğe dönse de bunun devamı şimdilik gelmedi. Altmışlı yıllarda Notre-Dame de Mont Roland adlı Cizvit okulunda seksenlerin yıldız isimlerinden Christian Dingler ile aynı dönemde eğitim alan Laroche Valmont (ya da gerçek adıyla Jean-Quentin Gérard) ise, 1984 yılında T’as le look, coco adlı parçasıyla Top 50 listesine yedinci sıradan girmişti. Bunun ardından yayınladığı birkaç albüme rağmen aynı başarıyı bir türlü yakalayamayan sanatçı, 2011’den itibaren katıldığı Stars 80 turneleriyle yeniden gündeme geldi, bunun ardından da 2021’de Années 80 Story adını taşıyan benzer bir şovda sahne aldı.

1988'de, William Picard ve Sacha Goëller tarafından kurulan Début de Soirée, aynı yıl piyasaya çıkan Nuit de folie adlı single’la bir buçuk milyon gibi bir satış rakamına ulaşmıştı. Sözleri William Picard, müziğin ise Claude Mainguy ve Sauveur Pichot imzasını taşıyan parça 1984’te kaleme alınmış ancak o dönemde sadece gece kulüplerinde, gece ikiden sonra yavaş yavaş uykusu gelen insanları uyandırmak için çalınmıştı. Parçanın, bundan dört yıl sonra, Patty Ryan’ın You’re my love, you’re my life isimli şarkısına benzer bir düzenlemeyle kaydedilmesi ise, Nuit de folie’nin kaderini değiştirerek bugünlere kadar ulaşmasını sağladı.

Stars 80 turnelerine, 2020’de pandemi nedeniyle bir ara verilmek zorunda kalınsa da organizasyon 2023’ten itibaren yeniden başladı. Turne, zaman zaman kadrosunda hiç değişiklik yapmaması nedeniyle eleştirilse de yine de izleyicilerden ilk günkü ilgiyi görmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir duyuruya göre, ekip 2026’nın Mart ayında Marsilya’da verilecek bir konserle yeni bir turneye start verecek ve bu onların son turnesi olacak. Buna karşın geçmiş tecrübelerimiz gösteriyor ki özellikle müzik sektöründe bu “son defa” söylemlerine pek de kulak asmamak gerekiyor...