Vatandaşıyla Samimi Devlet

-
Aa
+
a
a
a

 

Ne zaman bir devlet dairesine işim düşse aynı şeyle karşılaşıyorum. Devlet memurları daha önce hiç tanışıklığımız olmadığı halde doğrudan “SEN” diye hitap ediyor. Tanımadığı insanlarla “SİZ” diye konuşması gereken devletin tercihini kasten SEN’den yana kullanmasının nedenini sorgulamak gerekiyor.

 

İnsanların iletişim halindeyken SEN dilini kullanmasının üç nedeni var. Ya tanışızdır gerçekten ve bir geçmişimiz vardır, samimiyetimiz vardır; arkadaşız, komşuyuz, dostuz, akrabayızdır, o zaman doğaldır sen dili. Tanış olmadığımız halde gayrı resmi bir ortam vardır, bu sokaktır. Ekmek alan, sigara satan, birbirine yardım eden, tanışmasalar da şakalaşabilen, yemek yediğinde “Usta eline sağlık!” diyen insanların; “Boyayayım mı abi!” diyen çocuğun,  “Amca yaş kaç!” diyen gencin, “Evlat saat kaç?” diyen yaşlı adamın SEN dilinde hitap etmesi yaşamın akışına uygundur, çok da güzeldir. Yoksa bu hayat çekilmez. Bu iki nedenin de asla üstünlük gösterisi, aşağılama ve ezme ereği yoktur; sosyal ilişkileri güçlendirir.

 

SEN dilini kullanmanın üçüncü nedeni üstünlük egosuyla bilinçli olarak rahatsız edici bir şekilde devletin vatandaşına seslenme şeklidir. Pasaport almaya gittiğinizde, valiliğe gittiğinizde, karakola gittiğinizde, hastaneye gittiğinizde, adliyeye gittiğinizde ve diğer pek çok devlet dairesine gittiğinizde bu aşağılayıcı dile maruz kalırsınız. Rahatsız olursunuz ama ses çıkarmazsınız; Neden? Çünkü o an görülecek işiniz vardır ve hızlı olsun, sorunsuz olsun istersiniz. Size bir ceza çıkacaktır en ucuzundan ses çıkarmayarak kurtulmayı umarsınız. Bir devlet dairesine işinizin düşmesi, işinizin görülecek olması asla SEN diline maruz kalmamızın gerekçesi olamaz. Bir sorununuzun olması, bu sorunu çözecek kişinin de memur olması o memura nasıl bir üstünlük verir? Ancak ve ancak görevi kapsamında yapacağı rutin işler vardır, görevini yapmaması da suçtur. Zaten size gerekli yanıtları vermesi için, zaten o sorunları çözmesi için sizin ödediğiniz vergilerin bir kısmını maaş olarak alır. Vatandaş o memurun mevcudiyetinin nedenidir ve hatta işverenidir.

 

SEN diline maruz kaldığımızda o kişiye sormamız gereken soru, “Daha önceden tanışıyor muyuz?” olmalı. Hayır, yanıtını aldığınızda da “Tanışmıyorsak neden bana “SEN” şeklinde hitap ediyorsunuz?” diye sormak gerekiyor. Bunu sorabilenler çoğaldığında, kendisine yapılan saygısızlığı sorgulayanlar çoğaldığında medeni bir ülke olabiliriz ancak.  Yoksa saygısız yığınların birbirlerinden nefret ettiği modern devlet olmaya devam ederiz. Binaların, yolların, aletlerin ve hatta silahların modern olması asla medeni yapmaz bizi. Bu donanıma sahip bir devlet ne zaman ki vatandaşına doğru hitap etmesini öğrenir, o zaman medeni bir ülke olma yoluna girmişiz demektir.

 

Bu dilin kullanımın çok yaygın olması birkaç devlet memurunun kişisel hatası olmadığının bir göstergesidir. Gitmenize gerek yok telefon açın yeter. Herhangi bir devlet dairesinin santralini aradığınızda  santrale bakan kişi doğrudan SEN dilinde konuşmaya başlıyor. Vatandaşlık görevi bir durumu bildirmek için 155’i arıyorsun polis hiç çekinmeden sen diye hitap ediyor. Demiryollarına bir şey danışıyorsun, sanki adam kırk yıllık dostun. “Elektrik arıza”yı arıyorsun, görevli sanki karısıyla konuşuyor, o kadar rahat.

 

Devletin milletinden milletin devletine geçtiğimizde, hizmet bekleyen saygısız devletten, hizmet eden saygılı devlete geçtiğimizde bu dil değişir mi bilmem? Mevcut haliyle “Benim gözümde hiç değerin yok!”, dilinin bir yansıması gibi duruyor. İnsanına değer veren bir devletin insanına hitap şekli de mutlaka değişecektir.

 

Onurunuzu zedeleyen, sizi rahatsız eden adli bir durum var örneğin; savcılığa başvuruyorsunuz, müştekisiniz, haksızlığın düzeltilmesiyle daha huzurlu bir hale geçmek için yasal yolu izliyorsunuz. Savcıyı daha önce hiç görmemişsiniz, o da sizi hayatında ilk kez görüyor ama devletin diliyle konuşuyor “SEN” diye hitap ediyor. Onurunuzu kırıyor, sizi huzursuz ediyor. Peki ben bu adliyeye neden gelmiştim? Ya da bir davanın çözüme kavuşmasına katkınız olacak, tanıksınız, insanlık adına ve kamu vicdanıyla tanıklık yapıyorsunuz hakim size “SEN” diye hitap ediyor. Hakim de savcı da vatandaşa emir veriyor. Hiç saygı kaygısı yok. İnsan suçlu da olsa saygısızlığa maruz bırakılamaz oysa. Eğitimi, kültürü yüksek memur vatandaşa böyle hitap edince geri kalan hakaret de eder normaldir.

 

Devlet memurlarının vatandaşa SEN diye hitap etmesi kesinlikle bir düzenlemeyle önlenmelidir. Bunun kanunu, yönetmeliği, genelgesi var mıdır bilmiyorum. Varsa da kağıt üstünde kalmış anlaşılan. Önce bunu yaşama geçirecek güçlü bir irade gerekiyor. Bunu deklare edip vatandaşından öncelikle özür dileyecek ve bir daha asla olmayacağına dair söz verecek bir irade var mı? Gene de karamsar olmamaktan yanayım. Bu yazı belki bir dönüşüme başlangıç yapar. O irade harekete geçer. Varsa mevzuatı yaşama geçirir, yoksa da insan onuruna yakışan bir düzenleme çıkarır. Vatandaşına SEN diyen bir devletin SİZ demesini öğrenmiş, insana saygılı bir devlete dönüşmesini diliyorum.  

 

 [email protected]