Tarım risklerinin gelecek on yılı

-
Aa
+
a
a
a

21 Nisan 2013Milliyet Gazetesi

Yiyeceğimiz olmayınca aşk, para pul, politika, teknoloji, şarkı türkü, şampiyonlar ligi, hangi takımın küme düşeceği vb.’nin hiçbir anlamı ve önemi kalmaz...

Tarım, üstü açık bir fabrikadır. Türkiye’de de tarımsal üretim hava şartlarına bağlı olarak yıldan yıla değişmekte. Olmazsa olmaz gıdamızı üreten tarım alanlarının (yani üstü açık fabrikalarımızın) üzerine yanlış bir şekilde ev ve otomobil tesisi vb. diğer fabrikaları kuruyoruz. Bir yandan da iklim değişikliği nedeniyle artan meteorolojik afetler yüzünden tarımsal üretimde tehlikeli düşüşler yaşanıyor. Bütün bunların bir sonucu olarak da gıda kıtlığı ve fiyat spekülasyonları artıyor.Ekonomi-tarım-iklim dikkate almalıyız

Hava sıcaklığındaki 1-2 derecelik artış size küçük ve anlamsız gelebilir. Örneğin, Uganda hükümeti tarımda iklim değişikliğine uyum için ortalama hava sıcaklığında 2 derecelik bir artışla Robusta kahvesinin üretildiği alanların nasıl değişeceğini belirletmiş. 2 C’lik artış sonucu kahve üretilen alanların büyük ölçüde ortadan kalkacağını gören Uganda, iklim değişikliğinden geriye kalan alanları koruma altına almış. Yani iklim değişikliğine uyum için arazi planlaması yapmakta, ileride tarımsal üretim yapabileceği tarım alanlarını başka amaçlar için kullandırmamakta. Maalesef ülkemizde şehirlerimiz ve sanayi bölgelerimiz hâlâ verimli tarım alanlarında inşa edilebilmekte!Halbuki yeni dünya düzeninde dalgaları yönetebilmek için ekonomi-tarım-iklim üçgenini dikkate almak zorundayız. Küresel iklim değişikliği, MunihRe’ye göre günümüzde meteorolojik afetlerin, 1960’lı yıllara göre hem sıklığını, şiddetini, süresini 3 kat, hem de neden olduğu ekonomik kayıpları 9 kat, sigorta kayıplarını ise 15 kat artırdı. Bu kayıpların 2050’de yılda 300 milyar dolara ulaşması bekleniyor.Türkiye Tarım Sigortaları Sistemi’nin (TARSİM) düzenlediği “Türkiye’de Tarım Sigortalarının Gelecek 10 Yılı Çalıştayı (2013-2023)”na katıldım. Bu çalıştayda tarım alanlarının kaybı riski hariç tüm riskler konuşuldu. Tarım sigortası uygulamasının Türkiye’de bir devrim olduğu konusunda herkes hem fikir. Artık devlet halka cüzi miktarlardaki (örneğin 50 dönümlük bir buğday tarlası için yılda sadece 95 TL’lik) sigortayı yaptırırsan sana her türlü riske karşı destek veririm diyor. Öyle ya ülkemizde nerede bir dere varsa orada sera var. Sel gelince de “nerede devlet!” diye feryat figan! Ne halkımıza, ne de devletimize yakışıyor bu ilkellik!..Ayvaya bakarak tahmin yapanlar ayvayı yiyor

Buğday tarlasının dönümünü 1.90 kuruşa tüm risklere karşı sigortalayan TARSİM’in kapsamına, ekili alanların maalesef yüzde 8’i girmekte. Hayvancılıkta ise bu oran yüzde 3! Yaklaşık 7 yıl önce kurulan TARSİM için bu oranlar küçük olmakla birlikte ülkemiz tarımsal sigorta primi üretiminde Avrupa’da 3’üncü sıraya yükselmiş. Şu an tarımda Dünya 7’ncisi ve nüfusunun 1/4’ü tarımda çalışan ülkemizin, tarımda Dünya’da ilk 5’e girebilmesi için krize değil, riske dayalı bir sigortalama yaklaşımına ve sigortayı yaygınlaştırıcı çalışmalara ihtiyacı var.

Ayvaya bakarak tahmin yapanların ayvayı yediği günümüzde, TARSİM’in de rutin hava tahminleriyle iş yapamayacağı açık. Meteoroloji Mühendisliğini iklimle beraber değişen tehlikelerin şiddet, süre, dönem vb. özelliklerini belirlemede kullanmaları gerekir. Örneğin 7269 sayılı kanunda afet sayılmayan kuraklığın sigortalanabilmesi için riskinin bilinmesi gerekir. Haneye zarar vermeyen afetlerin maalesef ülkemizde doğru dürüst bir gözlemi, kaydı, istatistiği yok.Meteoroloji mühendisliğin günümüzde geldiği noktada artık geriye doğru atmosferik şartlar incelenerek, gözlenmemiş, rapor edilmemiş meteorolojik afetler nokta nokta tespit edilebilmekte. Diğer bir deyişle, TARSİM’in önümüzdeki 10 yılda ülkemizdeki meteorolojik afetlerin noktasal, mevsimsel, günlük, şiddet ve sıklık dağılımı bilgilerine dayalı bilimsel bir sigorta sistemini kurması gerekir.Kalkınma için yaygın sigorta, sigorta için de geçmişe dair doğru bilgi ve risk hesabı ile birlikte sigortalanabilecek tarım alanlarının korunması artık ihmal edilemez!