The Guardian 21 Ağustos 2007
Heathrow iklim kampında, kampanyaya çocuklarının adına katıldıklarını söyleyen pek çok insan vardı; ama Alf Pereira Pazar günü Harmondsworth kilisesinin önünde konuştuğunda ne demek istediklerini anladık. Kızı, havaalanının yarattığı kirlikten kaynaklandığını düşündüğü, solunum problemleri yüzünden ölmüş, arkamızdaki mezarlıkta yatıyormuş. Üçüncü bir pist yapılırsa, müteahhitlerin onu mezarından çıkaracaklarından korkuyor.
Bu haftaya kadar Mr. Pereira’nın sesi jet motorlarının gürültüsü arasında boğuluyordu. Havaalanının civarındaki semtlerde oturan insanlar yıllardır genişleme tehdidine karşı mücadele ediyorlardı, ama iktidardaki hiç kimse onları dinlemedi. Hem hükümet hem de BAA’nın havaalanındaki işletmecileri, yaşayanları tasfiye etmek ve ölüleri mezarlarından çıkartmak konusunda kararlı görünüyorlar.
Heathrow şu anda dünyanın en yoğun havaalanı. Yeni pist, terminal ve civarındaki yollar için 1200 evin yıkılması gerekecek. (1) Bir ilkokul yerle bir olacak, altı tanesi sürekli gürültü kirlenmesine maruz kalacak. Aslında bu, Heathrow’un geri kalanından ayrı, ikinci bir havaalanı olacak.
Hükümet yeni havaalanı inşaatını “mümkün olduğunca çabuk” tamamlamak istiyor (2), böylece “yeni bir pistten, doğrudan elde edilebilecek en büyük ekonomik faydayı sağlayacak.” (3) The Times, BAA’nın, yeni pistin kirlilik ve gürültü konusundaki yasal sınırları aşıp aşmadığını ortaya koyacak testlere etkide bulunduğunu açıkladı. Hükümet, ayrıca, kamuoyundan sakladığı hava kirliliği araştırmalarının sonuçlarını bu şirkete vermiş.(4)Açıkça görünüyor ki, bu plan, ancak hükümet, kamu ile sözleşmesini ve Avrupa Birliği’nin kirlilik ile ilgili sözleşmelerini yırtıp atmaya hazırsa yürüyebilir. Heathrow’un beşinci terminali onaylandığında, havaalanını kullanan uçuş sayısının yılda 480 bini aşmaması şart koşuldu. Yeni pist bu sayıyı 720 bine yükseltebilir. (5) Ayrıca BAA, Heathrow’un halihazırdaki pistlerindeki uçuşları düzenleyen 'münavebe anlaşması'nı da bitirmek istiyor. Şu anda münavebe anlaşmasına göre, Batı Londra’da yaşayan insanları gürültüden biraz olsun kurtarmak için, havaalanından ayrılan uçaklar sabah saat üçte yönlerini değiştiriyorlar. Eğer uygulama değişirse, havaalanına yılda 72 bin uçuş daha eklenecek. (6)
Hükümet, Dünya Sağlık Örgütü’nün “ciddi rahatsızlık” nedeni olarak tanımladığı (57 desibel ve üzeri) gürültü seviyesine maruz kalan arazinin artmayacağına söz verdi, ama kendi tahminleri yeni pistin bu bölgeyi %12 arttıracağını öngörüyor. (7) Bu rakamların kesin olarak düşük gösterilmesi belki de hükümetin yeni pistin uçuş haritalarını bastırmayı reddetmesinin de nedeni. Bir yerel yönetimler birliği kendi haritalarını çizdi. Bu haritalar, gürültü bölgesinde, Londra’nın çoğunu ve Heathrow’un batısındaki semtleri de kapsayarak kuzeye doğru büyük bir genişleme gösteriyor. (8) Havayolu şirketleri hükümetin sözlerini karşılayabilmek için uçaklarını daha sessiz yapacaklarını söylüyorlar, ama karbondioksit salımlarını azaltmak için daha verimli yapacaklarını da söylüyorlar ve bunun için diğer bazılarının tercih ettiği yöntem şu andaki motor tasarımını çok daha gürültülü olan 'açık pervaneli' türbinlerle değiştirmek. (9) Ama bunların ikisi bir arada olmaz.
Uçakların ve yarattıkları trafiğin şu anda Avrupa Birliği’nin azotdioksit kirliliği sınırlarını ihlal ediyor olması halihazırdaki havaalanı aktivitelerini yasadışı hale getiriyor (yetkililerin protestomuzun yasadışı olduğu hakkındaki ateş püskürmelerini duyduğunuzda hatırlayın). (10) Şimdi, uçuş sayısı neredeyse ikiye katlanırken, havadaki kirleticilerin yasal seviyelere düşeceğini bekliyoruz. Devlet görevlilerimiz “hedefin istatistiksel yorumu” (11) diye adlandırdıkları şeyle meşgul görünürken, kalanımız buna yalancılık diyor. Bu hafta boyunca havaalanının kuzeyindeki alanda kamp yaparken uçuşların çoğunun kesildiği saat 11’de hemen uyuyakaldığımı ve kulak tıkaçlarıma rağmen, uçuşların tekrar başladığı saat 6’da uyanıverdiğimi faekettim. Boğazım şişiyor ve gözlerim kaşınıyordu ve hissettiğim baş ağrısının birkaç şişe Pitfield’s Eco Warrior (organik yöntemlerle üretilen bir bira markası) yüzünden olmadığına emindim. İklim değişikliğini bir kenara koysak bile, kim bu yeni pistlerin, tüm ekonomik faydalarının yanında hayatlarımızın kalitesini arttıracağını içtenlikle savunabilir ki? İnsanı canından bezdiren bu eziyet örtüsü her büyük havaalanının üzerini kaplar. Ama iş planına bir kusur bulamayız: hayatlarımız ne kadar cehennemi bir hal alırsa, biz de daha çok kaçmaya çalışacağız.
Tabii ki iklim değişikliğini bir kenara koyamayız. Daha önceki bir makalemde, ister hükümetin verdiği rakamlara ister akademisyen araştırmacılarınkine inanalım, hükümetin dediğine göre 2050 yılında İngiltere’nin hava yolcuları tarafından üretilen sera gazı emisyonlarının, bütün ekonomi tarafından üretilen karbondioksitin %91’i ila %258’ine eşit olacağını göstermiştim. (12) Bu havaalanı genişletme planları, diğer ülkelerinkiyle birlikte, hayatımızın geri kalanını karanlıkta titreyerek geçirsek bile bir kontrolden çıkmış iklim değişikliğine neden olacak.Bu genişlemeyi önlemeye çabalayan insanlar biliyorlar ki hükümet bu gelişmeleri desteklediği sürece, hükümetin kamu soruşturmalarında itirazlarınızı söylemek ancak yumruğunuzu gökyüzüne sallamak kadar faydalı.Doğrudan eylemimizi eleştirenler başka ne yapmamızı bekliyorlar? Bu konuyu karanlıktan çıkarıp kamuoyu gündeminin ortasına yerleştirmek için ne yapmamızı öneriyorlar?
Her şeyi doğru yapmadık. Medya stratejisi bir felaketti mesela; bize sempatiyle yaklaşan gazeteciler kampa alınmadı, oysa kötü gözle bakan gazeteciler kampa gizlice girdiler ve istedikleri kadar kaldılar. Ama diğer açılardan daha benim önce gördüklerimin hepsinden daha iyi organize edilmiş, daha demokratik ve disiplinliydi. 1990’lardaki protestoların devamıydı ama iki yeni şey sunuyordu, çok daha iyi bir lojistik destek ve Latin Amerika’dan ithal popüler demokrasi modeli. 1500 insanın ihtiyaç duyduğu tüm imkânlar –akan içme suyu, tuvalet, günde iki öğün sıcak yemek, yığınla bilgisayar ve telsiz alıcı vericisi ışık ve ses sistemi hatta bir sinema bile- birkaç saat içinde, yabancı bir arazide, hem de polis ablukası altında sağlandı. Alt gruplar ve mahalle gruplarının aşağıdan aldıkları kararları genel toplantıya aktardıkları sistem sayesinde Britanya kamu yaşamında asla göremeyeceğiniz sahici bir katılımcı demokrasi gerçekleştirilebildi. Eylemler disiplinliydi ve polisin sertliğe kaydığı zamanlardabile şiddet içermiyordu. Pazar akşamı kamptan ayrılırken yeni bir siyasi hareketin doğduğuna kani olmuştum.Heathrow’un ve BAA ofis binalarının etrafında kamp kurarak, ‘kontrolden çıkan iklim değişikliği’ni önlemedik, zaten bunu yapmayı ummuyorduk da. Ama Alf Pereira ve adı duyulmamış diğer kişilerin bir kenara atılmasını zorlaştırdık ve hükümetin, büyük şirket ütopyasının içindeki sürekli büyüme planlarının aynı zamanda dünya üzerindeki hayatı mahvetmek için de bir plan olduğunu unutmasını zorlaştırdık.
Kaynaklar:
1. www.notrag.org/notrag-information.php
2. Aralık 2003. (Hükümet Raporu, Hava Taşımacılığının Gelceği) The Future of Air Transport White Paper), para 11.63.
3. aynı kaynak, 11.50.
4. Ben Webster, 6 Haziran 2007. Heathrow’un üçüncü pisti üzerine ‘gizli anlaşma’ (‘Secret pact’ over Heathrow’s third runway.) The Times.
5. Gillian Merron MP, 10 Mayis 2007, Parlamentonun cevabı6. aynı kaynak.
7. Hükümet tarafından kabul edilen maksimum alan 127km2. Üçüncü pistin bunu 143km2’ye çıkartması öngörülüyor. Kaynak: Tim Johnson ve Peter Lockley, Şubat 2006., Heathrow Havaalanının neden olduğu kirlilik ve gürültü problemi ve bunların önlenmesi için tedbirler. (An assessment of the noise and air pollution problems at Heathrow airport and the measures proposed to tackle them) 8. Haritalar buradan görülebilir9. David Gow ve Dan Milmo, 15 Haziran 2007. Airbus ve easyJet'in emisyonları yarıya indirecek radikal planı. (Airbus and easyJet float radical plan to cut emissions by half.) The Guardian.
10. Tim Johnson and Peter Lockley, February 2006 – 7. nota bakınız.
11. Bu tanım, enerji politikası ile ilgili bir dokümanda kullanılıyor. Dokümana buradan ulaşabilirsiniz:
12. www.monbiot.com/archives/2006/12/19/preparing-for-take-off/