DGM, DEP'lilerin cezasında ısrarlı

-
Aa
+
a
a
a

Yeniden yargılamanın dünkü 14. duruşmasına, DEP’lilerin avukatları katıldı. 

Mahkeme heyeti, kapatılan DEP’in eski Diyarbakır milletvekilleri Dicle ve Zana, eski Şırnak milletvekilleri Doğan ve Sadak’a, Türk Ceza Kanunu’nun “yasadışı örgüt üyeliği” fiilini düzenleyen maddesi ile Terörle Mücadele Kanunu’nun “ceza artırımını” öngören 5. maddesi uyarınca ilk yargılama sonunda verilen 15’er yıl ağır hapis cezalarını oybirliğiyle tekrarladı. 

Mahkeme, eski DEP milletvekillerinin mahkumiyetlerinin infazının durdurulması talebinin de reddine karar verildiğini açıkladı. 

DEP’li milletvekilerinin avukatı Yusuf Alataş bu dava ile ilgili uluslararası mahkemenin vermiş olduğu bir karar olduğunu, bu kararda da 1994’teki yargılamanın adil olmadığının yazılı olduğunu söyledi. Alataş “Fakat bu mahkeme yeniden yargılamaya karar verirken dahi daha önceki hükmü aynen geçerli, bağlayıcı bir hüküm olarak kabul etti. Birinci günden itibaren müvekkillerimize hükümlü olarak hitap etti. Mahkeme zaten mahkum etmek üzere çıkmıştı.Hiç sürpriz yaşamadık. Ne söylediysek o gerçekleşti. 13 aydan bu yana bile bile boşa çaba gösterdik. Müvekkilerimiz son üç duruşmaya mahkemeye olan inançlarını kaybettikleri için katılmadılar”dedi.

Bu davanın yine AİHM’den döneceğini belirten Alataş “Ümit ediyoruz bu yanlış bu haksızlık temyizden dönecektir. Yargıtay’dan dönecektir. AİHM’de ya da Yargıtay’da olsun, biz sonuna kadar her türlü hukuki yola başvurmaya kararlıyız” dedi.        AP ÜYESİ VİNCİ: AB VE AİHM’YE HAKARET

Avrupa Parlamentosu adına duruşmayı izleyen İtalyan Parlamenter Luici Vinci de yaptığı açıklamada, kararın Avrupa Birliği’ne ve AİHM’e “hakaret” olduğunu iddia etti. “Mahkemenin 1994’te verilen ilk kararı tekrarlamak için mücadele ettiğini” ileri süren Vinci, özetle şu görüşleri savundu:

“Sorun burada bitmedi. Demokrasi mücadelesi Türkiye’de de, Avrupa’da da sürecektir. Biz Türkiye hükümetinden ve Türkiye Parlamentosu’ndan bu utanç verici kararı kaldırmalarını istiyoruz. DGM’lerin doğaları gereği tarafsız ve bağımsız yargı organları olduklarını düşünmüyorum. Bunlar antidemokratik biçimde davranan politik mahkemelerdir. DGM’ler varoldukça yargının bağımsızlığından bahsedilemez.” 

Türkiye’nin AB adaylığına değinen Vinci, gerekli düzenlemelerin yapılarak Türkiye’nin AB’ye sivil ve demokratik bir ülke olarak girmesi gerektiğini söyledi. Vinci, bu yıl sonuna kadar insan hakları ve demokrasi alanındaki gelişmeleri objektif bir şekilde gözlemleyeceklerini kaydetti. Uluslararası Avukat ve Yargıçların Bağımsızlığı Merkezi Üyesi Avukat Stewart Kerr de yaptığı açıklamada, “yeniden yargılama boyunca hukuki yönden birçok eksiklik tespit ettiklerini, bunların başında savcının konumu, DEP’lilerin serbest bırakılmaması ve kanıtların değerlendirilmemesinin geldiğini” söyledi.

http://www.ntvmsnbc.com/news/266770.asp?0m=-14J