Önyargılar, Algı ve Kadın Futbolu

-
Aa
+
a
a
a

Açık Bilinç'te Güven Güzeldere, kadın futboluna karşı önyargılı olup olmadığımızı üç programla birlikte ele alıp cevaplamaya çalışıyor.

""
Kadın futbolu ve sosyal fayda
 

Kadın futbolu ve sosyal fayda

podcast servisi: iTunes / RSS

Her sene 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haftasında kadın hareketine dair bir program veya programlar yapıyoruz. Bu sene ise üç programlık bir mini seri gerçekleştirdik.

Genç kadınların futbol nedeniyle bir araya gelmelerini ve rekabetçi bir spor programına katılmalarından öte nasıl bir işlev gördüğünü sporun toplumsal fayda için kullanımı konusunda çalışan Erdem Göktürk ve Ekin Emek Berber ile cevapladık.

Erdem Göktürk ile Ekin Emek Berber, Gençlerbirliği Kadın Futbol Programının destekçileri ve bu program hakkında bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. 

Peki, kadın hareketi nasıl başladı, nereden nereye geldi? Böyle bir harekete niçin ihtiyaç var? Önümüzdeki yıllar, kadın hareketi açısından nasıl gözüküyor?

Konuğumuz feminizm ve kadın hareketi konusunda yıllardır çalışmış ve kitaplar yazmış olan antropolog Aksu Bora ile de bir durum değerlendirmesi gerçekleştirdik. 


 

Kadın futboluna karşı önyargılı mıyız? Önyargılar, algımızın içeriğini etkileyebilir mi - nasıl? Karma spor takımları iyi bir fikir mi?

Fransa'da 2023'te hazırlanmış şu video ile başlayalım.

Bu videoda, Fransa erkek ulusal futbol takımı oyuncularının sahadaki pas verme, çalım atma ve şut çekme gibi becerilerini izliyoruz. Ama en sonda anlıyoruz ki video aslında Fransa Kadın Ulusal Futbol Takımı oyuncularına ait - dijital bir manipülasyonla, futbolcular erkek oyuncular gibi gösterilmiş.

Tahminime göre, bu çarpıcı videonun amacı Fransa Kadın Ulusal Futbol Takımı'nın çok marifetli işler yapabildiğini ama bizim önyargılarımız dolayısıyla bunu yeterince önemsemediğimizi yüzümüze vurmak.

Bir önceki hafta, kadın futbol programlarının - etkileri futbol sahası dışında da var olan - öneminden söz etmiştik. Peki şimdi soralım: Seyirciler açısından durum nasıl?

Kadın futbol takımlarının maçlarının, erkeklerin maçları kadar seyirci toplamadığı, çok ilgi uyandırmadığı biliniyor. Peki, bunun tek nedeni aradaki kalite farkı mı? Yoksa, yukarıdaki videonun da söylemeye çalıştığı gibi, bu durumun bizim önyargılarımızdan kaynaklanan bir yanı da olabilir mi?

Önyargılarımızın bazen algımızın içeriğini etkilediğine dair pek çok çalışma var. Yukarıdaki videoyu ve kadın futbolu konusunu daha geniş bir çerçevede ele almak istiyorum.

Bu konuda referans olarak kullanacağım makale, bilişsel psikolog Keith Payne'nin 2001'de Kişilik ve Sosyal Psikoloji başlıklı akademik dergide yayımlanmış olan 'Önyargı ve Algı' konulu çalışması.

Bu çalışmasında Keith Payne, şunu gösteriyor; bazı durumlarda ve bizleri şaşırtacak biçimde neyi nasıl algıladığımız önyargılarımız tarafından etkilenebilir. Bu konuda, Payne'nin çalışmasının yanı sıra yapılan pek çok araştırmanın, hep benzer sonuçlar ürettiğini not edeyim.

Bir deneyde önümüzdeki ekranda beliren nesnenin bir tabanca mı yoksa bir saç kurutma makinesi mi olduğunu bilmemiz isteniyor ise bunu yapabiliyoruz ama eğer zaman baskısı altındaysak ve gördüğümüz nesnelerden önce başka bir uyaranla 'hazırlanıyorsak' durum ilginçleşebiliyor.

Daha spesifik olarak: 'Hazırlayıcı' ('prime') uyaran siyah bir genç erkek fotoğrafı olduğunda, hemen ardında beliren nesneyi saç kurutma makinesi değil de bir tabanca olarak görmemiz veya öyle bir seçim yapmamız olasılığı artıyor.

'Önyargı' da tam böyle bir şey. 

Keith Payne'in deneyinde 'bilinçdışından kaynaklanan otomatik cevap' diye tarif edilen davranış, yargıları itibarıyla ırkçılık karşıtı olan insanlarda bile tetiklenebiliyor.

Siyah genç bir erkek fotoğrafı, beyaz bir erkek fotoğrafına kıyasla otomatik olarak tabanca ve şiddet çağrışımı yapabiliyor. Bu çalışma, cinsiyet ayrımcılığını değil, doğrudan siyah-beyaz tenli insanlar üzerinden ırkçı davranışların kökenini sorguluyor.

Benzer bir soruyu kadınların yer aldığı sporlara yönelik olarak da soramaz mıyız? Yani futbol seyircileri erkek futbolunu tercih ederken, kısmen de olsa, cinsiyet ayrımcılığından kaynaklanan nedenlerle önyargılı hareket ediyor olabilirler mi?

Ben bu yukarıdaki çarpıcı videonun bu tür bir durumu sorgulamak için hazırlandığı ya da bu soruya yönelik bir biçimde düşünülebileceği kanısındayım.

Peki eğer öyle ise spor karşılaşmalarını kadın-erkek karma takımlarla yapmak, bu soruna bir çözüm getirebilir mi? Niçin ve nasıl?