Neuralink (II): Altyapısı, işlevleri, faydası

-
Aa
+
a
a
a

"Neuralink" projesinin nörobilimsel ve teknolojik altyapısı nedir? Beyine yerleştirilen bu tür "arayüz" cihazların 3 farklı kullanım alanı. Neuralink'in işlevleri; kime ne faydası olabilir?

Neuralink (II): Altyapısı, işlevleri, faydası
 

Neuralink (II): Altyapısı, işlevleri, faydası

podcast servisi: iTunes / RSS

Geçen hafta, Elon Musk'ın 2016'dan bu yana üzerinde çalıştığı ama tanıtımını yeni yaptığı "Neuralink" cihazının ne olduğu ve neler yapabileceğinin iddia edildiği üzerine konuşmuştuk: Neuralink ile “cesur yeni dünya”

— / —

Neuralink, bilimkurgu-vari pek çok spekülasyona açık bir teknoloji. 

Üstelik, insanlığın çok geniş bir alanına temas eden, günlük hayattan sağlığa, Yapay Zeka'dan Hukuk'a kadar pek çok dönüştürücü sonucu olabilecek bir proje.

Dolayısıyla, Neuralink'le ilgili bir değerlendirmeyi, nörobilim veya teknolojinin dışına da çıkan daha geniş bir çerçevede yapmak gerekiyor.

Bunu serinin son programında yapmaya çalışacağız.

Ama Neuralink projesiyle ilgili nörobilimsel teknik detayları anlamak, gelecekle ilgili hangi iddiaların ne kadar akla yakın olduğunu değerlendirebilmek açısından önemli. 

Önce, yani bu programda, bunu yapmak istiyorum.

— / —

Neuralink, malum, beyine yerleştirilmek üzere tasarlanmış bir cihaz. 

İşlevi, bir "arayüz" olarak, beyinle, beynin dışındaki (uyumlu protokole sahip) nesnelerin, cihazların arasında bir bağlantı oluşturmak.

Yani, Elon Musk'ın tarif ettiği gibi, bir "beyin-makina arayüzü".

Merkezi sinir sistemimiz veya doğrudan beynimiz ile, bu merkezin çeperinde diye niteleyebileceğimiz bedenimiz arasında böyle bir "arayüz"e ihtiyaç yok.

Beynimizle diğer organlarımız ve kaslarımız, birbirleriyle doğal olarak iletişim halinde olmayı becerebiliyorlar.

Ama beynimiz ile bir nedensellik ve iletişim ilişkisi içine olmasını istediğimiz, doğal bedenimiz dışında bir cihaz varsa, bu ikisinin arasında bir köprü veya bir tür tercümanlık işlevi görecek bir cihaza ihtiyaç var.

Neuralink'in bir "arayüz" olarak tanımlanması, bundan.

— / —

Beynimiz, çok düşük voltajlı da olsa, elektrik üretebilen ve elektriksel olarak uyarılabilen bir organ olduğu için, bir arayüz aracılığıyla, kendi dışındaki cihazlara bağlanabiliyor.

Tıpkı bir akıllı telefonun "bluetooth" bağlantısıyla (uyumlu) bir hoparlöre bağlanabilmesi gibi.

Fakat Neuralink tarzı arayüzlerin yapabildiği tek şey, çevresindeki cihazlara bağlanarak onlara kumanda etmesi değil.

Bu cihazlar tarafından uyarılması, veya beyin aktivitesinin "kodunun çözülerek" zihinsel bir içeriğe dönüştürülmesi de, en azından kısmen mümkün.

Neuralink'in devraldığı nörobilimsel miras üzerinden, en genel olarak 3 farklı işlevden söz edebiliriz:

1. Beyine dışarıdan komuta etmek.

2. Beynin çevresindeki cihazlara uzaktan komuta etmesini sağlamak.

3. Beyin faaliyetlerinin kodunu çözerek zihinsel içerik elde etmek.

Neuralink denilen bu beyin-makina arayüzünün bu 3 işlevi yerine getirebilmesi için, işin hem beyin (nörobilimsel) hem de makina (iletişim teknolojileri) taraflarında yenilikler yapması gerekiyor.

Önceki ay Elon Musk'ın yaptığı sunum, bu yenilikleri tanıtmaya yönelikti.

Üçüne de bakalım.

— / —

1.Beyine uzaktan komuta etmek, en temel şekliyle, beynin bazı bölgelerini elektriksel olarak uyarmaktan geçiyor.

Ama bu tür uyarma özelliği ile Neuralink sayesinde gelecekte insan davranışlarının kontrol edilebilmesi arasında büyük bir mesafe var.Yakın zamanda mümkün gözükmüyor.

Yine de, bu "beyine uzakta komuta" düşüncesinin bir tarihçesi olduğunu söyleyeyim. 

Bu konudaki en ilginç çalışmalardan birisi, Yale Üniversitesi nörofizyologlarından Jose Delgado'nun, bir boğanın beynine yerleştirdiği ve uzaktan komuta ettiği elektrotlarla yaptığı deneydir.

Aşağıdaki videoda, Delgado'nun beynine yerleştirdiği "stimoceiver" adını verdiği bir cihaz sayesinde davranışını kontrol edebildiği bir boğayı görüyorsunuz: 

Koşmakta olan boğa, uzaktan uyarılma sayesinde, son anda ("içsel bir frene basılmış gibi") yönünü matadordan uzağa çeviriyor.

Delgado, pek çok farklı hayvan (ve kimi insan) denekler üzerinde yaptığı bu tür deneyleri, "Zihnin Fiziksel Kontrolü" başlıklı kitabında anlatır.

(Kitapta, bu tür çalışmalarla, insan toplumunun iyileştirebileceği yönünde ütopik mi, distopik mi diye nitelemem gerektiğini bilemediğim akla ziyan iddialar da var.)

— / —

Delgado'nun deneylerinin öncülü, Amerikalı nörolog Wilder Penfield'ın 1930'lardan itibaren yaptığı çalışmalardır.

Penfield, insanlarda beynin (duyusal corteksin) doğrudan uyarılmasıyla, halüsinasyonların ortaya çıkabileceğini göstermişti.

Wilder Penfield'a göre, beyniniz elektrotlarla doğrudan uyarıldığında, kendinizi bir ses duyuyor sanabilirsiniz, veya burnunuza (aslında var olmayan) bir koku gelebilir.

Bu deneylerin hikayesini de, Penfield'ın "Zihnin Gizemleri" başlıklı kitabında okumak mümkün.

— / —

Yani Penfield ve Delgado'nun deneyleri şunu gösteriyor: Kaynağı insan beyninde olan bazı duyu deneyimleri veya davrnışlar, elektrotlarla yapılan doğrudan uyarılarla, uzaktan manipüle edilebilir.

Neuralink, bu tür manipülasyonları yapabilecek kapasitede bir cihaz.

Fakat Neuralink'in 1. işlevi çerçevesindeki tek kullanım alanı, duyu veya davranış manipülasyonu değil.

Derin Beyin Uyarılması/Stimülasyonu (DBS = "Deep Brain Stimulation") denilen bir yöntem, Parkinson ve Distoni gibi hareket bozuklarında da tedavi amaçlı olarak kullanılıyor.

Neuralink, DBS için kullanılan cihazlara göre daha gelişmiş bir teknolojiye sahip. Bu alanda faydalı bir işlev görmesi beklenebilir.

(Bu konuyu, beyin cerrahisi ve beyin kaynaklı hareket bozukluklarının tedavisi çerçevesinde, gelecek haftaki programda ayrıntısıyla ele alacağız.)

— / —

Şimdi Neuralink'in, yukarıdaki listede değindiğim ikinci işlevine geleyim:

2. Beynin çevresindeki cihazlara uzaktan komuta etmesini sağlamak.

Bu teknolojinin de, Neuralink'ın mirasını devraldığı öncülleri var.

Beynin çevresindeki cihazlara uzaktan komuta etmesini sağlamak konusunda öncü çalışmalardan birisi, Duke Üniversitesi fizyologlarından Miguel Nicolelis tarafından 2000'li yıllardan beri sürdürülüyor.

Bu alandaki ilk çalışmalardan birisinde Nicolelis, Aurora isimli bir maymuna, Aurora'nın eliyle kontrol ettiği bir kumanda çubuğuyla bir bilgisayar oyunu oynamayı öğretiyor. 

Bir yandan da Aurora'nın beyin sinyallerini, Neuralink benzeri bir arayüzle kaydediyor.

Video file

Bir süre sonra Aurora, kumanda çubuğunu eliyle hareket ettirmek zorunda olmadığını, bu beyin-makina arayüzü sayesinde yalnızca beyin aktivitesiyle video oyununu oynayabileceğini farkediyor.

Nicolelis o anın, hayatının en önemli bilimsel deneyimi olduğunu söylüyor.

Video file

Yani, Aurora'nın bir beyin-makina arayüzü ile bir robot kolu hareket ettirebilmesi sayesinde, kendi elini kullanmasına gerek kalmıyor.

Aurora, bu teknolojiyle bir başka bedene (robotik kola) kendi beyninden geçenlerle komuta etmeyi beceriyor.

Burada, hayvan haklarıyla ilgili derin bir ahlaki sorun var. Bu konuya, bir parantez içinde, birazdan geleceğim.

Ama önce, Nicolelis'in maymunlarla yaptığı bu araştırmaların, felçli insanlar üzerinde uygulanmasından ve bu alanda sürmekte olan benzer çalışmalardan söz edeyim.

— / —

Eğer bir beyin-makina arayüzü sayesinde, etrafınızdaki nesneleri oynatmak için kendi bedeninize (örneğin elinize) ihtiyaç kalmazsa, bu imkandan yoksun, örneğin boyunlarından aşağısı tamamen felçli insanlar için, yeni ihtimallerin doğduğunu görebiliriz.

Brown Üniversitesi'nde sürdürülen çalışmalarda, Neuralink'in atası sayılabilecek arayüzler ile, felçli insanların bir bilgisayar imlecini yalnızca beyin aktiviteleriyle oynatabildiğini, bu sayede monitöre mesajlar yazarak çevresindekilerle iletişime geçebildiğini biliyoruz.

Bir başka çalışmada da, yine Neuralink benzeri bir arayüz sayesinde bütünüyle felçli bir hasta, beyin aktivitesiyle (aynı Aurora örneğinde olduğu gibi) bir robot kolu hareket ettirebiliyor, kendi başına bir bardaktan su içmeyi beceriyor.

Video file

— / —

Bu alandaki büyük potansiyeli kolayca görmek mümkün.

Eğer yalnız beyin aktivitenizle bir robot kola komuta edebiliyorsanız, kendi bedeninize gerek duymadan, içine yerleştirildiğiniz başka bir bedene de komuta edebilirsiniz, yürüyebilirsiniz.

Kore-Almanya kaynaklı bir çalışma: 

— / —

Neuralink, bu çalışmalarda kullanılan cihazlardan daha gelişkin bir teknolojiye sahip.

Parkinson hastaları veya felçli insanlar için, bu tür beyin-makina arayüzü teknolojilerinin yepyeni ufuklar açtığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Öte yandan, şimdi yukarıda değindiğim etik parantezini açayım, bu konuda yanıtlamamız gereken ahlaki bir soru var:

İnsanlar için geliştirilen bu teknolojilerin öncülüğünü yapan çalışmalarda (Aurora gibi) hayvanların kullanılması kabul edilebilir mi, kabul edilmeli mi?

Bu bence tekdüze ve kolay bir cevabı olan bir soru değil. Ama sırtımızı dönmemiz gereken bir soru.

Bu programda, hayvan haklarına dair bu etik meseleyi tartışmayacağız. İleride bir başka programı (veya programları) bu konuya ayırmayı düşünüyorum.

Şimdilik not etmekle yetineyim.

— / —

Neuralink benzeri arayüzlerin (yukarıda değindiğim) ilk iki işlevi, böyle. Ama üçüncü ve farklı bir işlevden de söz edebiliriz:

3. Beyin faaliyetlerinin kodunu çözerek zihinsel içerik elde etmek.

Bu alanda Neuralink neler vaat ediyor?

Elon Musk'ın Neuralink ile ilgili en sansasyonel iddiaları, bu 3. ("beyin okuma") işlevine dayanıyor.

Beyin faaliyetlerini örnekleyerek bir insanın zihninden geçenleri anlayabilirsek, iletişim yöntemlerimizden hukuk uygulamalarına kadar çok geniş bir alanda dönüşümler görebiliriz.

Beyin faaliyetlerini ölçerek zihinsel içerik elde etme üzerine, fonksiyonel MR görüntülemesi ile, başlangıç aşamasında ama çok ilginç çalışmalar var.

Fakat Neuralink'in bu işleve uygun bir cihaz olmadığı, dolayısıyla Musk'ın iddialarının gerçeklikten uzak olduğu kanısındayım.

Neuralink'in bu 3. işleviyle ilgili tartışmayı serinin son programına bırakarak, bu akışı noktalayayım.

Evet, hayatımızı dönüştürebilecek çok ilginç teknolojik gelişmelerin eşiğindeyiz. Ama önümüzdeki yol düz ve kolay (ve her zaman istenilen sonuca ulaştıracak) bir yol değil.

— / —

Gelecek hafta, beyin cerrahı Dr. Ali Zırh ile, Derin Beyin Stimülasyonu yönteminin Parkinson gibi hareket bozukluklarının tedavisinde nasıl kullanıldığı ve mevcut teknolojilerin Neuralink'ten farkları üzerine konuşacağız.