2011 yılından bu yana Fukuşima nükleer santralinden günde 300 ton radyoaktif atık Pasifik Okyanusu'na sızıyor. Önümüzdeki dört yıl boyunca da bu böyle devam edecek. Barındırdığı riskler böylesine büyükken nükleer enerjiye bel bağlanmak Türkiye için gerçek bir felakettir. Su Hakkı'nda bu hafta, nükleer enerjinin gerçek yüzünü, başta su varlıklarımız olmak üzere doğaya olumsuz etkilerini ele aldık.
Geçtiğimiz günlerde gündemde yine nükleer kirlilik vardı. Bundan yaklaşık 6 sene önce yaşanan Fukuşima nükleer felaketinin ardından santralin reaktörlerinde inceleme yapan keşif robotları radyasyona dayanamayıp bozuldu. Radyoaktivitenin tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu ortaya çıkaran bu olayın benzeri, içinde bulunduğumuz Şubat ayının başında da yaşanmış, kirlilik nedeniyle keşif robotları yine bozulmuştu.
Aynı santralden günde 300 ton radyoaktif atığın Pasifik Okyanusu'na sızdığı ve bunun daha dört sene süreceğini hesaba kattığımızda Fukuşima'nın etkisinin dünyanın her köşesine ulaşmasının ihtimal değil, zaman meselesi olduğunu görüyoruz.
Barındırdığı riskler böylesine büyükken nükleer enerjiye bel bağlanmak Türkiye içn gerçek bir felakettir. Enerjide dışa bağımlı olmamak kisvesi altında Mersin, Sinop ve Kırklareli'nde açılmak istenen 3 adet nükleer santral sadece doğanın değil, toplumun da katliamı olacaktır. Bu öyle bir felakettir ki sadece şimdiki değil, gelecek nesilleri ve diğer tüm canlıları geri dönüşsüz biçimde etkileyecektir. Çok geç olmadan bu hatadan dönülmeli ve bunun için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Akgün İlhan ve Nuran Yüce'nin hazırlayıp sunduğu Su Hakkı'nda bu hafta nükleer enerjinin gerçek yüzünü, başta su varlıklarımız olmak üzere doğaya olumsuz etkilerini ele aldık.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
John Butler | River | 12:04 |