Göksel Türközü ile Han Kang üzerine

-
Aa
+
a
a
a
Açık radyo
 

Göksel Türközü ile Han Kang üzerine

Bir kadının gördüğü rüya üzerine et yemeyi bırakma kararının giderek bedeninden ve toplumsal normlardan kopuşuna dönüşmesini anlattığı “Vejetaryen” ile 2016’da Uluslararası Booker Ödülü’nü kazanarak dünya çapında edebiyat sahnesine güçlü bir giriş yaptı. Bu ödül kısmen Kore edebiyatı için de tarihî bir dönüm noktasıydı. “Çocuk Geliyor”da 1980 Gwangju Katliamı’nı farklı anlatıcıların gözünden aktarırken, “Beyaz Kitap”ta yas ve kayıp üzerine şiirsel bir metin kuruyordu.

Eserlerinde insanın şiddetle, doğayla, kendi varoluşuyla ilişkisini derinlikli biçimde işliyor. Travma, hafıza, suçluluk ve insanın kırılganlığı gibi temaları, Kore tarihindeki toplumsal acılarla harmanlayarak anlatıyor. 2024’te edebiyat dünyasının en büyük onurlarından biri olan Nobel Edebiyat Ödülü “tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan hayatının kırılganlığını gözler önüne seren yoğun şiirsel dili” gerekçesiyle verildi. Han Kang böylece Nobel’i kazanan ilk Koreli ve ilk Asyalı kadın yazar oldu.

“Dünyayı Çevirenler”de bugün şimdiye kadar hiç uzanmadığımız bir coğrafyaya, Güney Kore’ye uzanacak ve çağdaş Kore edebiyatının en önemli yazarlarından Han Kang’ı çevirmeni Göksel Türközü’yle konuşacağız. Aklımda ise hep şu soru: Savaşın, zulmün, vahşetin ve tüm bunların suskunlaştırdıkları karşısında hatırlamak, yaşantıları hikâyeleştirmek yani dile getirilmeyeni, anlamlandırılmayanı ifade etmek hayatta kalanların sorumluluğu mudur?