Fransız Öpücüğü’nde bu hafta; Florent Pagny, Barbara Pravi, Flora Fishbach ve Bleu Soleil'in yakın dönemde yayınladıkları parçalara kulak verdik.
Programın açılışını Belçikalı ESTL'in Le nom des fleurs isimli parçasıyla yaptık. Konservatuvarda piyano eğitimi aldıktan sonra 2018’de Belçika’da düzenlenen The Voice adlı televizyon ses yarışmasına katılmış ve burada yarı finale kalmayı başarmıştı genç kadın. Bunun ardından bir süre Paris’te oyunculuk eğitimi aldıktan sonra ülkesine geri döndü ve pop, rock ve indie-rock tarzında besteler yapmaya başladı. Jain ve Juliette Armanet gibi isimlerden ilham alan ESTL, cover’lardan oluşan ilk albümünü Haziran ayında yayınlamıştı. Sanatçının Noé Trystram ile birlikte yazıp bestelediği Le nom des fleurs isimli single’ı ise, 3 Eylül’de piyasaya çıktı.
Besteci, söz yazarı ve yorumcu Vincent Delerm, sekizinci stüdyo albümü "La fresque"i 6 Haziran’da piyasaya sürdü. Bir duygusal yolculuk olarak da tanımlanabilecek bu çalışma, hayatı bir fresk yani duvar resmi gibi gösteren on dört şarkıdan oluşuyor ve dinleyiciyi bir film jeneriğini anımsatan bir anlatıya davet ediyor. Temelde zamanın akışını, yalnızlığı, kayıpları ve insan ilişkilerini işleyen bu parçalarda nostalji, teselli ve güzellik gibi unsurlar ön plana çıkıyor. Delerm’in en lirik çalışmalarından biri olarak nitelenen ve onun sinema, edebiyat ve müziği birleştiren özgün tarzını yansıtan albüm, eleştirmenlerden de olumlu not aldı.
Daha önceki programlarda da bahsettiğimiz gibi hemen hemen tüm dünyada da olduğu gibi Fransa’da da son dönemde en çok dinlenen albümler rap ve hip-hop albümleri. Haliyle müzik listeleri de uzun süredir bu tarz şarkılar yapan isimlerle dolu. Bu gelenekte yaz boyunca da bir değişiklik olmadı ve Gims, Hamza, Gazo ve Damso gibi rap ve r'n'b müzisyenlerine ait şarkılar Fransa listesinin neredeyse tamamına hâkim oldu. Yapay zekânın müzik sektörüne el atmasıyla özellikle rap ve hip-hop alanında içerik yani şarkı sözleri açısından genelde boş, müzikal olarak da birbirine benzeyen şarkılar giderek artsa da, nadiren de olsa kulağa hoş gelen melodilere de rastlanabiliyor. Bunlardan biri de Bleu Soleil grubunun imzasını taşıyor. Söz konusu parça, rap ya da hip-hop’tan çok elektronik müzik altyapısına sahip aslında. Elektro-reggae, dub ve pop gibi tarzları harmanlayan Bleu Soleil, 2023’te Antonin Parmentier ve Nino Faerdig ikilisi tarafından kurulmuştu. Genelde yaz mevsimine uygun, hareketli ve ferahlatıcı bir müzikal altyapıya sahip şarkılarıyla tanınan grubun, Rennes doğumlu Fransız-Brezilyalı sanatçı Luiza ile bir araya gelerek kaydettiği Soleil bleu adlı single ise, kısa sürede kısa sürede viral hale gelerek Fransız listesinin zirvesine oturdu. Ağustos 2025 itibarıyla 15 milyonu aşan bir stream sayısına ulaşan şarkı, TikTok'ta 100.000'den fazla kez kullanıldı, Shazam'da da dünya genelinde ilk 15'e girmeyi başardı.
Les Ogres de Barback ve La Rue Kétanou gruplarını bir araya getiren canlı performans albümü "Tout en commun", iki grubun uzun süredir hayalini kurduğu ortak bir turne sonucu ortaya çıkmış. Les Ogres de Barback ve La Rue Kétanou, sadece sahnede ardışık performanslar sergilemek yerine, birlikte çalıp söyleyerek gerçek bir iş birliği yaratmayı amaçlamış. Albümdeki şarkılar da, söz konusu iki topluluğun en popüler parçaları yerine, bu ortak maceranın ruhunu ve kimyasını en iyi şekilde yansıttığı düşünülen şarkılardan seçilmiş. Örneğin, albümün açılış şarkısı Gbaou Gbaou, iki grubun Benin’e yaptığı bir seyahatte birlikte yazılmış ve bu turnedeki iş birliğinin temel taşlarından biri olmuş. Albümde ikinci sırada yer alan Les Ogres de Barback’ın ikonik parçalarından Dos miné, iki grubun vokalleri ve enstrümanlarıyla zenginleştirilirken iki topluluğun repertuarında yer alan göçmenlik tema iki farklı parça; Peuple Migrant ve Perle Rare tek bir şarkı haline dönüştürülerek yorumlanmış.
Voilà adlı şarkısıyla 2021’de düzenlenen Eurovision şarkı yarışmasında kazandığı ikincilikle şöhrete kavuşan Barbara Pravi, Ağustos ayında Des éclats dans les nuages adlı single'ı piyasaya sürdü. Parçada: “Bombalar yağıyor yağmur gibi, unutulan şehirlerin üzerine, kimse bağırmıyor kimse gülmüyor, dünya dönüyor, ne olmuş yani” sözleriyle dünyanın farklı bölgelerinde devam eden savaşlardan ve insanların tüm bu yaşananlara karşı takındığı umursamaz tavırdan bahsediyor sanatçı.
Yaz aylarının rehavetinin sona ermesiyle sonbahar boyunca birçok yeni albüm çıkacak piyasaya,biraz da bu listeye göz atarsak: Zaz’ın uzun süredir beklenen, oldukça kişisel şarkılardan oluşan yeni albümü “Sains et saufs”, 19 Eylül’de müzikseverlerin beğenisine sunuldu. 2020’de düzenlenen Les Victoires de la Musique töreninden "En İyi Çıkış Yapan Kadın Şarkıcı" ödülüyle ayrılan Suzane ise, ikinci stüdyo albümü “Millennium”u 26 Eylül’de piyasaya sürecek. Yves Jamait’nin Maxime Le Forestier şarkılarını yorumladığı "Maxime et moi", yine 26 Eylül’de yayınlanacak albümler arasında. Zaho de Sagazan’ın büyük beğeni toplayan şarkılarını bir senfoni orkestrası eşliğinde yorumladığı "La symphonie des éclairs", 3 Ekim’de piyasaya çıkacak. Fransız alternatif pop-rock müziğini temsilcilerinden Bertrand Belin’in yeni albümü “Watt” da yine 3 Ekim’de alacak müzik marketlerdeki yerini. Patrick Fiori’nin Korsikalı sanatçıları bir araya getirdiği "Mezu Mezu" serisinin üçüncü albümü yine 3 Ekim’de piyasaya çıkacak bir diğer çalışma. 2 Mart’ta aramızdan ayrılan Herbert Léonard’ın bir süredir üzerinde çalıştığı ve ölümünden sonra ailesinin ve çalışma arkadaşlarının çabasıyla tamamlanan son albümü "Je voudrais te parler de moi"yı 10 Ekim’de dinleme şansına kavuşacağız. Benjamin Biolay’nin toplamda yirmi dört parçadan oluşan çift albümü "Le Disque Bleu" de, 17 Ekim’de dinleyicilerle buluşacak. Yeni albümü "Maison"u 10 Ekim'de yayınlayacak olan Coline Rio da geçtiğimiz günlerde bu albümden bir single'ı piyasaya sürdü. Lettre à soi (Kendime mektup) isimli bu parça, adından da anlaşılabileceği gibi içsel bir yolculuğu konu alıyor ve “Sana bu sözleri yazacağım, yakında okuyacağın, hatırlaman için, damarlarında dolaşan kanı. Yaşamayı öğren, bırak saate bakmayı, bakma vücuduna artık, sürekli değişen ve değişecek olan. Bu sözleri okuduğunda, umarım güçlü ve sağlam olursun, tıpkı bir saz gibi, boşluk karşısında kırılmayan” dizeleriyle hayatın geçiciliğinin yanı sıra insanın kendine şefkat duyması ve dayanıklı olması gerekliliğinden bahsediyor sanatçı.
12 Eylül itibarıyla müzik sezonu resmi olarak açıldı diyebiliriz zira merakla beklenen birçok yeni albüm çıktı o gün piyasaya. Doksanlar günümüze Fransız popunun en önemli yıldızlarından biri olan Florent Pagny’nin yirmi birinci stüdyo albümü “Grandeur nature” de bunlardan biriydi. 2022'de akciğer kanseri teşhisi konulan ve bu nedenle zor günler geçiren 63 yaşındaki sanatçının tedavisi başarıyla tamamlanmış ve Pagny bir süre önce sahnelere dönmüştü. Bu albüm de bir anlamda bu geri dönüşü simgeliyor. on bir yeni şarkı ve bunların arasında yer alan altı enstrümantal geçişten oluşan bu çalışmadaki parçalar; insan ilişkileri, benlik arayışı, aşk ve toplumsal sorunlar gibi temaları işliyor. Pagny, albümde kanser deneyimini doğrudan ele almadığını, bunun yerine "insani mesajlar" içeren pop-rock altyapılı şarkılara odaklandığını belirtiyor. Albümün isim şarkısı Grandeur nature de, “Ve her şey yok olmaya mahkum olduğundan, Bir gün zamanın penceresinde, Doğmayı hiç bırakmadım, Hayatı sevmek için tümüyle. Uzatıyorum adımlarımı sabahtan akşama, hafızamdaki sarmaşığı çözmek için, hayatı yaşamayı asla unutmamak için, olduğum kişiye sadık kalarak ve alçakgönüllülükle” sözleriyle yaşama ve doğaya dair verdiği mesajlarla dikkat çekiyor.
Fransa’nın gözde pop-rock gruplarından Feu! Chatterton, 2012 yılında, yolları Louis-le-Grand Lisesi'nde kesişen Arthur Teboul, Clément Doumic ve Sébastien Wolf tarafından kurulmuştu. Adını 18. yüzyıl şairi Thomas Chatterton'dan alan grup, ilk albümü "Ici le jour"u 2015’te piyasaya sürdü ve eleştirmenlerden büyük övgü aldı. En son 2021’de, “Palais d’argile” adlı çalışmasıyla müzik platformlarını ziyaret eden topluluğun 12 Eylül’de piyasaya çıkan dördüncü stüdyo albümü “Labyrinthe” ise, yine şanson, pop, rock ve elektronik müzik unsurlarının ustaca harmanlayan bir çalışma. Grup üyeleri, gençlik ve orta yaş sürecinin olgunluğunu yansıtarak, yaratım sürecini bir albüm yapmak için kaybolmak zorunda kalınan kişisel bir "labirent" olarak tanımlıyor. Albüm bir diğer yandan işlediği; zaman, kimlik, insan kırılganlığı ve "kendini daha iyi bulmak için kendini kaybetme" gibi temalarla yolculuk ve merak duygularına bir övgü niteliği de taşıyor. Kafka’nın Şato adlı eserine göndermeler yapan albüm, "yürekten gelen bir çığlık" ve "yolculuk methiyesi" olarak da tanımlanıyor. Enerjisi ve duygusal derinliği sayesinde eleştirmenlerin de beğenisini kazanan bu çalışmayla ilgili, "heyecan verici bir müzikal ve edebi yolculuk" ve "ışıltılı bir alacakaranlık" gibi nitelemelere rastlamak mümkün. Albümden çıkan ikinci single olan Mille vagues, grubun bağlı olduğu Polydor stüdyosunun yöneticisi Jean-Philippe Allard'ın albümün hazırlıkları sırasında ani şekilde hayatını kaybetmesi sonrasında kaleme alınmış. Parçada geçen: “Hayat anidir, özellikle de kaçıp gittiğinde” sözleriyle de bu acı olaya vurgu yapılıyor ve parça adeta tüm kayıplar için bir saygı duruşu niteliği taşıyor.
Pop, rock ve synthpop tarzlarını harmanlayan çalışmalarıyla tanınan 1991 doğumlu Flora Fishbach, 2017 yılında yayınladığı ilk albümüyle oldukça olumlu yorumlar almış eleştirmelerce geleceğin umut vadeden isimleri arasında gösterilmişti. İkinci stüdyo albümü "Avec les yeux"yü 2022’de piyasaya süren Fishbach’ın 12 Eylül’de piyasaya çıkan yeni albümü "Val synth" ise "değişen ışıklarla dolu bir yankı odasına" ve gizemler ve sürprizlerle dolu, tuhaf ve fantastik bir dünyaya, samimi bir yolculuk olarak nitelenmiş. Bu yolculuk boyunca özgürlük, aşk ve kimlik gibi kişisel temaları sinematik göndermelerle ele alan sekiz parça eşlik ediyor bize. Albümden çıkan ilk single olan ve müzikal altyapısı aracılığıyla bizi 80’li yıllara geri götüren Comme Jean Reno (Jean Reno gibi) adlı parçayı ünlü aktörle birlikte seslendirmiş Fishbach.
Şarkıcı / Yorumcu | Parça Adı | Albüm Adı | Süre |
---|---|---|---|
ESTL | Le nom des fleurs | Le nom des fleurs | 3:26 |
Vincent Delerm | Plusieurs | La fresque | 3:08 |
Stéphane Archambault | Banlieue | Point | 3:14 |
Bleu Soleil & Luiza | Soleil Bleu (Radio Edit) | Soleil Bleu (Radio Edit) | 2:11 |
Les Ogres de Barback & La Rue Kétanou | Almarita | Tout en commun (Live) | 3:47 |
Barbara Pravi | Des éclats dans les nuages | Des éclats dans les nuages | 2:43 |
Coline Rio | Lettre à soi | Lettre à soi | 3:42 |
Florent Pagny | Grandeur nature | Grandeur nature | 3:18 |
Florent Pagny | La dernière chanson du monde | Grandeur nature | 3:32 |
Feu! Chatterton | Mille vagues | Labyrinthe | 5:03 |
Feu! Chatterton | Le Labyrinthe | Labyrinthe | 4:22 |
Flora Fishbach & Jean Reno | Comme Jean Reno | Val Synth | 3:49 |