ABD Tarım Bakanı Brooke Rollins, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Bakanlığın verimli tarım arazilerinde güneş ve rüzgar enerjisi projelerine artık destek vermeyeceğini söyledi. Rollins, “Milyonlarca dönümlük birinci sınıf tarım arazisi, Yeşil Yeni Düzen sübvansiyonlu güneş panellerinin inşa edilebilmesi için kullanılamaz hale getiriliyor. Çiftliklerimizin ve birinci sınıf toprağımızın bu şekilde yok edilmesi, gelecek nesil çiftçilerin ve ülkemizin geleceğini elimizden alıyor” diye idda etti. Oysa agrivoltaik adı verilen sistemlerle, güneş panelleri tarım arazilerine entegre edilerek aynı alanda hem tarım faaliyetleri yürütülüp hem de elektrik üretilebiliyor. Rollins’in iddialarının aksine, panellerin oluşturduğu gölgeli alanların, özellikle sıcak ve kurak bölgelerde bitki gelişimine olumlu etkileri var. Paneller, aşırı güneş ışığını azaltarak bitkilerin su ihtiyacını düşürüyor ve bu da tarımsal verimliliği artırıyor. Bakanlığın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, kurum daha önce Amerika Kırsal Enerji Programı kapsamında güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji projelerine 2 milyar doların üzerinde kaynak ayırdı. Bakanlık ayrıca kırsal elektrik kooperatifleri için temiz enerji projelerini de destekledi. Oysa şimdi Ortaçağ zihniyeti 21. yüzyılda da ortaya çıkıyor.
Rize’nin Fındıklı ve Ardeşen ilçelerinde yapılması planlanan ve itirazlar sonucu projeden vazgeçilen kafes balıkçılığı, şimdi de Rize’nin Pazar ilçesi Balıkçılar Köyü açıklarında yapılmak isteniyor. Balıkçılar Köyü limanında toplanan Pazar, Fındıklı, Çayeli balıkçıları, eylem yaptı. Açıklamaya CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, Pazar Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı İsmail Hakkı Kambay da katıldı. Eylemde konuşan balıkçılar kafes balıkçılık projesinin iptali için Pazar Su Ürünleri Kooperatifi tarafından açılan dava sonuçlanmadan şirketin alana girmesine tepki gösterdi. Pazar Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Kambay, “Burada kafes kurarsanız balıkçılar olarak ekip biçtiğimiz bu tarlamızı elimizden alacaksınız. Mahkememiz devam ediyor. Bu raporun süresi bitmeden, hiçbir mahkemeye çıkılmadan, apar demir çapaları yerleştirdiler” diye konuştu. Bölge halkından Mevlüde Oğuz “Bizim geçimimiz denizden oluyor. Kurmalarını istemiyoruz. Denizimiz bitiyor, yüzme yerimiz bitiyor. Kafes balıkçılığı istemiyoruz” dedi.
Konya Havzası, Türkiye’nin en az yağış alan havzası olmasına rağmen en fazla su kullanılan bölgelerinden biri. Havzadaki tarım alanlarının %80’inde sulu tarım yapılırken yalnızca %20’sinde kuru tarım yapılıyor. Bu durum, yer altı sularına olan bağımlılığı artırıyor. Yer altı suyu rezervleri, yoğun yer altı pompalamaları ve vahşi sulama yöntemleri nedeniyle hızla tükeniyor. Bu durum obruk oluşumlarını artırıyor, birçok sulak alan ve gölü kurutuyor. Havzada su tüketimini kontrol altına almak ve mali değeri yüksek kuru tarım ürünlerini desteklemek yerine havzaya dışarıdan su taşınmasını sağlayan ve kamuoyunda “Mavi Tünel” olarak bilinen ikinci iletim hattı yapılıyor. Yapılan tüneller uzun vadede bir çözüm oluşturmuyor. Konya Kapalı Havzası içerisinde 25 adet Önemli Doğa Alanı bulunduruyor. Bunlardan biri olan Tuz Gölü ise flamingoların İç Anadolu’da ürediği son göl. Ancak iklim değişikliğinin yanı sıra kaçak su kuyuları ve tarımsal sulamada kullanılan su miktarının artması gibi sorunlardan kaynaklı olarak her yıl değişen oranlarda flamingo yavru ölümleri yaşanıyor. Gölün çevresindeki Tersakan, Kulu gibi sığ göller de yılın neredeyse tamamında kuraklık yaşıyor. Bu ekosistemlerin hakkı olan su öncelikle tarımsal alanlarda kullanılıyor. Kontrol altına alınamayan su tüketimi, sulak alanların kurumasına ve biyoçeşitlilik kaybına neden oluyor. Konya Kapalı Havzası’nın doğal dengesini korumak ve gelecekte daha büyük krizlerin önüne geçmek adına acil adımlar atılması gerekiyor. Doğa Derneği, havzada kurak iklime ve çölleşmeye uygun tarım tekniklerinin ve yerel bilgi sistemlerinin desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) Temmuz 2025 raporuna göre, Türkiye’nin %88’i çölleşme riski taşıyor ve 2030 itibarıyla “su fakiri” ülke kategorisine girme tehlikesi bulunuyor. Raporda 21. yüzyılın sonuna dek Türkiye’de yağışların %30 azalması ve sıcaklıkların 4 ila 5 derece artması bekleniyor. Buna karşın Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre 2022 yılı için sektörel su kullanımları sulamada 44 milyar m3 (77%) içme, kullanma ve sanayide 13 milyar m3 (23%), toplam su kullanımları 57 milyar m3.
Önemli bir haberimizle bitirelim. Apaçık Radyo’nun da ortakları arasında bulunduğu Next Economies Summit 2025 yani Gelecek Ekonomiler Zirvesi, 12-14 Eylül 2025 tarihleri arasında, İstanbul Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleşecek. Türetim Ekonomisi Derneği ve Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi (CESD) tarafından düzenlenen küresel zirve iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik krizi ve sosyal adaletsizlik gibi sorunların köküne iniyor. Mevcut ekonomik sistem. Oysa gelecek ekonomiler bugün var. Artık gelecek ekonomilerin yaygın ve uygulanır olması gerektiğini anlatacak Next Economies Summit 2025 hakkında güncel bilgilere ulaşmak ve etkinliğe kaydolmak için nexteconomies.net adresini ziyaret edebilirsiniz. Yaşanır bir dünya inşası için nexteconomies.net.