Manyas Gölü'nde görülen ölü balıklar

-
Aa
+
a
a
a
Gezegenin Geleceği: 12 Ağustos 2025
 

Gezegenin Geleceği: 12 Ağustos 2025

podcast servisi: iTunes / RSS

Balıkesir'in Manyas ilçesindeki Manyas Gölü'ne gelen bir balıkçı, su yüzeyindeki ölü balıkları görünce durumu Kızıksa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Aytaç Gökkermeyan'a bildirdi. Daha sonra İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ile Manyas İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, sudan ve ölü balıklardan numune aldı. Kızıksa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Gökkermeyan, yaptığı açıklamada, Balık ölümlerinin nedeninin tahliller sonucu anlaşılacağını anlattı ve "Göldeki balık popülasyonu neredeyse bir günde yok oldu. Gölün yüzeyinde de çok sayıda ölü balık var. Rüzgarla birlikte bunlar kıyıya vuruyor" dedi. Ve böylece balık ölümlerine dair 16 yıldır yaptığımız sayısız haberden birinin sonuna daha geldik. Birgün de size numune sonuçları geldi nedeni şuymuş bir daha olmaması için de şu önemler alındı diye bir haber iletmek istiyorum ama 16 yıllık tecrübeye göre bu asla olmayacak, balıklar topluca ölmeye devam edecek, biz de size haberini ileteceğiz. 

BingölKarlıova’ya bağlı Kaynarpınar köyü halkı, yerleşim alanına yapılan jeotermal su arama çalışmasına karşı eylem gerçekleştirdi. Peri Vadisi Çevre Koruma Platformu öncülüğünde çalışmanın devam ettiği yerde yapılan açıklamaya, siyasi partiler, Mezopotamya Ekoloji Hareketi üyeleri, Van Ekoloji Derneği, TMMOB, Bingöl Karlıova Yedisu Derneği katıldı. Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, gerekli incelemeleri yaptıklarını dile getiren TMMOB Bingöl İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Canfidan Yoldaş, “Hiçbir resmi proje ve izinde termal sudan elektrik enerjisi elde edileceğine dair veri yok. Elektrik enerjisi üretimini elde etmeye uygun termal suyu bulmaları durumunda yeniden projelendirme işlemlerine girişebilirler” dedi. Bölgedeki sondaj çalışmasına dikkat çeken Peri Vadisi Çevre Koruma Platformu Temsilcisi Hıdır Tekin ise, “Ancak asıl amacın jeotermal enerjisi ile elektrik üretimi olduğunu biliyoruz” dedi. 

Havaların ısınmasıyla birlikte artan orman yangınları dün de yurt genelinde devam etti. Çanakkale’nin Lapseki ilçesine bağlı Umurbey beldesinde Gökköy yakınlarında tarım arazisinde  yangın çıktı. Alevler, rüzgarın etkisiyle ormana sıçradı. Bölgeye Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı hava unsurları ile çok sayıda arazöz ve ekip sevk edildi. Ekipler yangına karadan ve havadan müdahale etti. Denizli’nin Honaz ilçesinde ise Karaçay Mahallesi’nde bulunan ormanlık alanda saat 13.45’te yangın çıktı. Denizli Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı 3 helikopter, 10 arazöz, iş makinesi, 4 ilk müdahale aracı ve 78 personel sevk edilen bölgede ekiplerin yangını kontrol altına alma çalışmaları sürdü. Sinop’un Durağan ilçesinde çıkan ve 22 hektar ormanlık alanda etkili olan yangın, kontrol altına alındı. Bölgedeki zorlu arazi şartları nedeniyle karadan doğrudan müdahale edilemeyen yangının söndürme çalışmalarına havadan 4 adet helikopter destek verdi. 100 haneli Köklen köyü tedbiren tahliye edildi. Sinop Valisi Mustafa Özarslan, yaptığı açıklamada, “Yangınla mücadele eden ekiplerimizin özverili ve kararlı çalışmaları sayesinde yangının enerjisi ve direnci büyük ölçüde kırılmıştır. Kontrol altına alınan yangın sahasında soğutma faaliyetlerimiz devam ediyor” dedi. Mersin’in Anamur ilçesinde çıkan orman yangını da kontrol altına alındı. Bölgede zarar tespit işlemlerinin, soğutma çalışmaları tamamlandıktan sonra başlatılacağı belirtildi. Şiddetli rüzgarın etkisiyle kısa sürede büyüyen yangın, tarım arazileri ve otluk alanlardan geçerek yerleşim yerine yaklaştı. 

Evrensel’den Yusuf Yavuz’un haberine göre, Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Tekirova Mahallesinde sezon ortasında lağım skandalı yaşanıyor. Yerel halkın göl olarak andığı, 7027 ile 7028 sokak arasındaki sulak alan, otellerin atık sularını arıtmaya taşıyan kanalizasyon hattının zarar görmesi nedeniyle lağım çukuruna döndü. Önceki gece ağır koku yüzünden uyuyamadıklarını dile getiren Tekirova halkından Sami Adaletli, yaşanan skandalın göz göre göre geldiğini savunarak bu konuda yerel halkın uyarılarını dikkate almayan yetkilileri eleştirdi. Kanalizasyon hattında meydana gelen tıkanmanın, arazide iş makineleri ile yapılan düzenleme çalışmasından kaynaklandığı öne sürüldü. Bölgedeki halk plajının atık sularının da dereye karıştığını öne süren Adaletli, balıkçı barınağı gerekçesiyle kıyıda DSİ'ye ait iş makineleri ile yapılan tahribatın da Caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının yuvalama ve yaşam alanlarına zarar verdiğini söyledi. Dere yatağının iki ay kadar önce balıkçı barınağı yapıldığına işaret eden Adaletli, bunun için hiç bir proje ve resmi yazı olmamasına rağmen yanlışta ısrar edilerek Kemer'deki balıkçı teknelerinin dere yatağına taşındığını dile getirdi.  Son olarak dere yatağına bitişik arazinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bir otel için tahsis edildiğini belirten Sami Adaletli, yaşanan lağım sorununun ise yamaç paraşütü pisti olarak kullanılan bitişik arazideki düzenleme olduğunu belirtti. Adaletli, "Bu çalışmalar sırasında otellerin kanalizasyon hattında hasar meydana gelmiş. Kırılan kanalizasyon hattının içine kum dolarak tıkanmış ve atık sular olduğu gibi bu dere yatağına akıyor. İki otelin tüm atıkları, insan dışkısına kadar buraya boşalıyor. Bir an önce çözüm üretilmesi gerekiyor" dedi.