İstanbul'da bir arp festivali!

Açık Dergi
-
Aa
+
a
a
a

Açık Dergi'de, bu yıl ikincisi düzenlenen Ceren Necipoğlu İstanbul Uluslararası Arp Festivali'ni festival organizatörü İmre Tüylü ile konuşuyoruz.

""
İstanbul Uluslararası Arp Festivali
 

İstanbul Uluslararası Arp Festivali

podcast servisi: iTunes / RSS

İlksen Mavituna: Apaçık Radyo'dasınız ve Açık Dergi programını dinliyorsunuz. 15 Ocak 2025 tarihli yayınımızda bu yıl ikincisi düzenlenen Ceren Necipoğlu İstanbul Uluslararası Arp Festivali'ni konuşacağız. Sanatçının anısına, ablası Ayşe İmre Tüylü tarafından düzenlenen etkinliği bizzat İmre Hanım anlatacak bizlere. 

Oldukça koşturmalı olan festivalin ilk günlerinde bize zaman ayırdı kendisi. İmre Hanım hoş geldiniz yayınımıza.

İmre Tüylü: Hoş buldum, teşekkür ediyorum.

İ. M: Sağolunuz hakikaten. 

Evet, dünyaca ünlü Arp sanatçısı ve pedagog Ceren Necipoğlu çok erken bir zamanda aramızdan ayrılmıştı, 2009 yılında. Onun anısına kıymetli bir etkinlik düzenleniyor bu yıl ikinci kez: 14-19 Ocak tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi merkezde olmak üzere dünya çapında bir festival organize ettiniz. Bunun ayrıntılarını konuşmak isteriz sizinle.

Dün akşam Birleşik Krallık Başkonsolosluğu’nda bir özel etkinlikle başladı festival ve şimdi sıra Atatürk Kültür Merkezi'ndeki etkinliklerde -konserler tabii ki başta olmak üzere- ustalık sınıfları, atölye çalışmaları ve söyleşiler de organize edilmiş. 

Tüm bunların ayrıntısını konuşmak istiyoruz sizinle. Ama Ceren Hanım'ı anmak isteriz öncelikle. Söylediğim gibi dünyaca ünlü Arp sanatçısı ve pedagog Ceren Necipoğlu. Bu festivalde onun paylaşarak öğrenme misyonunu yaygınlaştırmayı, festivale katılan tüm gençlerin yeni ufuklar keşfetmesine yardımcı olmayı ve Türkiye'de Arp sanatının gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. 
Bir de sizden duyalım, festivalin kurucusu olarak temel misyonlarını ve sac ayaklarını rica etsem?

İ. T: Tabii ki, seve seve. Ceren'in kısacık ömrünün yetmediği ama çok yapmak istediği çok şey vardı. Ben bunların bir kısmını biliyorum, öğrencileri, arkadaşları… Biz bir araya geldik ve “ne yapabiliriz Ceren için?” diye düşünüp Ceren'in kişiliğine, onun o sıcak pozitif enerjisine, gülümsemesine lâyık olacak bir etkinlik düşünelim dedik. 

İçine yarışmaları koyduk çünkü Ceren çok önem verirdi. Kendi öğrencilerini de hep Avrupa'da, Amerika'da, nerede böyle önemli yarışmalar varsa, götürürdü. İçine ustalık sınıfları koyalım dedik: Diğer adıyla masterclasslar çünkü bir sanatçı için o işin ustasıyla beraber ders yapmak, ondan bir şeyler öğrenmek, ona çalmak ve onu izlemek çok kıymetli. 

Arp çok zor bir enstrüman. 7 tane pedalı, 47 tane teli var. Bu arpta meydana gelen küçük bozulmalar, aksaklıklar olabiliyor, bunlarla nasıl kolay başa çıkarız konulu bir atölye bütün arpistler için çok önemli, bunu koyduk. 

Ama dedik ki sırf Arp'la da sınırlandırmayalım çünkü Ceren oda müziğini de çok severdi ve çok mesai harcamıştı. Biz geçen sefer de, bu sefer de, içine oda müziği yarışmaları da koyduk. Bunları da yapıyoruz. 

Amacımız ne bütün bunları yaparken? Hep paylaşmak aslında. Öğrendiğimizi, gördüğümüzü, deneyimlediğimizi paylaşmak. Paylaşarak öğrenmek. Neyi paylaşıyoruz? Bir kere bu uluslararası bir festivaldi. Bunun altını çizeyim çünkü bundan inanın çok gurur duyuyorum. 30 tane ülkeden 75 tane sanatçı geldi Türkiye'ye, İstanbul'a. Bu kişilerin birbirlerini görmesi, birbirlerini izlemesi çok kıymetli. Bunların öğretmenleri de geldi, ebeveynleri de geldi. Paylaşımlar böylece artıyor. Pek çok okuldan pek çok kıymetli Arp hocası talebelerini gönderdi yarışma için. Ayrıca, adını koyarken de dedik ki yani nasıl bir isim verelim ki hepsini kapsasın? Festival isminde hemfikir kaldık. Çünkü festival aynı zamanda Ceren'in o cıvıl cıvıllığını da yansıtan böyle pozitif, neşe dolu, çok kapsamlı programlar dolu bir etkinlik. 

İçinde tabii ki konserler de var; çok önemli parçalarından biri. Dolayısıyla amacımız sizin de biraz önce hani çok güzel bir şekilde ifade ettiğiniz gibi, aslında odak noktamızda hep gençlerin olacağı, bir taraftan gençlerin önlerine ıslık olurken, onları uluslararası insanlarla ve dünyaca ünlü sanatçılarla bir araya getirirken, diğer taraftan da onlar bizim şehrimizi, muhteşem Atatürk Kültür Merkezi'mizi deneyimliyorlar, İstanbul'u deneyimliyorlar. Böylece aslında biz şehrimizi, ülkemizi de çok güzel bir şekilde tanıtmış oluyoruz.

İ. M: Evet, bir hafta boyunca Atatürk Kültür Merkezi'nde çok niş, çok kıymetli bir topluluk bir araya gelmiş oluyor. İstanbul için de çok önemli bir organizasyon dediğiniz gibi, uluslararası bir Arp Festivali'nin İstanbul'da yer almasından bahsediyoruz. 
Ceren Necipoğlu'nun anısına diyor olsak da, bu daha geniş perspektiften de vurgulamanız çok çok önemli hakikaten. İstanbul'a yaraşır bir etkinlik olduğunu belirtmek lazım. Otuz farklı ülkeden yetmiş beş sanatçı ve genç müzisyen ev sahipliği yapıyor olduğunuzdan hareketle devam edelim isterseniz. 

Masterclass'lara, ustalık sınıflarına bakalım. Arp sanatçıları ve aynı zamanda yarışmaların jüri üyeleri arasında çok kıymetli isimler var. Masterclass'larda bunlar icracılarla bir araya gelecekler. İsimlerini zikretmenizi, mümkünse yapılacak Masterclass'lardan bahsetmenizi rica edeceğim.

İ. T: Tabii ki, tabii ki. Seve seve. Biz geçen sefer de masterclass koymuştuk. Sadece iki taneydi. Çok talep gördü. Jürimiz de bu sefer, onlar da bizimle aynı heyecanı duyarak, hepsi dediler ki: Ne yapabilirsek yapalım. Dolayısıyla, bu sefer beş tane masterclass koyduk. Beş ayrı jürimiz ve kıymetli sanatçılarımızdan. 

Artı, altı tane de atölye koyduk. Yani, bu atölyeler de masterclass'a benziyor. Yine bambaşka deneyimler yaşıyorlar. Bizim bugünkü yarışmalarımız başladı. Şu anda devam ediyor. Bir taraftan öğlen bir konferansımız vardı. Yarın, öbür gün, her gün devam edecek. Bugün en küçük yaş Young Hope solo arp yarışmalarımız var, yarın daha büyük yaş grubu Young Artist dediğimiz yaş grubu var, Cuma günü her ikisinin de ikinci aşaması var, bu ilk aşamaları başarıyla geçenler ikinci aşamaya da yarışacaklar.

Cumartesi Pazar da oda müziği yarışmaları var. Bizim kıymetli sanatçılarımızdan jüri başkanımız solo arp jüri başkanımız Sioned Williams  masterclass verecek, ustalık sınıfı verecek. Yine Solo Arp jürisinden Imogen Barford, ustalık sınıfı verecek. Mara Galassi, ustalık sınıfı verecek. Oda Müziği jürimizden jüri başkanımız Florence Sitruk, Masterclass verecek. Ve Anastasia Razvalyaeva, Masterclass verecek. Onun dışında Anne-Sophie Bertrand, Şirin Pancaroğlu, Mara Galassi, Imogen Barford yine bize atölyeler yapacaklar. Bu sefer masterclasslar sadece arpa yönelik değil. Geçen sefer öyleydi. Bu sefer oda müziği masterclassımız da var. Sevgili Anastasia oda müziği üzerine bir masterclass verecek. Onun dışında, dediğim, gibi arp bakım atölyemiz var, elektroakustik arp bakım atölyesi var. Her gün, her saatimiz dolu açıkçası pazar akşamına kadar.

İ. M: Evet, Arp sanatının hakikaten neye delalet ettiğini göreceğiz. İnsan ilk arp sözcüğünü duyduğunda daha böyle antik çağrışımlar yapıyor. En güncel yorumlarıyla, en güncel açılımlarıyla aslında arp sanatının festivale taşındığı yorumunu yapsak yerinde olur herhalde.

İ. T: Kesinlikle. Özellikle elektroakustik arp. Zaten 17 Ocak gençlik günümüz. O gün bizim ilk festivalin kazananları, şampiyonları gelip akşam bize konser verecekler. Gündüz de elektroakustik arp atölyemiz var. Sevgili Alara Tütüncü verecek bu atölyeyi. Yani, gençler hep bizim aramızda. O günümüz de gençler günümüz ve sizin de söylediğiniz gibi artık her türlü farklı açılımı yapıp gelişmeyi sağlayıp bambaşka noktalara da getirebiliyoruz. Ben kendim de çok merak ediyorum o günkü atölyeyi.

İ. M: Evet, 17 Ocak günü demiştiniz değil mi gençlik dönemine? Akşam da 19.00'da bir dinleti olacak Atatürk Merkezi'nde. Onu da belirtelim. 

Dün de bir dinleti vardı bu arada, bir usta ismi ağırladınız. İsterseniz şu ana kadar konuşmadığımız etkinlikleri, kamuya açık etkinlikleri de değerlendirelim mi birlikte?

İ. T: Tabii, seve seve. Dün akşamki Birleşik Krallık Başkonsolosluğu'nda konsolosluk özel davetlilerine verilen bir konserdi. Bizim jüri başkanımız sevgili Sioned Williams bize harika bir müzik şöleni sundu. 

Bu akşam iki çok kıymetli jürimiz; Biri Ceren'in sevgili öğrencisi Ece Yavaş ve diğeri de oda müziği jüri başkanımız Florence Sitruk bizlerle olacaklar. Etkinlik saat 19'da Atatürk Kültür Merkezi çok amaçlı salonda. Ücretsiz, halka açık. 

Bu akşamki konserin çok farklı bir özelliği var. Sevgili Ece, Ceren'in Rio'daki son konser repertuvarını seslendirecek. Evet, onun adı bir kitap gibi. Çünkü Ceren o kadar çok düşünmüştü parçaların sırasını, yaşamları arasında yüzyıllar geçmiş sanatçıların eserlerini peşpeşe çaldı. Gerçekten bir kitap gibi, onu ilmek ilmek dokunmuştu. Sevgili Florence de bir Hint prensesinin, yine bugün aramızda olmayan çok genç yaşında kaybettiğimiz bir Hintli sanatçının, eserlerini seslendirecek bize. İki büyük ustaya vefa konseri bu. 

Yarın akşam biz jürimiz ve yarışmacılarımızı ve tüm destekçilerimizi, misafirlerimizi Yerebatan Sarnıcı'na götürüyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye'miz festivalle bedava açtı Yerebatan'ın kapılarını. Akşam bizim programlar bittikten sonra yarın akşam bir konserimiz yok ama Yerebatan'ı ziyaret edeceğiz. Çünkü ben istiyorum ki bu kadar yoğun yurt dışından gelen insanlar İstanbul'umuzun da güzide mekanlarını görebilsin, deneyimlesinler. 

Cuma akşamı biraz önce bahsettiğim gibi gençlik konserimiz var. Geçen festivalin solo harp ve oda müziği bilincileri gelecekler. 18 Ocak Ceren'in doğum günü ve o akşam Ceren'in sevgili dostu Şirin Pancaroğlu bizlere muhteşem bir dinleti sunacak. Şirin'i yine bizim solo harp jürimiz Fransız sevgilen Sophie Bertrand takip edecek. O da bize yine çok özel bir seçki sunacak. 
Pazar bizim final akşamımız. O akşam her kategorinin birincileri ödüllerini alacaklar. Birer parça seslendirecekler ödül alan gençlerimiz. Ve ardında sevgili Arp Anatolia grubu bizlerle olacak. Çağatay Akyol, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Başarpisti ve bizim solo arpjörümüz. Onunla birlikte grup arkadaşları Cemal Öz Kızıltaş ve Ferhat Erdem bizlere adeta görsel ve eşitsel bir şölen sunacaklar. Anadolu topraklarının müziğini arp, nefesli sazlar ve otantik perküsyon eşliğinde ve bir arkada görsel bir efektle beraber bize kapanışına layık muhteşem bir program hazırladılar.

İ. M: Harika. Bu son andığımız konser, 19 Ocak Pazar akşama gerçekleşecek konser hariç, andığımız konserlerin hepsinin ücretsiz olduğunu da belirtmek iyi olur galiba.

İ. T: Evet, evet. Doğru. Onu söylemedim. 15'indeki, 17'sindeki konserler Atatürk Kültür Merkezi Çok Amaçlı Salonda saat 19'da ve ücretsiz. 18 Ocak Cumartesi akşamki konser saat 20'de Pera Müzesi'nde Ceren'in doğum günü özel konseri. 19 Ocak Pazar akşamki kapanış şölenimizde Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda saat 20'de. 

Ceren Necipoğlu

Aynı zamanda Atatürk Kültür Merkezi web sitesinden de veya bizim web sitemizden de gerekli bağlantılar var. ARP Anatolia veya 2. Ceren Necipoğlu ARP Festivali yazdığınızda kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz bu linke. Epey bir bilet satıldı. Tahmin ediyorum o akşam da salonlarımız her akşamki gibi dolup taşacak. Dün akşam da müthiş bir kalabalık vardı. 80 kişilik salonu biz 120 kişilere çıkardık. Her taraftan sandalye desteğiyle. Çok güzel oluyor. İlkinde de böyleydi. Çok şükür. 

Biz herkesi kucaklıyoruz. Çünkü Ceren hep öyle isterdi. Gençler, tüm gençler lütfen gelin. Burada bizimle birlikte bu heyecanı, bu müzik haftasını yaşayın istiyoruz hepimiz.

İ. M: Evet, umarız biz de bu söyleşiyle katkıda bulunabiliriz. Bu güzel buluşmanın daha da şenlik halinde, festival ruhuyla geçmesine ufak da olsa bir katkı olur bu söyleşi.