Japonya, Fukuşima nükleer santralinin arıtılmış ve seyreltilmiş radyoaktif atık suyunu Pasifik Okyanusu'na bırakmaya başlayacak
Japonya, Fukuşima nükleer santralinin arıtılmış ve seyreltilmiş radyoaktif atık suyunu Perşembe gününden itibaren Pasifik Okyanusu'na bırakmaya başlayacak. Başbakan Fumio Kişida, Bakanlar Kurulu toplantısında, işletmeci şirkete hava ve deniz koşullarının elvermesi halinde Perşembe günü boşaltma işlemine hazır olması talimatını verdi. Arıtılmış suyun okyanusa bırakılması, deniz ürünlerine zarar vereceği gerekçesiyle Japon balıkçılık endüstrisinin güçlü muhalefetiyle karşılaşıyor. Sadece Japonya değil, Güney Kore ve Çin'deki çevre örgütleri de buna karşı. Japon hükümeti, balıkçılık sektörünün operasyonel faaliyetlerini desteklemek için 500 milyon doları aşkın fon ayırmıştı. Hükümet ve santralin işletmecisi ise, Fukuşima'nın artık devreden çıkarılması ve olası sızıntıları önlemek için suyun boşaltılmasının gerekli olduğunu savunuyor. Uzmanlara göre suyun kıyılara salımı, Fukuşima'nın devreden çıkarılması için on yıllar sürecek olan bir sürecin ilk adımı. Atomu parçalayan insan kibrinin sonuçlarını bütün canlılar çekiyor.
Çanakkale’de yangın aralıksız sürüyor
Duvar’dan Seçkin Sağlam’ın haberine göre, Çanakkale Merkez’e bağlı Damyeri mevkiindeki ormanlık alanda çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede yayıldı. Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, yangına müdahalenin aralıksız sürdüğü belirtilerek, "Orman Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Savunma Bakanlığı, belediyeler ve özel idarelerden toplam 2 bin 240 personel, 8 uçak, 26 helikopter, 240 arazöz, 71 su tankeri, 328 araç ve iş makinesi sevk edildi. Bölgedeki 10 köyde 337 hane ve bin 104 kişi tedbir amaçlı tahliye edildi. Kızılay tarafından bölgedeki vatandaşlarımıza ve personele yemek ve içecek ikramı yapılmakta. Gelişmeleri takip ediyoruz," denildi. Altta yatan en önemli neden olan iklim değişikliğiyle mücadele edilmedikçe bu yangınlar her yerde çıkacak ve devam edecek.
%65 azaltma hedefi büyük olasılıkla tutmayacak
Almanya hükümetinin iklim danışmanları ve Federal Çevre Ajansı (UBA) tarafından hazırlanan yeni bir rapor, ülkenin sera gazı emisyonlarını 2030’e kadar %65 azaltma hedefini büyük olasılıkla tutturamayacağını, bunun da 2045 net sıfır emisyon hedefini zedelediğini ortaya koydu. Avrupa’nın en büyük ekonomisi, karbon emisyonlarını 2030’a kadar 1990’a kıyasla %65 oranında azaltmayı hedefliyor. Ülkenin karbondioksit seviyeleri geçen yıl halihazırda 1990 seviyesinin %40 altındaydı ancak yeni rapor bunun yeterli olmadığını söyledi. Alman hükümeti, çeşitli sektörler için 130 önlem talimatı verdi. Konseyin hazırladığı raporda ise, enerji ve sanayi sektörü için planlanan karbondioksit azaltımlarının, emisyonları önemli ölçüde düşürebileceği ancak özellikle bina ve ulaştırma sektörlerinin bu önlemleri uygulamada başarısız olduğu ortaya kondu. Rapor, petrol ve gaz ile çalışan ısıtma sistemlerini aşamalı olarak kaldırmayı amaçlayan yasa tasarısının tam olarak uygulanmasının inşaat sektörü kaynaklı emisyonların azaltımına katkıda bulunacağını gösterdi. Konsey, ulaştırma bakanlığının emisyonların azaltılmasına yönelik planlanan önlemlerin etkinliğine ilişkin varsayımlarının ise ‘iyimser’ olduğunu belirtti.
Dicle’ye yeni baraj
Türkiye’de 930 baraj bulunuyor. 2 bin 800 kilometrelik uzunluğu ile Ortadoğu’nun en uzun nehri olarak kabul edilen Dicle Nehri de büyük barajların inşa edildiği nehirlerden. Devegeçidi, Ilısu, Batman, Dicle, Kralkızı ve Garzan buradaki büyük barajlardan. Son olarak nehir üzerinde bir barajın daha yapımına başlanacağı duyuruldu. Cizre ilçesinde bulunan Kasrik bölgesinde kurulacak Cizre Barajı isimli barajın, Hasankeyf’i sular altında bırakan Ilısu Barajı’na yakın bir kapasitede olacağı belirtiliyor. 24 Mayıs 2013’te ihalesi yapılan proje çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle askıya alınmıştı. Proje için 29 Nisan 2019’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alınan kararda ise, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Cizre Barajı ve HES (Enerji, İçme Suyu, Sulama) Malzeme Ocakları Kırma Eleme Yıkama Tesisi ve Beton Santrali projesi ile ilgili olarak hazırlanan ve son şekli verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca yeterli bulunmuş olup, nihai kabul edildi,” ifadeleri yer aldı. Yıllardır tartışma konusu olan barajın projesi 16 Ağustos’ta kabul edildi. Barajın yapımına ne zaman başlanacağı bilinmiyor ancak sosyal medya hesabından açıklama yapan AKP Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, ihale sürecinin başladığını kaydetti. Tatar, 40 metre yüksekliğinde ve 381 milyon metreküp su depolama hacminde inşa edilecek olan barajın, üç yıl içinde tamamlanacağını ifade etti. Barajın kapasitesi, Hasankeyf yerleşkesini sular altında bırakan Batman’daki Ilısu Barajı’na yakın bir büyüklükte. Baraj projesinin, bölgedeki ekolojiyi tahrip edeceği ve birçok canlı türünü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bırakacağı belirtiliyor. Barajla birlikte birçok yol, bağ bahçe ve yerleşim yerinin sular altında kalacağından kaygı duyuluyor. Ancak, bir başka tehlike ise projenin hayata geçmesi ile Dicle Nehri’nin ulaştığı Irak ve Irak’a bağlı Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin su krizi yaşaması. Kuraklıkla beraber su sorunu yaşayan bu bölgelerin, barajla beraber su tedariki sorunu yaşaması kaçınılmaz.
