BM’nin yeni raporuna göre, 2024’te dünya genelinde açlıkla mücadele eden insan sayısı, savaşların ve iklim şoklarının Afrika ve Batı Asya’nın büyük bölümünde yetersiz beslenmeyi derinleştirmesine rağmen, üçüncü yıl üst üste düşüş yaşadı. BM’ye bağlı beş kuruluşun ortaklaşa hazırladığı Dünya Gıda Güvencesi ve Beslenme Durumu raporuna göre, 2024’te dünya nüfusunun %8,2’sine denk gelen yaklaşık 673 milyon kişi açlıkla karşı karşıya kaldı. Bu oran 2023’te ise %8,5’ti. Raporda, kronik, uzun vadeli sorunlara odaklanıldığı ve Gazze dahil olmak üzere belirli olaylar ve savaşların neden olduğu ani krizlerin etkilerinin tam olarak rapora yansıtılmadığı belirtildi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise, “Savaşlar Gazze’den Sudan’a ve ötesine kadar açlığı körüklemeye devam ediyor. Açlık, gelecekteki istikrarsızlığı daha da besliyor ve barışı baltalıyor” diye konuştu.
BM’nin İklim Değişikliği şefi Stiell, Avustralya ve Türkiye’yi, gelecek yılki COP31 zirvesine kimin ev sahipliği yapacağı konusunda uzun süredir devam eden çekişmeyi çözmeye çağırdı ve gecikmenin yararsız ve gereksiz olduğunu söyledi. Avustralya ve Türkiye, 2022’de, 31. Taraflar Konferansı’na (COP31) ev sahipliği yapmak için teklifte bulunmuş, ancak her iki ülke de o tarihten bu yana birbirlerine taviz vermeyi reddetmişti. Sidney’de düzenlenen Akıllı Enerji Konseyi etkinliğinde konuşan Stiell, “Kararın çok hızlı bir şekilde alınması gerekiyor” derken şöyle devam etti: “Bu kararı alabilmek için iki tarafın kendi aralarında ve grup içinde bir araya gelmesi gerekiyor. Buradaki gecikme sürece yardımcı olmuyor.” Avustralya, enerji dönüşümdeki başarısını sergilemek amacıyla zirveye Pasifik’teki küçük ada devletleriyle beraber ev sahipliği yapmayı hedefliyor. Bölgesel gruptaki ülkelerin çoğunluğunun desteğini alan Avustralya, geçtiğimiz yıl Kasım ayında Azerbaycan’da düzenlenen COP29’da ev sahipliği yarışını kazanmayı umuyordu. Ancak Türkiye, yarıştan çekilme çağrılarını reddederken geçen ay Bonn’da yapılan ara müzakerelerde bu konudaki çabalarını artırdı. Türkiye, Akdeniz’deki konumu sayesinde zirveye yapılacak uçuşların daha az emisyona neden olacağını savunuyor ve Avustralya’ya kıyasla daha küçük bir petrol, kömür ve gaz endüstrisine sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Türkiye’nin farklı kentlerinde ortaya çıkan orman yangınları ile binlerce hektarlık orman alanı da yok oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Kabine Toplantısı sonrasında yangınlara ilişkin yaptığı açıklamada iklim değişikliğine vurgu yaptı. “İklim değişikliğinin bir sonucu olarak orman yangınlarındaki artış küresel bir sorun haline geldi” diyen Erdoğan, son 10 yılda küresel olarak yanan alanların arttığını belirtti: “Öyle ki 2002-2012 arasında dünyada yanan orman alanı 44 milyon hektar iken, 2013-2023 arasında bu rakam 94 milyon hektara çıkmıştır.”
Dünyada son 9 yılın, 1880’den bu yana en sıcak 9 yıl olduğunu, geçen yılın ise son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Erdoğan, “BM’ye göre orman yangınlarında 2030 yılına kadar %14, 2050 yılına kadar ise %50 artış beklenmekte. Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi’ne göre, yıl başından bu yana kıtada toplam 238 bin hektarlık alan yanmıştır. Geçen yıl aynı dönemde yanan orman alanı 133 bin 320 hektar. Yani geçen yıla göre Avrupa’da yanan alan, miktar olarak söylüyorum, yaklaşık 2 kat artmıştır. Ülkemizde en yüksek sıcaklık değerleri kaydedildi. Devlet olarak planlarımızı bu veriler temelinde yapıyoruz” dedi. Sıcaklıkların artmasında ve iklim değişikliğinin arkasında ise kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtların yakılması var. Erdoğan her ne kadar geleceğe dair planların sunduğu veriler üzerinden yapıldığını söylese de rakamlar aksini söylüyor. Türkiye’de elektrik üretiminde kömür hâlâ birinci sırada. 2024 verilerine göre, kömürlü termik santralların elektrik üretimine katkısı %35,1. Türkiye’de üretilen elektriğin %22’si ise ithal kömürle çalışan termik santrallarda üretildi. Türkiye’nin şu an için fosil yakıtlardan bir çıkış planı bulunmuyor. Geçtiğimiz haftalarda TBMM’de yasalaşan İklim Kanunu’nda buna dair bir plan yer almadı. Türkiye’nin seragazı emisyonlarını hangi seviyeye kadar ve hangi hızla azaltacağı net bir şekilde ortaya konmuyor. Türkiye’nin COP27’de sunduğu en güncel emisyon azaltım planı da artıştan azaltım yöntemini tercih ediyor. Yani, emisyonlarını önce artırıp ardından belli bir miktarda azaltımı taahhüt ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, 25 Temmuz’da Şırnak Silopi’de 50,5 derece sıcaklıkla tüm zamanların Türkiye sıcaklık rekoru kırıldığı ve aynı gün ölçüm yapılan merkezlerin 132’sinde ise tüm zamanların en yüksek temmuz ayı sıcaklık değerlerinin kaydedildiği bilgisi verildi. Açıklamada, en son kırılan sıcaklık değerinin 15 Ağustos 2023 tarihinde 49,5 derece ile Eskişehir Sarıcakaya’da ölçüldüğü belirtildi. Öte yandan temmuzun son haftasında da yeni sıcaklık rekorlarının kırılacağı tahmin ediliyor.