Kızıl geyik avlanmasına yönelik ihale, Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nce iptal edildi.
Eskişehir’in yanı sıra Afyonkarahisar, Denizli ve Kütahya’da toplam 20 kızıl geyik avlanmasına yönelik ihale, Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Av. Gülçin Yapıcı’nın başvurusu üzerine Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nce iptal edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Afyonkarahisar Bölge Müdürlüğü, Eskişehir’de 15, Afyon’dan 2, Kütahya’dan 1 ve Denizli’de 2 olmak üzere toplam 20 kızıl geyiğin avlanması için geçen yıl Eylül ayında ihale düzenledi. Eskişehir Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Av. Gülçin Yapıcı, ihalenin hukuka aykırı olduğunu belirterek yürütmeyi durdurma işlemi için Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme kararında, “Bu haliyle Bern Sözleşmesi’nde korunan fauna türleri arasında sayılan kızıl geyiklerin avlanma gerekçeleri arasında gösterilen kızıl geyik popülasyonunun devamı için arttırılması ilişkin olarak somut ve bilimsel verilerin dosyaya sunulamadığı, dosyaya sunulan bilgi, belge ve raporların da bu mahiyette olmadığı ve dolayısıyla av turizminin kızıl geyik faunasının korunmasına olumlu etkileri olacağının somut şekilde ortaya konulmadığından, kızıl geyiklerin avlanmasına yönelik dava konusu ihale işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldı,” denildi.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli 6. Değerlendirme Raporu’nu sundu
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), dünya hükümetlerine dokuz yıl aradan sonra hazırlanan ve Paris Anlaşması'nın ardından gelen ilk kapsamlı 6. Değerlendirme Raporu’nu sundu. Üç çalışma grubu ve üç özel raporu birleştiren bu sentez raporu, eyleme geçilmesi durumunda umutsuzluğu ortadan kaldıracak gerçekçi bir tablo çiziyor. Greenpeace Kıdemli Politika Uzmanı Kaisa Kosonen şöyle dedi; “Tehditler büyük, ama değişim için fırsatlar da öyle. Bu, ayağa kalkma, etkimizi büyütme ve cesur olma anımız. Hükümetler, sadece biraz daha iyi olan için vaatlerde bulunmayı bırakıp gereken neyse onu yapmak için eyleme geçmeli. Yıllar ve on yıllar boyunca güneş ve rüzgar enerjisi gibi iklim çözümlerini sürekli olarak geliştiren cesur bilim insanları, iklim hareketinin ön saflarındaki topluluklar ve dünya çapındaki ilerici liderlere teşekkürler. Artık bu karmaşayı çözmek için gereken her şeye sahibiz. Şimdi iklim adaletini sağlama ve fosil yakıt devlerinin çıkarlarını saf dışı bırakma zamanı," dedi. Greenpeace Akdeniz İklim-Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy ise, “Yeni kömürlü termik santral projeleri ve mevcut santrallerin çalışmaya devam edebilmesi için genişletilen maden projelerinin getireceği ek yükü, gezegen ve bizler artık tolere edemeyiz. Rapor, mevcut çözümlerin olduğunu ve iklim etkilerinin şiddetinin arttığı bu kritik dönemde, iklim eylemine duyulan ihtiyacı bir kez daha vurguladı. IPCC, ayrıntılı bilimsel yönlendirme ile gerçekleri ortaya koydu ve tüm hükümetlere insanlar ve gezegen için doğru kararları almak için son bir şans tanıdı. Ancak zaman ve fırsatlar sınırsız değil. Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaklaşan İklim Zirvesi’nde (COP 28), fosil yakıtlara olan bağımlılığı sonlandırmak, yenilenebilir enerjilere öncelik tanımak ve sıfır karbon bir geleceğe adil geçişi sağlamak için bu rapor mutlaka dikkate alınmalı,” dedi.
“İklim krizi saatli bomba gibi çalışıyor”
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) son raporunun iklim değişikliğiyle mücadelede kaybedecek çok az zaman olduğunu ortaya koymasının ardından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, zengin ülkeleri emisyonları bir an önce azaltmaya çağırdı. Guterres, “İklim krizi saatli bomba gibi çalışıyor,” dedi. Guterres yaptığı açıklamada, “Son yüzyılın yarısındaki sıcaklık artış hızı, 2000 yılın en yüksek seviyesi. Karbondioksit konsantrasyonları da en az 2 milyon yıllık sürenin zirvesinde,” diye konuştu. Guterres, IPCC’nin sentez raporunu ‘insanlık için hayatta kalma rehberi’ olarak nitelendirdi ve gelişmiş ülkeleri 2050 yerine 2040’a kadar net sıfır emisyona ulaşmayı taahhüt etmeye çağırdı. Sentez raporda, üç değerlendirme raporu (Fiziksel Bilim Temeli - Etkiler, Uyum ve Kırılganlık - İklim Değişikliği Azaltım) ve önceki üç özel rapordan (1,5 Derece Küresel Isınma - İklim Değişikliği ve Arazi - Değişen İklimde Okyanus ve Kriyosfer) en son bulgular ele alındı. Sentez raporu, iklim değişikliğinin mevcut durumunu ve iklim değişikliğindeki trendleri, 2030 ile 2040 arasındaki kısa vadeli yanıtları ve uzun vadeli iklim ve kalkınma etkilerini de içeriyor.
İklim krizinin sonuçları Türkiye’yi de vurdu
İklim krizinin sonuçları Türkiye’yi de vurdu. 1940 yılından bu yana hazırlanan Meteoroloji raporlarına göre, son 8 yılda aşırı hava olayları rekor seviyede arttı. Şiddetli yağış, sel, fırtına, dolu, orman yangını, kar, çığ, yıldırım düşmesi, kuraklık, don, yüksek sıcaklık, heyelan, hortum, sis, şiddetli soğuk ve kum fırtınası gibi aşırı hava olayları, Türkiye'nin birçok bölgesinde hem can hem de mal kayıplarına yol açtı. Rapora göre, özellikle 2018'den sonra hava olayları giderek arttı ve yılda 750'nin üzerine çıktı. 2021 ve 2022 yıllarında ise 1000'in üzerinde meteorolojik afet yaşandı. Meteoroloji'nin sıcaklık, yağış ve kuraklıkla ilgili raporlarına göre de 2023'ün iki aylık döneminde yağışlar, mevsim normallerinin çok altında gerçekleşti. ‘Olağanüstü’, ‘çok şiddetli’ ve ‘şiddetli’ kuraklık verileri dikkati çekti. Şubat 2023'te ekstrem sıcaklıklar, en düşük sıcaklık eksi 31,3 derece ile Erzurum'da, en yüksek sıcaklık ise 28,7 derece ile Adana Kozan'da tespit edildi.