Ahmet İnsel’in gündeminde Brezilya’daki yeni hükümete karşı gerçekleştirilen protesto, İran’daki idam kararları ve Peru’daki toplumsal bunalım vardı.
Ahmet İnsel’in ilk gündemi Brezilya’ydı. Brezilya’da mevcut yönetime karşı olanlar bir protesto gerçekleştirmiş. Bu protesto kanlı eylemlere de sahne olmuş. Bu eylemler Brezilya’da yasama, yürütme ve yargıyı temsil eden binaların bulunduğu meydanın yakınlarında ve binaların içinde gerçekleşmiş. Pek çok kişinin yaralandığı eylemler, demokrasiye karşı işlenmiş bir suç olarak nitelendiriliyormuş. Bu bağlamda aşırı sağ görüşlü yaklaşık 1.500 militan gözaltına alınmış. Ama bu sayının artacağı düşünülüyormuş.
Bolsonaro’nun partisindeki çoğu kişi bu olayları lanetlemiş. Dolayısıyla hem sağ hem de sol kesimden bu olaylar karşında, en azından tutum açısından, ortaklaştığı söylenebilir. Ömer Madra, ek bir not olarak Brezilya’da olağanüstü hâl ilan edildiğini söyledi.
Diğer taraftan, orduyu açıkça darbe yapmaya çağıran Bolsonarocu kamplar hâlâ faalmiş. İnsel’in aktardığına göre, bunların bir kısmı evangelistlerin içinde yer aldığı kamplar. Bu insanların inancına göre, Tanrı o ya da bu şekilde bu darbenin gerçekleşmesini sağlayacakmış. İşin kötüsü, bu kampların tamamı açıkça, gizli saklı olmaksızın darbe istemi içindeymiş. Bu da işin ciddiyetini artıran bir diğer faktör.
İnsel, Trump ve kitlesinin seçim sonucu reddinin dünyadaki aşırı sağcılarda yankı bulduğunun ve pek çok ülkede sistematik bir biçimde pratik edilmeye başlandığının da altını çizdi. Bu, totaliter bir politik tandansın açık ifadesiymiş. Öte yandan, ordu da Bolsonarocuların darbe çağrısını müsamahayla karşılamış. Her ne kadar darbe çağrısına uymasalar da, bu çağrıyı destekleyenlerin hesap vermesini ve cezalandırılmasını da sağlamamışlar. Bolsonaroculuk ve Balsonaro’nun uygulamaya geçirdiği politikalarının tortuları bir süre daha Brezilya’da var olacağa benziyor.
Ufuk Turu’nda ikinci gündem İran’dı. İran’da iki genç insan daha idam edilmiş İdam gerekçesi olarak “Allah’a karşı savaş yürütmüş olmak” gösterilmiş. Sözde, devlet eliyle infaz edilen bu kişiler polislerin ölümüne yol açmışlar ve ölüme mahkum edilmelerinin nedeni en temelde buymuş. Diğer taraftan, İran’da üç kişinin daha idamı onanmış ve onanan bu karar yakın bir zamanda uygulanacak gibi gözüküyormuş. İnsel, İran’daki devrimci halk ayaklanmasına bağlı gösterilerin yavaşlamakla beraber devam ettiğini söyledi. Ömer Madra ise İran’ın bir tür dinî-askerî diktatörlük hâline geldiğini belirtti.
İnsel’in üçüncü gündemi Peru’yu ilgilendiriyordu. Peru’nun güneyinde çatışmalar yaşanmış. Castillo’nun geçtiğimiz günlerde gerçekleşen darbe teşebbüsü ardından görevden alınıp tutuklanmasının ve sonra serbest bırakılmasının ardından Castillo taraftarlarınca bir protesto gerçekleştirilmiş. Bir havaalanını işgal eden göstericilerin on yedisi askerî güçler tarafından öldürülmüş. İnsel, Peru’nun toplumsal bir bunalımın içerisinde bulunduğunu söyledi.
Ufuk Turu’nun dördüncü gündemi ise Fransa’yla ilgiliydi. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden Paris’e gelip toplanmış olan Kürtler ve onları destekleyen pek çok kişi bir yürüyüş yapmış. Bu yürüyüş, on yıl önce öldürülen üç Kürt bireyi anmak için gerçekleştirilmiş. Bu ölümlerin sorumlusunun ortaya çıkarılması talebi ise sıklıkla tekrarlanmış. Fransa’nın Türk hükümetini destekleyici tutumu ise eleştiri konusu olmuş.