Türkiye’nin 2030 iklim hedefi açıklandı

-
Aa
+
a
a
a

Türkiye’nin 2030 iklim hedefi Mısır’da devam eden 27. Taraflar Konferansı’nda açıklandı.

Fotoğraf: Change.org
Gezegenin Geleceği: 16 Kasım 2022
 

Gezegenin Geleceği: 16 Kasım 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

Türkiye’nin iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonunu azaltmak amacıyla belirlediği 2030 iklim hedefi Mısır’da devam eden 27. Taraflar Konferansı’nda açıklandı. Türkiye, 2030 yılı için açıkladığı artıştan yüzde 41 emisyon azaltım hedefi ile emisyonlarını bugüne göre yüzde 30’den fazla artırmayı öngörüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, COP27’de Bakanlar toplantısında yaptığı açıklamada Türkiye’nin güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı (NDC) hedefini duyurdu. Kurum’un açıklamasına göre Türkiye’nin 2030 yüzde 21 artıştan azaltım hedefi yüzde 41’e yükseldi. Kurum, “Yaklaşık 500 milyon ton emisyon azaltımı yapmış olacağız. 2038 yılı ise emisyonların tepeye ulaşacağı nokta olarak belirlendi." dedi. 31. Taraflar Konferansına ev sahipliği yapmayı arzu ettiklerini de aktaran Kurum, “1.5 derece hedefini erişilebilir kılmamız lazım. Paris’i Anlaşması’nı uygulamak bir tercih değil, bir zaruriyet. Yeşil dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleştirmeliyiz” diye konuştu. “Yüzde 41 artıştan azaltım” hedefini değerlendiren sivil toplum ve düşünce kuruluşları ile gençlik hareketleri, açıklanan hedefin “artıştan azaltım” olması nedeniyle sera gazı emisyonlarını azaltmak yerine artıracağına dikkat çekti. Yapılan açıklamaya göre bu hedef, Türkiye’nin enerji dönüşümünü geciktirecek ve 2021 yılında Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmanın maliyetini artıracak. Bakanlığın 2038’i emisyon tepe noktası kabul ederek bu tarihe kadar emisyonlarını artırmayı öngördüğünü vurgulayan kuruluşlar, azaltımın bugünden başlaması gerektiğini dolayısıyla tepe noktasının bugün olması gerektiğini belirtti. Bu hedefin 2030’a kadar yüzde 30’dan fazla artışa neden olacağı ifade ediliyor. İklim alanında faaliyet gösteren sivil toplum ve düşünce kuruluşları Mısır’daki müzakereler öncesinde Türkiye’nin güçlü bir 2030 iklim hedefi vermesi yönünde ortak bir çağrıda bulunmuş ve köklü değişikliklere gidilmeden, yüzde 35 mutlak azaltımla emisyonların mevcut seviyesinden 340 MtCO2e seviyesine inebileceğini ortaya koymuştu. İklim STK’larının “Türkiye’nin güvenli geleceği için güçlü iklim hedefi: 2030’a kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı” talep eden imza kampanyasını İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği tarafından Change.org üzerinden başlattı. Kampanyayı 17 kurum/grup destekliyor.

Hindistan, emisyon stratejisini COP27’de sundu

COP27 kapsamında, Hindistan Uzun Dönem Düşük Karbon Emisyon Stratejisi’ni Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi Sekreteryası’na (UNFCCC) sundu. COP27 Hindistan delegasyonunun liderliğini yapan Çevre, Orman ve İklim Değişikliği Bakanı Shri Bhupender Yadav’ın sunduğu stratejinin odak noktası enerji güvenliğini sağlayacak ulusal kaynakların rasyonel kullanımı. Fosil yakıtlardan geçişin adil, yumuşak, sürdürülebilir ve herkesi kapsayacak şekilde olması planlanıyor. Stratejinin parçalarından biri de geçtiğimiz yıl duyurulan Ulusal Hidrojen Misyonu. Ülkeyi yeşil hidrojen bağlantı noktası hâline getirmeyi amaçlayan plan dahilinde ne yazık ki nükleer santral kapasitesinin artırılması da bulunuyor.

Orman koruma konusunda işbirliği

Dünyanın en büyük üç yağmur ormanı ülkesi Brezilya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Endonezya, üçlü bir ittifak üzerine 10 yıl süren müzakerelerin ardından orman koruma konusunda işbirliği yapmak için resmî olarak bir ortaklık başlattı. Brezilya’nın yeni seçilen Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın, başkan seçilmesi hâlinde diğer iki yağmur ormanı ülkesi ile bir ortaklık kurup ormanların korunmasını amaçlayan finansman için zengin ülkeler üzerinde baskı yaratmak istediği ifade ediliyordu. Yoğun bitki örtüsü sayesinde karbon yutağı görevi gören yağmur ormanlarının hızla yok edilmesi, gezegeni ısıtan karbondioksiti salarak küresel iklim hedeflerini tehlikeye atıyor. Dünyanın tropik yağmur ormanlarının yüzde 52’sini temsil eden üç ülkenin temsilcileri, Endonezya’da başlayan G20 ışığında ortak bildiriyi imzaladılar.

Milas’taki mermer ocağı için iki farklı ÇED başlatıldı

Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, bir madencilik şirketi Milas Korucuk Mahallesi’nde mermer ocağı için iki farklı ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) sürecini başlattı. Şirket, 24.58 ve 24.86 hektarlık iki farklı alan için iki ayrı ÇED başvurusunda bulundu. Birbirine paralel iki alanın da tamamı “Orman Alanı, Önemli Doğa Alanı ve İçme ve Kullanma Suyu Uzun Mesafeli Koruma Alanından” oluşuyor. ÇED yönetmeliğine göre ise şirketler 25 hektara kadar olan alan için “ÇED gerekli değil” izni alabiliyor. Söz konusu yöntem şirketler tarafından süreci hızlandırmak için kullanılırken çevre örgütleri tarafından eleştiriliyor. ÇED raporunda ise orman sayılan alanlar için izinlerin alınacağı bilgisine yer verildi. Şirket yaklaşık 70 futbol sahasına eşdeğer alanda etkili olacak iki projede 300 bin metreküp arazi kazısından yüzde 10 verimlilikle, yılda 30 bin metreküp mermer üretmeyi planlıyor. Öte yandan yüzde 90 oranında yani yaklaşık 270 bin metreküp ise pasa oluşacak. Proje bölgeleri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre en yakın tarımsal faaliyet gösteren alana 300 metre, diğer tarım faaliyetleri alanına ise 1.5 kilometre mesafede bulunuyor.