Ufuk Turu'nda Ahmet İnsel'in gündemini Şili'deki anayasa değişikliği önerisi, Kolombiya'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Kazakistan'daki kısmi anayasa değişikliği oluşturdu.
Şili Anayasa Değişikliği Önerisi
Ufuk Turu’nda bu hafta Ahmet İnsel ilk olarak, yaklaşık on aydır üzerinde çalışılan Şili’deki Anayasa değişikliği üzerinde durdu. 155 (-1 istifa) kişinin seçildiği anayasa konvansiyonunun ortaya koyduğu taslağın 499 madde ile geçtiğimiz ay hazırlanmış olduğunu belirtti. İnsel, “bu haliyle sunulur mu, bilinmez” diyerek, metnin uyumlulaştırılması, iç tutarlılığının sağlanması, eski ve yeni geçiş revizesi gibi farklı başlıkların düzenlenmesi amacıyla komisyonlar oluşturulduğunu ve 4 Eylül 2022’de son halinin halk oylamasına sunulacağını belirtti.
İnsel, Latin Amerika’daki birçok yerlinin ve sol çevrenin sloganı haline gelen “Buen Vivir” (İyi Yaşam) söyleminin ve bu taslağın omurgasını oluşturan “Yeni Bir Birlikte Yaşama Biçimi” fikrinin dayanışmacı devlet düşüncesini gündeme getirdiğini ifade etti. Dezavantaj sağlayan eşitsizlik durumlarını gidermeye yönelik adımları içermesi, özellikle yerli halkı koruyucu maddelere yer vermesi ve bu yönüyle de Şili’de ilk olması açısından bu taslağın önem arz ettiği vurgusunu yapan İnsel, “bu taslak, Şili’yi; çokuluslu, kültürlerarası, ekolojik bir sosyal ve demokratik hukuk devleti olarak tanımlamaktadır” dedi.
İnsel, oldukça ilerici görünen bu anayasa taslağının kamuoyu yoklama sonuçlarında kabulden çok redde yakın olduğunu belirterek anayasa fonlarının devletleştirilmesi, milli marşın ve bayrağın değiştirilmesi gibi söylentilerin “hayır” oranının artış sebebi olabileceğini ifade etti. Bununla beraber sağ hareketlerin şiddetle bu anayasaya karşı olduğunun bilinmesi gerektiğinin üzerinde durdu. İnsel, sağ hareketlerin bu anayasa taslağının kabulü durumunda, olası distopik vurgularının yanı sıra Şili Cumhurbaşkanı Gabriel Boric’in popülarite kaybı, bunun nedenleri arasında kabul edilebilecek olan meclis ve senatoda çoğunluğa sahip olamayışı gibi bileşenlerin taslağı olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
İnsel, Pinera döneminde yerlilerin oldukça yoğun olarak yaşadığı Mapuç bölgesinde, yerlilerin hak arayışına karşı askeri yönetim uygulaması başlatıldığını ve o dönemde yerlilerin ayaklandığını, birçok yeri tuttuğunu, yol trafiğini engelleyecek biçimde eylemler gerçekleştirildiğini belirterek taleplerinin, 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başı hükümetin el koyduğu toprakların şartsız olarak kendilerine verilmesi olduğunu ifade etti. İnsel, Boric hükümeti tarafından eleştirilen Pinera döneminin askeri müdahale içeren uygulamalarının 16 Mayıs’ta, bu sefer Boric hükümetince yeniden başlatılmış olduğunu ifade etti. Bu durumu, radikal yerli gruplarla hükümetin uzlaşısızlığını daha da artıran bir unsur olarak belirtti.
Kolombiya Cumhurbaşkanlığı Seçimleri
Ahmet İnsel, Kolombiya cumhurbaşkanlığı seçimlerinde solun adayı olan Gustavo Petro’nun oyunu yüzde kırka çıkararak birinci geldiğini belirtti. Ek olarak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunun 29 Haziran’da yapılacağını söyledi. İnsel, ilginç sayılabilecek bir durum olarak, 77 yaşındaki milyoner iş insanı Rodolfo Hernandez de Santander’in oyların %28’ini aldığını ve böylelikle ikinci tura kaldığını, bu sırada sağ hareketin adayının ise üçüncü sırada yer aldığını belirtti.
Kazakistan Anayasa Değişikliği
Ahmet İnsel, üçüncü bir konu olarak Kazakistan’daki kısmi anayasa değişikliği üzerinde durdu. İnsel, bazı maddelerin değiştirilmesi için gerçekleştirilen anayasa referandumunun “Süper Başkanlık” anlayışına son vermeyi amaçladığı belirtti. Her şeyin merkezde toplanmasını engelleyen bir idari yapılanma, parlamentonun gücünü artıran bir değişiklik önerildiğini ifade etti. İnsel, %68 civarında katılımın olduğu bu referandumda, henüz sayımlar tamamlanmasa da %77 oranında “evet” çıkacağının söylendiğini belirtti. Ocak ayında gerçekleşen Kazakistan ayaklanmasının üzerine bugün Tokayev’in yaklaşımındaki değişimin Nazarbayev kliğini tasfiye etme amacı ile mi, bir hesaplaşma mı, yoksa demokratikleşme mi olduğu soruları ile dinleyicileri bırakırken, pazar günü Fransa’da gerçekleşecek milletvekili seçimlerinde seçmen katılımının %50’nin altında kalma olasılığı konusundaki endişelerini dile getirerek programı sonlandırdı.
(Program özetini hazırlayan gönüllümüz Burcu Baydar’a teşekkür ederiz.)