Misk ördeklerinin ses taklidi yetenekleri olduğu keşfedildi

-
Aa
+
a
a
a

Yeni bir araştırma, misk ördeklerinin ötücü kuşlar ve papağanlarla karşılaştırılabilir düzeyde ses taklidi yeteneklerinin olduğunu ortaya koydu.

Gezegenin Geleceği: 9 Eylül 2021
 

Gezegenin Geleceği: 9 Eylül 2021

podcast servisi: iTunes / RSS

Avustralya‘da yapılan araştırma, misk ördeklerinin ötücü kuşlar ve papağanlarla karşılaştırılabilir düzeyde ses taklidi yeteneklerinin olduğunu ortaya koydu. Philosophical Transactions of the Royal Society B isimli araştırma dergisinin son sayısında yayımlanan çalışma kapsamında incelenen hayvanlarından biri, başkent Canberra’nın güneybatısındaki Tidbinbilla Doğa Koruma Alanı‘nda yaşayan Ripper isimli ördek. Bilim insanları, Ripper’ın midilli homurdanması, kapı çarpması, insan öksürmesi ve muhtemelen eski bir bakıcısının favorisi sözünü olan ‘salağın önde gideni’ sözünü de taklit edebildiğini belirledi. Çalışmada ördeğin çıkardığı diğer seslere de yer verilirken, kayıtların 19 ve 26 Temmuz 1987’de, ördek yaklaşık dört yaşındayken yapıldığı belirtildi. Bilim insanları ayrıca, İngiltere’de yetiştirilen erkek bir misk ördeğinin de iki yaşındayken bakıcısının karakteristik öksürüğünü taklit ettiğini gözlemlediklerini bildirdi.

Köpek balıkları ve ‘Manta Ray’ vatozlarının popülasyonları yok olma tehdidi altında

Azalan türleri koruma amaçlı küresel bir konferansta açıklanan ve Uluslararası Doğayı Koruma Birliği’nce (IUCN) hazırlanan yeni bir kırmızı listeye göre dünyadaki köpek balıkları ve ‘Manta Ray’ vatozlarının popülasyonları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Listeye yeni giren komodo ejderi de özellikle yükselen deniz seviyeleri ve dünya üzerinde yaşadıkları tek yer olan Endonezya habitatındaki yükselen sıcaklık ve sular nedeniyle artık nesli tükenmekte olan canlılardan biri olarak belirlendi. Yoğun ağaç kesimi nedeniyle de abanoz ve gül ağaçları da bu yıl ilk kez listeye alınan tehlike altındaki ağaçlar kategorisinde yer aldı. IUCN’den yapılan açıklamaya göre, 2021’den itibaren dünyadaki köpek balıkları ve vatozların yaklaşık yüzde 37’sinin yok olmak üzere. Bu oran yedi yıl önce yüzde 33 düzeyindeydi. Listelenen türlerin tükenme riskindeki yükseliş eğilimi aşırı avlanma, habitat kaybı ve iklim değişikliği ile açıklanıyor. Okyanus köpek balığı popülasyonlarının 1970’den beri yüzde 71 azaldığı kaydedildi. IUCN direktörü Bruno Oberle, Marsilya’da gazetecilere verdiği demeçte, “Ton balığı popülasyonlarının ve diğer bazı türlerin yeniden canlandırılmasındaki ilerleme, devletler ve diğer aktörler doğru önlemleri alırlarsa, iyileşmenin mümkün olduğunun bir göstergesi” dedi. Bu kapsamda, getirilen balıkçılık kotalarının birçok orkinos türünde popülasyonun “iyileşme yoluna” girmesine neden olduğu belirtildi. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, gezegenin ekosistemlerinin çoğunun küresel ısınma, ormansızlaşma, habitat bozulması, kirlilik ve diğer tehditler tarafından ciddi şekilde riske girdiğini gösteriyor. Dünya çapındaki tüm yırtıcı kuş türlerinin yarısından fazlasının popülasyonu giderek azalıyor ve bunlar arasında 18 türün nesli ciddi şekilde tehlikede. 

Akbelen Ormanı'nda kömür madeni kurulmasına karşı mücadele sürüyor

Akbelen Ormanı’nda özel bir şirkete kömür madeni işletmesi için verilen iznin iptali için İkizköylüler tarafından açılan davada bilirkişi keşfi gerçekleşti. Akbelen Ormanı nöbet alanında Milas-Ören Karayolu kenarında döviz ve pankartlarla bilirkişiyi karşılayan yurttaşlar “Akbelen Ormanını Vermeyeceğiz” sloganı attılar. Yüzlerce yurttaşın hazır bulunduğu Akbelen Ormanı girişi; davacı KARDOK avukatları Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal’ın bir gün önce mahkemenin naip üyesi ile belirledikleri buluşma noktasındaydı. Ancak, bilirkişi aracı bu noktada durmadan hızla uzaklaştı. Uzun süre davacı avukatları heyete telefonla da ulaşamadı. Yaklaşık yarım saat sonra davacı avukatları İkizköy Işıkdere mevkiinde heyeti bulup keşfe katılabildi. Hakim uzun süre davacı avukatları dışında kimseyi keşfe dahil etmedi. İtirazların ardından maden alanı içindeki inceleme noktasına Muğla, İzmir ve Adana Barolarından gözlemci avukatlar dahil olabildi. Davacı KARDOK Derneği’nin yönetim kurulu üyeleri ve mahkemeye daha önceden davacı tarafın uzman olarak sunduğu kişiler maden sahası nizamiyesinde bekledi. Bu arada İkizköylüleri desteklemek için Akbelen Ormanı’na gelen yüzlerce kişi ve yöre halkı nöbet alanında forum gerçekleştirdi. Akbelen mücadelesinin ve orman-maden-enerji politikalarının tartışıldığı forum sloganlar ve türküler eşliğinde sürdü.

İklim krizinin ekonomik maliyeti Büyük Buhran'ınkinin iki katından fazla

Araştırmacılar, iklim krizinin ekonomik maliyetini incelediler ve bu yüzyılda küresel GSYH’den yaklaşık %37’lik bir düşüş olacağını ve Büyük Buhran’da yaşanan düşüşün iki katından fazla olacağını buldular. Yayılan her bir ton karbondioksitin, küresel ekonomiye yüzyılın sonunda 3000 dolar daha maliyet getireceğini tahmin ediliyor Araştırma, Cambridge Üniversitesi, University College London ve Imperial College London’dan uzmanların yanı sıra İsviçre, Almanya, ABD ve Avusturya’dan uluslararası ortaklar tarafından yürütüldü. Yazarlar, çoğu tahminin yangınların, sellerin, kuraklıkların ve iklim krizinin diğer etkilerinin ekonomik büyümeyi etkilemediğini varsaydığını, ancak “aksi yönde kanıtlar bulunduğunu” söyledi. University College London’dan Dr Chris Brierley, “İklim değişikliği, Kuzey Amerika’daki son sıcak hava dalgası ve Avrupa’daki seller gibi zararlı olayları çok daha olası kılıyor. Ekonomilerin aylar içinde bu tür olaylardan kurtulacağını varsaymayı bırakırsak, ısınmanın maliyeti genellikle belirtilenden çok daha yüksek görünüyor. İklimin ekonomik büyümeyi nasıl değiştirdiğini daha iyi anlamamız gerekiyor, ancak uzun vadeli küçük etkilerin varlığında bile emisyonları azaltmak çok daha acil hale geliyor” dedi. Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü ve Imperial College London’dan Jarmo Kikstra, ekonomik etkinin, emisyonları azaltarak iklim kriziyle mücadele etmek için ülkelerin ne kadar hazır olduğuna bağlı olacağını söyledi.