İrlanda Yüksek Mahkemesi ülkenin mevcut salımlarını azaltma planının yeterli olmadığı ve planın daha iddialı bir hedef doğrultusunda değiştirilmesi gerektiği yolunda karar verdi.
Yeşil Gazete’de çıkan habere göre İrlanda Yüksek Mahkemesi ülkenin mevcut salımlarını azaltma planının yeterli olmadığı ve planın daha iddialı bir hedef doğrultusunda değiştirilmesi gerektiği yolunda karar verdi. Ülkenin 2015 tarihli İklim Yasası’na göre, İrlanda’nın karbon salımını 1990’daki seviyesinden 2050’ye kadar geçen süre zarfında yüzde 80 oranında azaltmış olması gerekiyordu. İrlanda Doğa Dostları (FIE), planın ne kısa ne de orta vadede salımların azaltılması için tasarlanmadığını gerekçe göstererek planı mahkemeye götürmüştü. İrlanda İklim Davası (CCI) olarak anılan davayı, geçen eylülde bir üst mahkeme reddetmiş, FIE kararı temyize götürmüştü. Climate Home News’ten Isabella Kaminski’nin haberine göre mahkeme karara bağlandı. Avukatlar 2020’ye kadar salımlarda yüzde 25’lik azalmanın dahi İrlanda toplumunda “radikal bir değişime” yol açacağını savundu.
Brezilya'da yangınlar artıyor
Brezilya’daki yangınların sayısı Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı dönemine oranla %28 arttı. Bazı çevreciler bu hafta yaşanacak ani bir artışın, geçtiğimiz yıl dünyanın en büyük yağmur ormanında yaşanan korkunç yıkımın tekrarı olabileceği uyarısında bulundu. Brezilya’nın uzay araştırma ajansı INPE geçtiğimiz ay Amazonlar’da 6803 yangın tespit etti. Bu rakam Temmuz 2019’da 5318 idi. Bu oran son üç yıldaki Temmuz aylarının en yüksek yangın miktarı olsa da Ağustos 2019’da 30.900 yangın yaşanmıştı. Çevre grupları hâlâ daha olabileceklere dair endişe verici işaretler olduğu uyarısında bulunurken, Temmuz ayının son günlerinde keskin artışlar yaşandı. 30 Temmuz’da 1000’den fazla yangın kaydedildi. Greenpeace Brezilya’nın bir analizine göre bu oran 2005’ten bu yana tek bir günde kaydedilen en fazla yangın sayısı oldu. Brezilya’daki Amazon Çevre Araştırma Enstitüsü’nde (IPAM) bilim direktörü olan Ane Alencar, “Ağustos’un daha da zor bir ay olacağını, Eylül’ün ise daha da korkunç olacağını şimdiden tahmin edebiliyoruz” dedi. Bilim insanları ise yağmur ormanlarının iklim değişikliğiyle mücadelede hayati bir önemi olduğunun altını çiziyor. Sivil toplum örgütü Amazon Conservation, 30 Temmuz itibarıyla 62 büyük yangın kaydettiklerini söyledi. Amazon Conservation’dan Matt Finer, yangınların çoğunun, yangın yasağının yürürlüğe girdiği ve etkili olmadığı 15 Temmuz’dan sonra yaşandığını belirtti. Amazon’da doğal nedenlerle yangın çıkması çok nadir yaşanıyor. Temmuz ayının başlarında ise NASA’dan bilim insanları 2020’de tropikal Kuzey Atlantik Okyanusu’ndaki daha yüksek yüzey sıcaklıklarının Güney Amazon’daki nemi azalttığını söylemişti. NASA internet sitesinde “Bunun sonucunda güney Amazon bölgesi daha kurak ve yangına elverişli hale geliyor ve insanların tarım ve ormansızlaştırma için çıkardıkları yangınlar kontrol edilemez bir şekilde yayılıyor” diye belirtti. Yangınlar ayrıca Amazon’un güney kısmına bitişik dünyanın en büyük sulak arazisi olan Pantanal bölgesinde de kötüleşiyor.
Salımları azaltmada fırsatlar
Araştırmalar farklı sanayi alanlarında özel olarak alınacak tedbirlerin döngüsel ekonomiye geçişte salımları azaltma rolü oynayabileceğini gösteriyor. Yapı inşaatlarının her evresinde - tasarımında, üretiminde, yıkımında ve atık yönetiminde - döngüsel ekonomi ve salımları azaltma adına büyük fırsatlar var. Küresel seragazlarının üçte ikisinin materyallerin çıkarılması, taşınması ve bertaraf edilmesi sırasında ortaya çıktığı belirtiliyor. Çelik ve çimento ise, inşaat sektöründe en çok seragazı salımına sahip olan iki materyal. Çalışmaya göre, eğer bu iki materyale olan talep azalır, daha akıllı binalar üretilir ve geri dönüştürülebilir materyaller kullanılırsa seragazı salımlarında azalma yaşanabilir.
Kalker ocağı için 'ÇED gerekli değil' kararı
Maraş’ın Onikişubat ilçesi Dadağlı Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından orman arazisinde yapılması planlanan Kalker Ocağı için ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı verildi. Birgün’den Gökay Başcan’ın haberine göre yerleşim yerlerinin yakınına yapılması planlanan kalker ocağı açık ocak yöntemiyle işletilecek ve cevheri çıkarmak için patlatmalar yapılacak. 4.65 hektarlık ruhsat alanı bulunan projenin bedeli ise 565 bin lira. Yılda 500 bin ton kapasiteyle çalışması planlanan ocakta; patlatma, çıkarma, yükleme ve taşıma gibi işlemler nedeniyle saatte 15 kilogram toz meydana gelecek. Orman arazileri içerisinde bulunan güney batısında 470 metre uzaklıktaki yerleşim yerleri bulunuyor. Çıkan toz çevredeki ağaçları ve yurttaşları olumsuz etkileyecek. Şirketin hazırladığı ÇED dosyasında tozun engellenmesi için sadece sulama yapılacağı belirtildi. Ayrıca şirket, kalkeri çıkaracağı alanda bitkisel sıyırma işlemi yapacak. Yaklaşık 6 bin ton bitkisel toprağı sıyıracak olan şirket, başka bir yerde depolayacak.
'Büyümeme' konusu
Yokoluş İsyanı koronavirüs salgını nedeniyle çevrimiçi ortama taşıdığı buluşmalarında bu kez büyümeme (degrowth) konusunu tartışıyor. “Bildiğimiz Ekonominin Sonu” başlığıyla gerçekleşecek söyleşide Akademisyen Bengi Akbulut konuşmacı olacak. Etkinlik video konferans uygulaması Zoom üzerinden 6 Ağustos Perşembe günü saat 19.00’da gerçekleşecek. Yokoluş İsyanı tarafından yapılan çağrıda “Dünya sonunda iklim krizi ve ekolojik yıkım gerçeğini anlamaya başladı. Şimdi bu durumun nedenleri ile yüzleşme vakti. Kapitalizm, yaşayan dünyamıza yıkım getiren sürekli büyümeyi istemeye devam ediyor. Her canlı için anlamlı ve kesin bir çözüm var: Büyümeme! ‘Ne yapmalı?’, ‘Nerede başlamalı?’, ‘Nasıl anlatmalı?’ diye sormaya, konuşmaya, fikirleri paylaşmaya devam ediyoruz’’ dendi.